Wednesday, June 27, 2018

OSMANLI AYDINI EBUBEKIR RATIB EFENDI


XVIII yy da Osmanlılarla Avrupalılar arasından gerçekci karşılaştırmalar yapabilen bir diğer Osmanlı elçisi de,III Selim ( 1789-1807 ) döneminde 1791 yılında Viyana'ya gönderilmiş olan Ebubekir Ratip Efendi'idir.Tarihimizde Nizamı Cedid adlı ile Yeniçeri ordusu dışında yeni bir ordu ve geniş bir yeniden düzenleme hareketine girişmiş olan III Selim,ilk defa olarak,başlıca Avrupa başkentlerinde daimi elçiliklerde kurmuştu.Bu zamanda kadar Osmanlılar,Avrupa'ya sadece belli görevleri yerine getirmek üzere elçiler gönderirlerdi.III Selim ,ilk defa,görevli olarak gittikleri başkentlerde üçer yıl oturmak üzere,daimi elçiler göndermiştir.İşte 1791 yılında Avusturya'nın başkenti Viyana'ya gönderilmiş olan Ebubekir  Ratip efendi bu görevi sonunda yazmış bulunduğu Risale'de Avusturya'nın tarım,ekonomi,adalet ve sağlık kurumları hakkında bilgi vermiştir.Ebuberki Ratip Efendi'nin  bu Risalesinde Avusturyanın tarıma verdiği önemle ilgili olarak şu bilgileri buluyoruz '' Avusturyalılar,tarıma çok önem verirler.Hiç bir köyde işsiz kimse  bırakmazlar,Toprağı olmayan köylülere toprak,tohum ve takımı ile birlikte at verirler.Çünkü toprağı at ile sürerle.Bazen de tarlası olmayan köylüleri çiftçi olarak kabul ederek onları,başkasının tarla,bağ yada bostanında çalışırtırlar.Böylece Avusturya'da ekilmemiş yer yok gibidir '' Buna karşılık Ebubekir Ratip efendi Avusturyaya kadar geçtiği Osmanlı ülkelerinde ekilmemiş bir çok toprak gördüğünü
,yanı sıra,pekçok işsiz güçsüz kimse bulunduğunu,bu acıklı durumun kendisini ağlattığını yazmaktadır.

Ebubekir Ratip Efendinin ilgi çekici bir gözlemide :Avrupada halk ve hükümetler arasındaki ilişkiler hakkındadır.Yazdığına göre:Avrupa devletlerinde kralların yapmış  bulunduğu kanun ve kurallara,bir kimse,gereği gibi uyar,vergilerini zamanında öderse,ona kral dahil,kimse baskıda bulunmaz.Böyle bir kimse istediğini söyleyebilir,istediğini giyer,istediğini yer,içer.Malına ve mülküne kimse saldıramaz,müdahalede bulunmaz.Ebubekir Ratip Efendinin sözünü etttiği bu hürriyet ve kurallaron hemen hemen hiçbiris ,o sıralarda Osmanlı Imparatorluğunda kalmamıştı.Osmanlı döneminin son '' vak'anüvisi '' Abdurrrahman Şeref Bey'in Tarih Musahaberleri adlı eserinde söylediği gibi ; o sıralarda Osmanlılarda hayat,iktidar sahiplerinin dudakları arasında idi.Bir emirle insan,hatta bir sadrazam bil öldürebilirdi.

Ebubekir Ratip Efendi'nin üzerinde durulması gereken bir özelliği de,onun,Avrupada o sırada din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmış olduğunun farkına varmasıdır.Gerçekten Ebubekir Ratip Efendinin önemle belirttiği üzere,bu sıralarda Avrupalılar,devlet işleri için değişmez din kurallarına bağlı kalmıyorlar,devlet hayatı için gerekli kanun ve kuralları kendileri yapıyorlardı.Bu kanun ve Kuralların yapılmasında,değiştirilip geliştirilmesinde ise devlet adamları kadar,belki onlardan da fazla bilginler,filozoflae ve düşünce adamları çalışıyorlae,bu konuda yöneticlere yardımcı oluyorlardı

No comments:

Post a Comment