Monday, May 7, 2018

ISKOÇYANIN ŞANSIZ KRALIÇESI MARY STUART'IN HIKAYESI







Mary Stuart Turkiyede pek bilinmesede Avrupa ve Büyük Britanya Tarihi için çok önemli bir şahsiyettir.Onun hikayesi gücün peşinde koşanlar için bir örnektir..

Mary Stuart dogumundan itibaren talihsiz bir insandı.Daha yedi günlükken ,Iskoçya Kralı olan babası V.James ölmüştü.Mary Stuart'ın doğdu yıllarda 1542 Iskoçya çok ilkel bir ülkeydi.Protestanlığı tüm adaya yaymak isteyen Ingiltere Kralı VIII Henry nin önündeki tek engel henüz bir kaç günlük bebek olan Mary Stuart kalmıştı.V.James koyu bir Katolikti ve ölmeden vasiyetinde kızına bu mezhebi koruma görevi vermişti.Iskoç Lordlarınınn birbirlerini yedikleri ve ancak krallarına karşı ayaklanmak için birleştikleri bu geri kalmış ülkede ufacık bir çocuk ne yapabilirdiki ? Diğer Avrupa ülkelerinde ve Ingiltere'nin bazı şehirlerinde banka ve borsaların açıldığı bir dönemde ,Iskoçyanın tek gelir kaynağı  koyun sürüleriydi.Mary Stuart'ın babasının ne hazinesi ne de ordusu vardı.Bu güçsüz kralın biricik zenginliğini,sahibi  bulunduğu on bin koyun meydana getiriyordu.Iskoçya,bu nedenler,Katolik mezhebinin koruyucusu Roma dan para istemek zorundaydı.

Buna rağmen,Avrupanın tüm Kralları,Mary Stuart dogar doğmaz onu oğullarına almak için birbirleri ile yarışmaya başladılar.Ingiltere Kralı VII.Henry de ,Mary'i oğlu,Edward'a almak istiyordu.Bu amaçla,İskoçya'ya bir ordu yollamıştı.Fakat tüm aramalara rağmen Mary Stuart bulunamamıştı.Küçük kraliçe,elini daha çabuk tutan Fransa Elçisi Tarafından  Paris'e II.Henry'nin Paris Saint Germanin en Laye deki sarayına kaçırılmıştı.

Çok geçmeden Mary Stuart ,dedesi I.François'dan genetik olarak frengi hastalığı taşıyan Fransa Veliatıyla nişanlandı.On altı yaşındayken evlendi.Bu tamami ile siyasi bir evlenmeydi.Evlenmelerinden bir yıl sonra da Kayınpederi II.Henry bir düelloda ölünce.Mary Stuartın kocası II.François adı ile Fransa kralı oldu.Böylece onyedi yaşındaki Mary Stuart hem Fransa hemde Iskoçyanın kraliçesi olmuştu.Bu durum onu tutkulu bir insan haline getirmişti.İki ülkenin kraliçesi olmakla yetinmiyor,Ingiltere tahtı üzerindede bir hak iddia ediyordu.Üç ülkenin Kraliçesi olmak tutku ve hayali ile yaşarken,Kocası II.Francois 6 Aralık 1560 da öldü.18 Yaşında olan Mary artık yalnızca Iskoçya Kraliçesiydi..Fransa'da sığıntı durumuna düşünce,bunu onuruna yediremeyerek tek başına İskoçya ya dönmek zorunda kaldı.

Ispanya Tahtının veliatı Don Carlos ,Danimarka ve Isveç Krallarının evlilikle ilgili tekliflerini red edip Babasının tahtına oturur. Bu arada Mary Iskoçya tahtına ıyıce alışmış ve 23 yaşında genç ve güzel bir kadın olmuştu.Evlenme teklifleri arasında Ispanya Veliahtı ve Fransa Kralı IX Charles arasında seçim yaparken,daha on dokuz yaşında olan Iskoç Presni Darnley'e aşık oldu ve hiç bir tahtın varısı durumunda olmayan bu sarışın ve yakışıklı gençle evlenmek istedi.Ancak,Sevgilisi Protestan olduğu için Papadan ızın almak gerekiyordu.Beklediği izin bir türlü gelmeyinde daha fazla dayanamayan Mary,İtalyan asıllı sekreteri David Rizzio'nun yardımyle gizlice evlendi.

Ingiltere Kralices, I Elizabeth,yegeni Darnley'in kendisine sormadan bir katolikle evlenmesine içerlemişti.Cimri olması ile tanınmasına rağmen Iskoç Baron ve Lordlarına Mary'e karşı ayaklanmaları için altın yağdırdı.Bu altınlar kısa sürede etkisini göstermiş,yer yer ayaklanmalar başlamıştı.Durumun her geçen gün daha da kötüleştiğini gören Mary Stuart sonunda ayaklanan uyruklarıyla çarpışmak üzere topladığı ordusunun başına geçti.Savaşlarda gösterdiği ,gözü peklik ve art arda elde edilen zaferler,Kraliçenin iskoçyalıların tekrar sevilmesine yol açtı.Fakat bu savaşlar sırasında kocasının yüreksizliği ve cesaretsizliği gözünden kaçmaz.Bu yüzden kocası Darnley'den soğudu ve sekreteri italyan Rizzio'ya ilgi duymaya başladı.Yakında çocuğu olacağını  öne sürerek Darnley'i yanına sokmuyordu.,gece geç saatlere kadar devlet işleri için odasına kapanıyordu.Ama.Darnley,bunları kabul edip ,sineye çekecek biri değildi.Bir gece sadık adamlarıyla Mary'nin odasına baskın yaparak Rizzlio'yu öldürttü,Lordlarda Kralice Mary'i zina sucu ile suclayarak kendi şatosundan göz altına aldılar.Fakat Mary karnında Onun çocuğunu taşıdığını söylerek Darnley'i kandırdı ve oda karısı ile birlikte şatodan kaçtı.

Bu kaçırma olayından sonra Kralice Marynin kocasına duyduğu kin azalacağına ,çoğaldı.Kralice yanından ölen eski sevgilisi Rizzio yu unutamiyordu.Tam bu sıralarda halk arasında kötü bir üne sahip olan Bothwell'in Mary Stuart ile karşılaşıp kendine sevdirmesi ,işleri büsbütü karıştırdı.Şatolarını,varlığını ve en önemlisi Bothwell'e veren Mary Stuart ,yetkilerinide ona teslim etmekte bir sakınca görmedi.Bundan yararlanan Bothwell Iskoçyada askeri bir diktatörlük kurdu.Kraliceye karşı olan Lordlar ve Baronlarda korkudan sustular.

Kralice bu sırada aşığı ile evlenmek ve onu tahat çıkartmaktan başka bir şey düşünmüyordu.Kocası Darnler ise bu duruma dayanamayarak Glasgowdaki Babası Lennox dükünün yanına gitmişti ve orada çicek hastalığıan yakalanmıştı.Bu hastalik Bothwell'in kafasında korkunç bir düşüncenin doğmasına neden olur .Mary Stuar'a kocasu Darnleyi öldürtmek gibi.

Bothwell'e uyan Mary,Lennox şatosuna gidereke,Darnley'i görmek istedi,ona bakmaya geldiğini ileri sürüyordu.Darnleriilkin Kraliçeyi görmek istemediysede ,çok geçmeden onun yalanlarına inanır.Birlikte Edinburgh'a gittiler.Orada,hastalığının bulaşıcı olduğu gerekçesiyle onu ayrı bir eve yerleştirdiler.O gece yarısı ev bir patlama sonucu içindekilerle havaya uçtu.Ertesi gün Mary Stuart kocasının yabancılar tarafından öldürüldüğünü açıklıyordu.Ne varki kimse buna inanmadığı gibi Bothwell i Darnleryin katili olarak kabul ediyordu,Ama bothwell mahkemeden kurtuldu.

Bir iki gün sonra Kraliceyi Dumbar şatosuna kaçırdı.istesin veya istemesin Kralice ile evleneceğini söylüyordu.Kralice buna çoktan razı idi.Bir ay içindede Bothwick şatosunda evlendiler.Balayları ,3000 kişilik bir ordu ile üstlerine gelen ordu nedeni ile kısa sürdü.Ancak pencereden kaçarak kurtulabildiler.Ordularının başına geçene Kralice ve Bothswell düşmanlarının üstüne yürüselerde  yenildirler. Savasın sonundan Bothwell kaçarken Kralice esir düşer.Herşeyini kaybeden kraliçe ,Bothwell'e yazdığı ve cinayetlere ortak olduğunu ortaya çıkaran aşk mektuplarının ele geçmesiyle daha zorda kalır.Lordlar ve Baronlar toplanarak Tahta Oglu VI James'i çıkarırlar

Mary bu seferde Leochlvene şatosuna kapatılır.Kendisine aşık ettiği bir uşağın yardımı ile kılık değiştirip kaçar.Bir hafta içinde katoliklerden büyük bir ordu kursdada Langside savaşında yenilir.Tüm umutları kırılımca atına atlayıp Ingiltere Kralicesi Elizabethe sıgınır .Bu seceneği konusu hala anlaşılamamıştır.Elizabeth onu  şatodan şatoya dolaştırdı.Ona 19 yıl sürecek olan esareti boyunca her ay 200 Ingiliz lirası ödenek bağladı.Mary'ye Fransadanda  para geliyordu.Tutukluluğunun ilk yıllarında uysal davranıyordu.Çevresindeki güvenlik önlemleri gevşedikçe,cesareti artıyordu.Kendisine gelen mektuplarla uğraşmaları için üç sekreter tutulmuştu.Bu arada köy köy dolaşan casusları,edindikleri bilgileri kitap,çamaşır ve perukaların arasına gizleyerek ona ulaştırıyorlardı.Gerçi geniş ve güçlü bir casusluk örgütü kurmuştu ama ,her adamı Elizabethin gizli polisleri tarafından izleniyordu.

Elizabeth'in Mary Stuart'ın her davranışını izletmesi boşuna değildi.Kendini güvende hissetmiyordu.Katoliklerin desteklediği Lord Norfolk Tüm Kuzey Ingiltereyi ayaklandırmıs ve Elizabethin tahtınıda sallamaya başlamıştı.Lordu bu ayaklanmaya kışkırtan tabiiki Mary Stuarttı.Ona başarılı olup onu Iskoçya tahtına geçirebilirse evlenceği sözünü vermişti.Bu durumu öğrenen Elizabeth Norfolk dükünü idam ettirdi ve Marynin yanlızca cevresindeki güvenliği artırdı.Yıllar geçsede; 40 yaşına gelsede Mary kendisi için ölümü göze alacak gençleri rahatca buluyordu ve bu durumdan yararlanmayı istiyordu.Her hafta şatoya gönderilen bira fıcılarının içindeki gizli bölmelerdeki mektuplarda özgürlüğünün yakın olduğu söyleniyordu.Bütün mektuplarının Elizabethin gizli servisi tarafından okunduğunu bilmeyen Kralice büyük bir ordu ile Londraya girmeyi hayal ederken,parlemantoda onun kafasının kesilmesi kararı alınıyordu.

19 Kasım 1586 da I Elizabeth'in özel habercisi  Kont Burkhust Mary Stuartın hücresine gelmiş kararı bildirmiştir.Kont yanındakilerle birlikte odadoan çıkarken  bir an duraksamış ve geri dönerek bağışlanmayacağını eklemiştir.

Bundan sonra Iskoçya Kraliçesi üç ay boyunca ölümü bekledir.Bu dönem içinde Mary Stuartın 3 yere mektup yazdığı bilinmektedir.Mektuplardan biri Papa'ya ,ötekisi İspanyanın Ingiltere elçisine ve Glasgow Başpiskoposuna .ancak mektuplar idamdan sonra ulaşır.


Soguk bir şubat gününün öğleden sonrasında,Mary Stuart rahatsızlığından ötürü yatağında dinlenirken,Ingiliz Mareşalı Kent Kontunun geldiğini bildirdiler.Kalkıp giyindi ve ölüm habercilerini beklemeye başladı.İçeri girenlerden Beate,sarı kraliuyet mührü bulunan parşömeni açarak idam kararını okudu.

Mary Stuart okudukları dinledikten sonra haç çıkardı ve :

'' Verdiğiniz bu haberden ötürü Tanrı'ya şükrediyorum.Bu haber ,artık acılarımın sona ereceğini müjdeliyor.Bundan daha iyi bir haber alamazdım.Çok uzun bir süredir bunu bekliyordum.Hazırım.Kanımın Katolik kilisesi için akacak olmasıda ayrıca beni sevindiriyor ' dedi

Iyı bir hristiyan olarak ölümden korkmadığını  söyleyerek şunları ekledi :

'' Yanluz iki isteğim var;birincşsş son yolculuğa hazırlanmam için yanıma kendi rahibimin verilmesi,öbürüde,dua edebilmem için bana bir kaç saat daha süre tanınmasıdır..''

Kent Kontu büyük bir kızgınlık içinde :

' Istediğiniz yerine getirilmeyecektir.Size katolik mezhebine baglı bir rahip veremeyiz.Mezhep  değiştirmeniz gerek.Çünkü yanlızca vücudunuzu değil,ruhunuzuda mahkum ettik.Bunun için saygıdeğer rahip Fletcher'i göndereceğim '' diye bağırdı

Mary Stuart :
' Isteğinizi gerçekleştiremeyeceksiniz.Boşuna uğraşmayın,ruhum Katolik kalacaktır' dedi

Bu sözler üzerine gelenler ,başka bir şey söylemeden çıktılar.Kent Kontu odadan çıkacağı sırada ,Mary Stuart sordu: 

' Yargı ne zaman yerine getirilecek ? '
' Yarın sabah sekizde '

Kendisine çok bağlı nedimesi Jane Kennedy hıçkırarak ağlıyordu.Mary onu avutmaya çalıştı:
' Sil gözlerinin yaşını.Acılarım artık sona eriyor.Buna sevinmen gerek'

Ertesi sabah saat sekizde kapı vuruldu.Mary Stuart dua ediyordu.O sırada .İçeriye dört kişi girmişti.Kraliçeyi alıp götürürlerken yanındakileri hücrede bıraktılar.
Ölüm kararının uygulanacağı salonun ortasında yerden yarım metre yüksekliğinde ,üzeri siyahlarla kaplı bir yer hazırlanmıştı.Mary Stıart'ın başını koyacağu kütük,de üstü örtülü olarak tam yerde duruyordu.Kütüğün önünde yine siyah bir yastık ve biraz daha ötede  bir tabure vardı.

Mary,basamakları  çıktı ve tabureye oturdu.Bu sırada Presbiteryen rahibi Fletcher yanında belirdi.
' Madam Kraliçe hazretlerinin buyruklarına uyarak dini telkinleri ben yapacağım '
' Boşuna yorulmayın .Sizin sözlerinizi dinleyecek  değilim.Katolik doğdum.Katolik olarak öleceğim!
Fletcher onu duymamış gibi telkinlere başlamıştı.Mary de kararının ve iradesinin gücünü göstermek için arkasını dönerek ,kendi mezhebine göre dua  etmeye başladı.Kent Kontu gözleri öfkeyle ona bakıyordu.

' Neye yarar sanki bu yaptığınız ? '

Kent Kontunun bu sözleri üzerine  Mary Stuart,daha yüksek sesle duasını  sürdürdü.Sonra elindeki fildişi haçı havaya kaldırarak bağırdı:

' Kanımı bu haçın dibine akıtacağım '

Duasını bitirdiğinde cellatlar onun önünde diz çökerek,yerine getirmek zorunda oldukları bu görevden dolayı kendilerini bağışlamasını istediler.Mary Stuart Cellatlara :

' Sizleri bütün kalbimle bağışlıyorum.Ölümüm karayazımın sonu olacak ' dedi

Mary Stuart'ın son dakikaleri gelmişti.Gözlerini bağladılar.Cellatın yamağı koluna girerek onu siyah yastığın üstünde diz çöktürdü.Davranışlarında en küçük  bir ürkme belirtisi yoktu.Yüksek sesle Latince Dua okumaya başladı.Dua sona erince ,el yordamıyla arayıp bulduğu kütüğün üzerine başını koydu.Yeniden Latince duaya başladığı sırada balta ensesine indi............Sonra birinciyi,ikinci ve üçüncü  vuruşlar belirledi..............

No comments:

Post a Comment