Tam adı '' Ebu'l Abbas Takiyuddin Ahmed bin Abdülhalim bin Mecdiddin bin Abdulselam bin Teymiye ''olan Islam alemi ve düşünür Ibn Teymiyye 1263-1328 arasında yaşamış ve Harranda doğmuştur.Selefiyye /Ehli hadis anlayışının en önemli alimlerinden sayılır ve görüşleri çeşitli islam alimlerini ve akınlarını etkilemiştir.Moğol istilası yüzüden,çocukken ailesiyle birlikte Şam'a göç etmişlerdir.O dönemlerde Şam bilim ve kültür açısından da çok önemli bir şehirdi.Moğol istilaları döneminde doğması ve yetişmesi onun karakterini etkilemiş ,siyasi düşüncesinde de yansımaları olmuştur.
Ibn Teymite fakih ( fıkıh bilgini ) ve muhaddis ( hadis alim ) kişiliğinin yanı sıra inanç konularında da çeşitli söylemlerde bulunuyordu.Özellikle yaşadığı dönemlerde yaygınlaştırmaya başlayan sufizme karşı,çoğunlukla isim vermeden genel eleştirlerde bulunmuştur.Bu konuda çeşitli risalelerde kaleme almıştırki,genel söylemi ve sufizmi eleştirme açısından,bunlar onu önemli bir konuma koymaktadır.Özellikle Ibni Arabi'Nin görüşlerine karşı getirdiği eleştiriler bu alanda önemli bir yere sahiptir,Inanç konularında Eş'ariyye mezhebine ters düşen düşünceleri vardı,akli ve felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı.Bu dönemin Eş'ariyye mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir.
Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır.Özellikle savaştaki konumu halkı ısrarla savaşa davet etmesi onu diğer bir çok alimden ayırır.Bu tip muhalif yönleri nedeniyle bir çok düşman edinmiştir.Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir.Burada çeşitli şeyler bahane edilerek ,genel olarak haksız diye yorumlanacak bir biçimde zindana atılmştır.Zindandan yaklaşık bir buçuk sene geçirdikten sonra serbest kalmışdır.Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere maruz kalmıştır.
Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine,tekrar Şam'a hareket etmiştir.Fakat savaş gerçekleşmemiştir..Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden Ibn Teymiyye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir.Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de,mezhebe tamamı ile bağlı değildir.Zaman zaman dört fıkıhlı mezhebinin görüşlerine de ters olan görüşleri oluyordu ve bunları açıklamaktan çekinmiyordu.İktidarın bu davranışını yasaklamasına rağmen,Ibni Teymiyye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekten geri durmamıştır.
Iktidarın yasağı tekrarlamasına rağmen Ibni Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu ,filozof Şam kalesine hapisedildi.Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı.Ibni Teymiyye bu dönemde fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de,diğer konularda da çalışmalarına devam etti.Bu sıralarda karşitı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun yönetim ile arasının açılmasına neden oldu,sonuçta Ibni Teymiyye tekrar hapsedildi.Hapis süreci içinde baskı arttmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazmasını da yasaklarlar.Ibbi Teymiyye iki yıl sonra 1328 te yakalandığı bir hastalık sonucu öldü.
Ibni Teymiyye insanın yapısı gereği medeni olduğunu,başka bireylerle birleşmete hem çıkar değişimi hem de tehlikeleri bertaraf etmek için ihtiyaç duyduğunu düşünmüştür.Buna göre,topluluk içinde faydalı sonuçlar verecek,eylemlerini desteklemek ve emretmek ,zararlı sonuçlar verecek eylemleri yasaklamak için topluluğun bir idareciye ihtiyacı vardır.Bu idareciye itaatin gerekliliği olduğunu ,fakat itaat gibi nasihatinda gerekli olduğunu vurgular,ona göre 'din nasihattır '
Tarihçiler Ibni Teymiyyenin eserlerinin yaklaşık 300 cildi bulduğunu belirtsede bu eserlerin tamamı günümüze ulaşmamıştır.Inanç konusunda bugüne ulaşmış yaklaşık yirmi risalesi mevcuttur.Bu risalelerin bir kısmı ile bazı küçük kitaplar '' Mecm'uatü'r-resail'' ismi altında basılmıştır.Hristyanlara islam dinini anlatmaya çalıştığı ve çeşitli Hristiyan doktrinlerin, eleştirdiği '' el- Cevabu's-sahih limen beddele dine'l Mesih '' adlı bir eseride vardır..
No comments:
Post a Comment