Eserleri
Thomas'ın eserleri üç grupta toplanır
1) Incil,Tevrat,Sententiarum libri IV ve Aristoteles'in eserleri üzerine yaptığı yorumlar
2 ) Değişik tarihlerdeki ilahiyat ile ilgili tartışmaları
3 ) Summa contra gentiles ( Inancsızlara karşı ) bu kitap Summa Philosphica olarakda tanınır ve Summa thelogiae ( ilahiyat toplu kitabı ) adlı ikinci büyük ve önemli eser üzerinde uzun süre çalıştı.1265-1273 yılları bu temel eserler üzerinde çalışmakla geçti.Bunların dışında;
De potentia ( 1259-1268 ) Tanrının gücü üzerine
De Virttubus ( 1269-1272 ) Erdemler üzerine
De ente et essentia ( 1256 ) varlık ve öz üzerine
Questiones disputatae ( 1256-1273 ) tartısmalı sorular
Thomas'a göre bilgimizin kaynağı deneylerimizdir.Duyulardan aldığımız ham malzeme bilinç tarafından işlenerek kavramlaştırılır.Kavramlar bize nesnelerin genel özlerini verirler.Bir şeyi bilmek onun özünğn etkilerini kavramlaştırmak demektir..Kavram bir anlamda nesnenin özünün bilinçte yansıması demektir.Bu yansıma,kavram,objesi ile çakışıyorsa doğrudur,elde ettiğimiz bilgi doğrudur.Insan bilgisinin sınırları vardır,varlığın tüm gizleri akla açık değildir.Akıl yanlızca duyu verilerimizle algıladığımız olguların bilgisinin elde edebilir.Algılayamadığımız alan,inancun konusudur..Inancın alanına giren gizler akla aykırı değildir: ama aklın kavrama gücünü aşarlar,bunun için bilemeyiz.Teslis Mesih Isanın insan olarak yeryüzüne inmesi,Insanın tanrının inayetine kavusması gibi konular insan aklının sınırlarını aşar..bunları bilemeyiz,yalnızca inanırız.Bunun yanısı sıra Tanrını varlığı ve maddi olmayan gerçekliği akıllı kavranabilir,bilinebilir ve kanıtlanabilir.Plotinos ve diğer mistiklerin ileri sürdükleri Tanrı'yı bir anda doprudan mistik kavrama insana kapalıdır. Insan vahiyin açıp aydınlattığı gizleri anlayıp kabul etmek için bilir. Bilgi vahiy ile verileni benimseyip kbaul edebilmem için ön koşulları hazırlar..
Insan bilincini ve varlığı belirleyen kategoriler aynıdır,bu kategoriler hem düşünmenin ve hemde varlığın yasalarıdır.Varlığı ve düşünmeyi belirleyen temel kategori çelişmezlik ilkesidir..İki alanın belirleyici yasalarının aynı olması,bilincin algılanabilir maddi dünyanın doğru bilgisini elde etmesini olanaklu kılmaktadır..Bilincin belirleyici ilkesi olarak çelişmezlik ' Hic bir seye aynı anda hem evet hem hayır diyemem ' önermesi ile dile gelir.; varlığı belirleyen bir ilke olarak da ' Var olan bir sey aynı anda yok olamaz ' biçiminde dile gelir..Çelişmezlik ilkesinin yanı sura ' Hi bir etk nedensiz değildir ' ve ' Bütün kendini oluşturulan paröalardan büyüktür ' gibi aksiomatik dogrularda hem bilinicimızı hemde bilincimizin dışındaki nesneleri belirleyen doğrulardır..
Temel kavramların real karşılıları vardır.Tümek kavramlar nesnelerin özsel formalarıdır,özüdürler.Bir nesne ancak özü sayesinde kendisi olabilir; nesneyi o nesne yapan zorunlu belirleyici onun özüdür.Özsel formlar madde de bir tohum gib saklı olarak önceden bulunurlar; bunların belirli bir ereğe göre açılıp maddeye form kazandırmaları varlıktaki oluşumu başlatmıştır; maddenin form kazanma süreci oluş yokuluş sürecinin kendisidir.. Belirli bir form değişik maddeler bölünerek o formun cinsinin çeşitli örneklerini gerçekleştirir. Oluşu başlatan ve ereğini belirleyen Tanrı'dır; her insan ruh da ,kişiliği olan,Tanrının özel yaratısı bir özdür...
Thomas Ontolojisi bir basamaklar ontolojisidirç Varlık Belirli aşamalar içeren basamaklardan oluşmuştur
1. Basamak en alt da yer alır ve camsız nesnelerden oluşmuştur
2 . Basamak organik gücün basamağıdır; bitkilerden oluşur. Bu Basamakta ' can ' ortaya çıkmıştur,ama yanlızca besleneme üreme çemberi içinde vardır
3 . Basamakta hayvanlar yer alır.Bu basamakta algı ve algılanana tepki gösterme ortaya çıkar
4 ).Basamak insanın yer aldığı basamaktır.Insan kendini çevresini ve ne yaptığını bilir.Bu basamakta yer alan insan ruhu kendine bir içe bükülme ile yönelebilir
5.Basamak ,meleklerin basamağıdır.Melelekler duyu verilerine gereksimim duymadan bilebilir
6.Basamak en üst basamaktır ve burada Tanrı yer alır.Tanrıda artık öz ile varoluş bir ve aynıdır,öz,varolus ortadan kalkmıstır..
Thomas Tanrını varlıpını Anselmusun Ontolojik kanıtından farklı bir biçimde felsefe tarihinde ' Kozmolojik tanı ' diye bilinen bir yaklaşımla kanıtlamaua çalışır.Thomas' a göre hareketin varlığı kuşku götürmez bir biçimde açık ve seçiktir ama varlıkta hareketin var olması ,bizi kacınılmaz biçimde bir ilk hareketin varolduğu bilgisine götürür; cünkü bunun ters insan akli tarafından kabul edilemez.İlk Hareket'de bir başlatıcı'nın varlığını kaçınılmaz kılar,işte bu 'başlatıcı ancak Tanrı olabilir.Aynı biçimde alıgılanabilir bu dünyada relativ iyinin varlığı bizi şeyleri kendisinden pay aldıkları ' mutlak iyinin bilgisine götürür,' mutlak iyi olan da yanlız Tanrıdır..
Thamos'ın erhği akılcıdır.Insan ruhundaki yetenekler belirli bir basamaklar düzenine sahiptir; bu sıra düzenine sahiptir; bu sıra düzenin en üstünde akıl,aklın bir altında akıl tarafından zorunlu olarak belirlenmiş olan kendi özgürlüğüne sahip irade bulunur. Irade özgürdür..ama akıl ethik degerleri taşır ve iradeye bu değerlere uygun hedefler gösteriri..Iradenin özgürlüğü ahlaki eylemin öz kosuludur ancak iradenin özgğr oldugu durumlarda ahlaki davranıslardan söz edilebilir.İrade kendi özgürlüğünün hic bir sınırlamaya uğramadan ,aklın taşıdığı ahlak değerlerine ve hedeflere göre yaşama geçirdiği durumlarda insan davranışlaır ve eylemleri ahlakidir,erdemlidir.. Thomas Klasik yunan felsefesinin dört ana erdemine ( cesaret,ölçülük,bilgili,adalet )üç yeni erdem ekler ( Inanc,sevmek,umut).Tanrı devletinin bir gün mutlaka gerçekleşeceğini ummak,o gün tüm inanların Tanrının inayetine kavusacağına ummak
Thomas genelde Aristoteles'ci bir düşünürdür. Thomas içinde insan Zoon Politikon ( Toplumsal canlıdır ) Bundan ötürü Tanrının iradesine uygun olarak develt zorunludur ve doğaldır.. Tanrının iradesine uygun bir yapı olduğu için devlete ve yönetenlere itaat,mutlak yerine getirilmesi gereken br görevdir.Devletin en temek ve kutsal amacı,sonunda Tanrının inayetine kavuşacak olan insanı erdemli bir yaşam biçimi içerisinde yetiştirmktedir.Thomas devlet içinde kilisenin konumunun incelerken,kiliseye devletin üstünde bir yer verir; çünkü kilise bir gün mutlaka gerçekleşecek olan Tanrınnın Devletinden Tanrının inayetine kavusacak olan insanı hem hazırlayan ve hemde ona Tanrı katından aracılık eden kurulustur...

No comments:
Post a Comment