Wednesday, October 10, 2018

FRANCIS BACON 1561 - 1626







Bacon,22 Ocak 1561 yılında  Londra'da doğmuştur.Soylu bir aileden geleb Bacon'un babası Krallık mühürdarlığı  ve I.Elizabeth'in saltanatı döneminde  adalet bakanlığı yapmış olan Nicola  Bacon'du.Annesi de Kraliçe I.Elizabeth'in  başbakanı olan  William Cecil'in baldızı Anne Cook'tu.Bacon'un eğitimini  teoloji,Yunanca ve Latince tahsili almış olan annesi üstlenmiş ve bu ugurda her sıkıntıya gögus germiştir.

Bacon,Ingiliz hanedanına yakın,böylesine soylu bir aile çevresi içinde ünlü bir devlet adamı olmayı,daha çok küçük yaşta kafasına koymuştu.Bu yüzden,hayatı boyunca sarayın gözüne girmeye çalışmış,önemli konumlara gelebilmek için akla gelebilecek her yola başvurmaktan  çekinmemişti.Onun çocukluğunda  Kraliçe I.Elizabeth kendisine kaç yaşında olduğuu sorduğu zaman,duraksamadan,'' Haşmetmeabımızın uğurlu saltanatından iki yaş daha genç '' cevabını verdiği anlatılır.Çok parlak bir öğrencilik geçirmişti; daha on üç yaşındayken Cambridge'deki Trinity Kolejine gönderildi.Burada üç yıl geçiren ,fakat okulun program ve eğitim yöntemlerinden memnun kalmayan Bacon'un eskinin bilim ve felsefesinden rahatsızlık duymaa başlaması da o zamanlara rastlar.O,daha o zamandan Aristoteles felsefesini beğenmediğini söylüyordu.Bacon,buradaki temel eğitiminin ardından 1576 yılında '' devletin idare sanatını '' öğrenmek üzere Ingiliz büyükelçisinin maiyetinde,,Fransaya gitmişti.Burada üç yıl kaldıktan sonra babasının ölümü üzerine Londraya dönmek zorunda kaldı.1582 yılında avukat olan Bacon,iki yıl sonra da Parlamententoya girmeyi başarmıştır.Onun burada başka şeylerin yanında retoriği ile nam saldığı söylenir.

Baco bu ilk dönemde ,nutuklarının ,bütün gücüne,gösterdiği onca çabaya rağmen,saraydan önemli bir memuriyet koparmayı başaramamıştır.Hatta 1593'te Ispanyaya açılan savaşın giderlerini karşılamak amacıyla Krallık ödeneklerinin artırılmasına karşı çıkması,onun büsbütün gözden düşmesine neden olmuştu.Anlatıldığı kadarıyla,Kraliçe I.Elizabeth'in çok yakınında olan Essex kontu bile,gücü ve etkisinin doruk noktasında olduğu sıralarda,bütün gayretlerine rağmen,Kraliçeden onun için iyi bir makam elde etmeti başaramamıştı.Bacon'u hep himaye etmiş,kendisine büyük bir malikane vermiş olan bu cömert adama,Kraliçenin gözünden düştükten sonra Bacon'un cevabı,onu vatan hainliği ile suçlamak ve idam ettirmek için çalışmak olmuştur.

Kraliçe I.Elizabeth'in ölümünden ve tahta I.James'in geçmesinden sonra şansı dönen Bacon,taht ile parlamento arasındaki ilişkileri ele alan mektupları ve krallığın siyasi önem ve üstünlüğüne dair görüşleriyle en nihayetinde James'ın gözüne girmeyi başarıd.Nitekim 1613 yılında başsavcılık görevine getirilmişti,1617 yılında mühürdar ,ertesi yıl adalet bakanı ve Verulam Baronu,1621'de de St Albanus vikontu yapılan Bacon'un devlet adamalığı kariyeri,aynı yıl kendisine yöneltilen  ağır yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla  son bulmuştur.O,mahkemesinde  suçunu itiraf etmiş,fakat bu suçu devrin bozukluğuna bağlayarak  yargıçlardan merhamet dilemiştir.Mahkeme sonucunda suçlu bulunup hapse mahkum edilen Bacon,eserlerinde önemli bir bölümünü hayatının bundan sonraki döneminde kaleme almıştır.Filozof 9 Nisan 1926 yılında,altmış beş yaşındayken,bronşitten ölmüştür.

Bacon'un eserleri,onun felsefesinin hem geçmişse dönük eleştirel yönün,hemde geleceğin yeni baştan kuruluşuu amaçlayan,boyutunu bütün unsurlarıyla yansıtır.Başka bir değişle ,Bacon'un felsefesi özde,geçmişin bilim ya da bilgeliğine yönelik bir eleştiriyle bilimlerin yeni baştan  inşasına ve yeni bilimin yönteminin oluşturulmasına dönük proje ve önerilerden meydana gelir.Yani,onun düşüncesi,pek çok modern düşünürde olduğu gibi,eleştirel bir boyut ile yapıcı bir boyuttan meydana gelir.Gerçekten de Bacon'un felsefesi geçmişe dönük radikal bir eleştiri  ile bilimin modern dünyanın şekillenmesinde ve düzenlenmesinde oynayacağı rolü hesaba katarak pratiğin hizmetine koşulmuş bir teoriden oluştuğu için,eserleri de doğallıkla bu genel eğilimi yansıtır.

Nitekim Bacon'un ilk eseri olan,önce Ingilizce sonradan Latince basılmış '' Essayes or Counsles,Civil and Moral '' ( Ahlak ve Politikaya dair denemeler ) 1597 yılında yayınlandı .Özde onun bu ikinci alanda veya yön kapsamı içinde değerlendirilmek durumunda olan bir kitabıdır.Bacon'un ününü artırıp,onu çağın birinci sınıf yazarları arasına sokmuş olan bu eserin taşıdığı öneme rağmen filzof ve yazer kariyerinin yaklaşık 1606 yılına kadar süren ilk dönemi boyunca baskın çıkan eserler,daha ziyade onun geleneğe,geçmişin bilgeliğine karşı çıkışını veya eleştirel tutumunu açığa vuran eserlerdir.Sözgelim 1603 tarihli ' Valerius Terminus ' adlı eserinde Bacon doğa  felsefesiyle ilahiyatın karıştırılmasına karşı çıkarken,bir yandan da Aristotelesçi bilim anlayışına savaş açar.

Daha,İngilizce yazılıp Latinceye tercüme edilmiş birinci eser ile Latince yazılmış ikince eserden de anlaşılacağı üzerine,Bacon'un favori dili,evrenseş dil olarak gördüğü Latinceydi.Yazı dili olarakLaticneyi tercih eden Bacon'un yazarlık kariyerinin dönüm noktasını 1605 yılında yayınlanmış olan '' The Advancement of Learning '' ( Bilginin ilerlemesi ) adlı eser oluşturur.Bacon burada,bir süreden beri seslendirdiği,fakat hayatının bundan sonraki bölümünde rafine ederek veya geliştererek öen süreceği bazı temel düşünce ve ana temaları,pozitif bir takım önerilerle birlikte ortaya koyar.Mutlaka hedefinde esas olarak Antikçağın bilgeliği,özellikle de Aristotelesçi bilim ve mantık anlayışı vardır..Bu çerçevede Cambridge Üniversitesinin ' zihinleri boş ve içeriksiz bırakan ' alabildiğine soyut,sofistik ve diyalektik  eğitim programınada  savaş açan Bacon,Aristotelesçi bilim ve mantık anlayışını reformdan geçirme yolunda ilk adımını atar.Ona göre,bütün hataların kaynağında,gözlem boyutu olduğu kadar,tümevarımsal temelleri de eksik olan Aristotelesin bilim anlayışıyla mantığının  hatalı bir metafiziğe dayanması gerçeği bulunmaktadır.

Bilgiin ilerlemesi,Bacon'un geleceği belirli bir teknik ilerleme anlayışına uygun olarak bilim aracılığıyla inşa etme doğrultusundaki önemli bir dönüm noktası olmuştur.Onun bu yöndeki çalışmalarının doruk noktasını,bununla birlikte esas  ' Magna Instauratio ' ( Büyük yapı ) temsil eder.Aslında eser Bacon'un mantık ve epistemolojiden doğa felsefesi ya da bilime kadar,bütün alanlardaki görüşlerini kapsayacak altı ciltlik bir çalışma olarak tasarlanmıştır.

Altı cilt,şu şeklide planlanmıştı :
1- ' De Dignitate er Augementis Scientiarum '' Büyüklük ve Bilginin ilerlemesi üzerine Dokuz kitap ) 
2- ' The new Organın or Directions Concerning the interpretaion of Nature '' ( Yeni alet ve Doğanın Yorumlanmasıyla ilgili talimatlar )
3-' The Phenomena of the Universe or a  Natural and Experimental Historu for the Foundation of Philosphy ' ( Felsefeye temel olarak Evren fenomenleri veya Doğal ve Deneysel Tarih )
4- ' The Ladder of Intellect ' ( Aklın merdiveni )
5-' The Forenunners,or Anticipation of the New Philosophy ( Yeni felsefenin öncüleri veya habercileri 
6-' The New Philosophy or Active Science ' ( Yeni felsefe ve Aktif Bilim )

Bunlardan birinci cilt,daha önce kaleme alınmış olan Bilginin ilerlemesinin epeyce genişletilmiş bir versiyonudur.Burada onun zamanında hakim olan bilimler sınıflamasıyla birlikte ,yine aynı zaman diliminde sahip olunan veya mevcut olan bilgye dair genel bir envanter ya da açıklama sunulur.Bacon,aslında bu eserde,Klein'ında belirttiği gibi ' biline ve keşfedilmiş olan şeylerle,bilinmesi gerekmekle birlikte bir şekilde atlanmış olan şeyler  arasında bir ayırm yapmayı amaçlamıştır.

Serinin ikinci cildi,Baconun en iyi biline eseri olan ' Novum Organum ' dur.Gerçektende bilimlerin evriminde,deneysel yöntemin kuruluşunda büyük rol oynamış olan eserde Bacon,Aristotelesin Organon adlı eserine karşı,bilimlerin ilerlemesini sağlayacak yeni bir mantık,daha doğrusu yeni metodoloji önerir.Doğayı açıklamanın ve yorumlamanın yeni bir yolunu ya da yöntemini ortaya koyar.Bununla birlikte Bacon eserde sadece yeni metodoloji yada bilginin yöntemleriyle ilgili radikal bir revizyon önerisinde bulunmaz aynı zamanda yeni bir epistemoloji ve ontoloji önerir.O,eski veya klasik mantığın ötesine geçen bir araştırma mantığından oluşan bu yeni sanata '' Interpretatio Naturae '' ( Doğanın Yorumu ) adını verir.

Bacon açısından doğaya ilişikin yorum ve  araştırmanın amacı nedenelrin bilgisi oludğu şçin' Novum Organum' da öne sürülen yeni yöntemle nedenlerin bilgisine ulaşılması amaçlanır. Buradanda anlaşılacağı üzere,yöntem yeni olmakla beraber,doğa felsefesinin nedenlere ilişkin araştırmadan meydana geldiği düşüncesi yeni değildir.O,bu noktada kendisine ne kadar karşı çıkarsa çıksın,Aristoteles'in bilimin nedenlerin bilgisi olduğu düşüncesini tekrarlar.' Novum Organon'un bir başka özelliği ,onun bir deneme ya da metodolojik serim formunda kaleme alınmak yerine,br dizi aforizmadan meydana gelmiş olmasıdır.Bacon'un söz konusu  tekniği kullanmasının nedeni,onun eleştirel araştırne ve bilimsel deneyin ruhuna çok daha uygun düştüğüne inanmıl olabilir.

Bacon,bundan sonraki dört cilt ya da kitabın sadece taslaklarını kaleme alabilmiştir.Bitirilebilseydiler eğer,üçüncü kiatp ,Bacon'a göre ,biyoloji,zooloji benzeri farklı bir bilim dalları temelleri üzerinde geliştirilen doğa tarihinden meydan gelecekti.Buna göre eser,evrendeki fenomenlere ilişkin doğal ve deneysel tarihten meydana gelecekti.Söz konusu  fonksiyonel tarihler insanın belleğine destek verip araştırma için gerekli materyali veya doğaya ilişkin olgusal bilgiyi sağlar.Sadece küçük bir fragmandan meydana gelen,dördüncü kitap,eğer yazılmş olsaydı.Bacon'un yeni yönteminin samut ve başarılı uygulamalarından;beşinci kitap ise yöntemden nispeten bağımsız gerçekleştirilmiş keşif örneklerinden oluşacaktı.Altıncı kitap ise yeni yöntem ve modern bilime uygun düşen yeni felsefenin betimlenmesinden meydana gelecekti.

Bacon'un bu eserlerin dışında kalan iki eseri daha vardır.Türkçeye de tercüme  edilmiş bu eserler,sırasıyka  ' Nova Atlantis ' ( yeni atlantis )  1627 de yayınlanmıştır  ve 1625 de yayınlanan ' Essayes ' ( Denemeler ) dir.İkincisinde çok çeşitli konularla ilgili görüşlerini serbest denemeler formunda yazıya döken Bacon,Ütopya literatürünün  seçkin örneklerinde bir olan Yeni Atlantis te ,Pasifij Okyonusundaki bir adaya yapılan hayali bir seyahatin anlatırken,reformdan geçirilmiş aktif  bilim tasarımıyla gelecek vizyonunu ortaya koyar...

No comments:

Post a Comment