Ortaçağın başlarında Kutsal Roma Germen Imparatorluğuna kadar olan dönem,Hristiyan ideolojisinin dogmalarını oluştuğu ,Pavluscu inancın felsefi temellerinin atıldığı dönemdir.Genellikle V. yüzyılla VII.yüzyıl arasından kalan dönemde yapılan felsefi araştırmalara Patristik felsefe ( kilise babalarını felsefesi ) VIII yüz yilla XVI yy arasındaki sekiz yüz yıllik dönemde yapılan felsefi araştırmalarda Skolastik felsefe diye adlandırılır.. Skolastik felsefeyi kendi içerisinde farklılıklarına göre üç ana bölüme ayırmak felsefe tarihçilerinin uyguladığı bir yöntemdir
1 - Erken skolastık VIII-XII yy arası
2 - Yüksek skolastik XII ve XIV yy arası
3- Geç skolastik XIV-XVI yy arası
Skolastik ( scolasticus ) Latince schola teriminden türetilmistir. Skolastik felsefe ,okul felsefesi anlamındadır. Bu kavram le kastedilne Pavlus ve onu izleyen Hristiyan din bilginleri tarafından olusturulan ideolojinin öğretilmesi ,temel dogmalarla sistem araısndaki çelişik,uyumsuz yanların mantık süzgecinden geçirilerek sistemi sürekli olarak uyum içerisinde çelişkilerden arındırılmıs kalmasını sağlamak,temel dogmalara ve ideolojiye yapılan saldırıları ve eleştirileri çürütmektir
Kilise özellikle Merovenjlerle Avrupada egemen tek güç olduktan sonra kendi varlık nedeni olan Hristiyan ideolojisini yaşama geçirebilmek için bu ideolojiyi tüm saldırı ve eleştiriye karşı koruyabilecek filozoflara ve halk arasında uygulayacı militan kadrolara geresinim duydu.Bu gereksinimim sonucu olarak manastır ve daha ileri düzeyde katedral okulları oluştur.Bu okullarda eğitilne papazlar sistemin militan bürokratları olarak tüm yerleşim birimlerinde yeni devletin kurumsal temellerini olusturan Hristiyan ideolojisinin temsilciler ve uygulayıcısı oldular..
Manastır ve Katedrallerde Eskş Yunan okul sisteminden alınan Septem artes Libarres'i ( Yedi özgür sanat ) kapsayan bir eğitim sistemi uygulanıyordu..Yedi özgür sanat kendi içerisinden Trivium ( üçlü grup ) Dilbilgisi,Dialektik Retorik.Quadriım ( dörtlü grup ) matematik,geometri,müzik ve astronomidite iki ana gruba ayrılır.Baslangıcta Scholasticus terimi yanlızca bu manastır ve katedral ögretmenleri için kullanılıyordu. bu kavrmala kastedilen şeyin sınırları içine ögrencler,okullarda yapılan tüm araştirmalar,ideolojinin temellendirimesi ve savunlmasu için yapılan tüm çalışmalatda katıldı..
Okullarda eğitim için kullanıla kitaplar kadar konular ve araştirma alanlarıda son derece sınırlı idi. Aristonun Organun bir bölümü,Platonun ,Timalos diyalogu,Eukledes in Geometrisi ve matematiği,Kilise babalarının özellikle ideolojinin pavlustan sonraki en buyuk mimarı Augustinusun kitapları. Bu kitaplar ve filozoflar dışında kalan kitap ve filozoflar yasaktı; onlar üzerine kilise babalarının ,skolastiğinin düşünürlerinin sistem ile uyum içerisinde olana yazıları okunurdu..
Aynen Kitap ve Filozoflar gibi felsefe ve felsefe dışında kalan tüm bilimlerde sınırlandırılmış,disipline edilmistir felsefe ile bilimin arastırma alanları kesin olarak belirlidir. Felsefenin görevi ,mutlak doğruyu evern ' Vahiy'i akılla kavranbilir kılmıştır ' Vahiy'İn doğrulularına karşı,akılla ve yaşanılan dünyanın olgularnı kullanarak yapılan itirazları çürütmektir Skolastik ' Vahiyden Hristiyan ideolojisnin temel dogmalarını Hz Isanın Incildeki sözlerini ve Yuhannanın vahiyini anlamaktı
Felsefe yanlızca temellendirmek ve çürütmek işlevi vardı.Bu neden ile Skolastiğin en öneli kitabu Aristotalesin Organon'nudur.Skolastik'in bilgi sistemi,olguya dayanan kanıtları küçümseyen bir yaklaşımla ,terimler ve aradaki ilişkiler üzerine kurulmuştur.Temellendirme ve çürüme Aristoreles Mantığının kural ve ilkelerine özellikle tümdengelime dayanan bir akıl yürütme ile yapılmak zorundadır..
Skolastik'in ' Summa' lar ( ideolojisiyi anlatan ve temellendirien kitaplar ) dışında yeni bir kitabı manastır ve katedrallere kabul edilmesi son derece güç ve uzun arastırmalardan sonra ızın alınabilen bir eylemdir..Kitabın hristiyanlık felsefesin uygun olup olmadıgı ıncelenir,son soz papanındır
Felsefenin başka görevide ' Santia ' ( Kilisenin kabul ettiği otoritelerin dedikleri ve yargıları ) kitaplarını derlemek.Santialar arasındaki uyumsuzlukları ve çelişkileri ortadan kaldırmak uyumlu hale getirmektir.Santialaron hepsinin bir büyük uyum içerisinde olduklarını,santiaların kendi aralarında uzlaşabileceklerini göstermek skolastik düşünürü ve felsefecisi için yüce be kutsal bir amaçtır.Bu uzlaştirma işleminde izlenen yok değişmez,aralarında uzlasmazlık ve çelişki olan santialar ,konularına göre ayrı ayrı yazılır,masanın üzerine karsılıklı olarak konulup tartısmaya açılır,bu yönteme ,Abelardusun aynı adlı kitabından ötürü ' sic et non ' adı verilmistir
No comments:
Post a Comment