Tuesday, June 19, 2018

HRISTIYANLIKTA REFORM HAREKETLERI : KALVINIZM









Augsburg Barışının sınırlamalarından biri,meşru mezhepler olarak sadece Lutherci Protestanlığı ve Katolikliği tanımasıydı;oysa 1555 yılında Protestanlığın en dinamik biçimini Jean Calvin ( 1509-1564 ) savunuyordu.Calvin,Fransa'da Noyonda doğmuş ve hukuk öğrenimini görmüştü;1553 yılı dolaylarında Protestan oldu ve 1535 te parisi terkedip Cenevre'ya kaçtı.Calvin kendi doktrinini Instituion Chretienne adlı yapıtında açıklar.Calvinizm,esas yönüyşe scriptaire 'lerin aşırı Lutherciliğinden başka bir şey değildir;Incil'i dinin tek kaynağı sayar;kurtarıcı tanrı ile ku arasında hiç bir aracı kabul etmez.Rahiplere ve Kiliseye kutsal bir sıfat atfetmez.Ruhların vazifesi,Hristiyanlara dinin esaslarını öğretmekve onlara örnek olmaktır.Manastır hayatını,orucu ,Meryem ana ve azizlerin tasvirlerini kaldırmaktadır.Ibadet basit bir tapınak içinde dua ve vaazdır.Bu ilkeler Calvindende önce vardı o buna yeni şekil verdi.

Calvin Eucharistie ayinindeşarağ ve ekmekle ilahi cevher fikrini reddediyorduBunun yerine Isa ile inannlar arasında spirituel bir birlik meydana geldiğini söylüyordu Calvin ;burada hemen Protestan düşüncesinin mantıklı ve sistematik bir biçimde düzenlenmiş bir sentezi olan  Christianae religionis institutio ( Hristiyan Dininin Bağlayıcı İlkeleri ) adlı çalışmasını yayımladı.Calvin,Instuitio'da temel doktrinlerini sıraladı: Tanrı'nın sonsuz gücü,hükümranlığı vardır;insanlar tamamıyla günahkardır ve doğru yoldan çıkmıştır,onları sadece Isa Mesih'in affedici gücü kurtarabilir;kurtarici inayet ve Mesih ile bütünleşme olasılığı ,Tanrı'nın karşılıksız armağanlarıdır;özgür irade diye bir şey yoktur,çünkü Tanrı ,Isa Mesih'in affedici gücü yoluyla kimin kurtulacağını ve kimin kurtulmayacağını belirlemiştir.Predestination ( kaderin önceden belirlenmiş olması ) denilen bu son fikir IV.yüzyılda Aziz Augustinus'tan bu yana Hıristiyan düşünürler tarafından ileri sürülmekte,hatta daha eskiden beri tartışılmaktaydı; ama Calvin bu görüşü mutlak hale getirdi.Tanrı'nın karara zamanın başladığı anda oluşmuştu ve bazı insanlara ebedi lanet,bazılarına ebedi kurtuluş vermişti.Hatta Adem ve Havva'nın bile özgür iradeleri yoktu;Çünkü Tanrı onların cennetin bahçesindeki davranışlarının ne olacağına önceden  karar vermişti.Calvin'in  kendi sözleriyle,bu '' korkunç buyruk '' çok basit bir şekilde en yüksek yargıç olan Tanrı'nın iradesi üzerine kuruluydu.

Davranışları insanın kaderini asla değiştiremezdi;ancak bir çok Kalvenciye göre ,çok çalışmak,tutumluluk ve ahlaklı davranmak insanın kurtuluşu için ' secilmiş ' kişiler arasında olduğunu gösteren işaretler olabilirdi.Her türlü iş ve meslek,tanrılsa bir çağrı olabilirdi ve bu yüzden dikkatle ,şükranla ve gönülden yapılmalıydı.Kimin kurtulacağına önceden karar verilmişti;bu nedenle,insan enerjisi dünyada Tanrı'nın iradesini gerçekleştirmek için kullanılabilirdi.Kalvencilik çok değişik kesimlerden insanlara hitap ediyordu;ancak özellikle Kalvenciliğin enerjisini ve dinamizmini çekici bulan şehirli tüccarlar,meslek sahipleri ve zanaatkarlar arasında yaygındı.

Calvin'in yazıları,kısa bir süre önce piskoposlarını kovmuş ve şehir ve kilise yönetimlerini  yeniden oluşturmaya çalışan Cenevre şehrinin  önde gelen şahsiyetlerinin dikkatini çekti.Bu konuda Calvin'den yardım istediler ve Calvin yaşamının geri kalan kısmını Cenevre'de ,şehri kendi dini ilkeleri üzerine kurulu bir topluma dönüştürmekle geçirdi.Calvin kilise liderlerinin nihai otoriteye sahip olmalarının  ve kilise ile devletin birlikte hareket etmesinin gerektiği görüşünde ısrarlıydı.Kilise idare heyeti en güçlü kurum haline gelid.Kilise idare heyeti en güçlü kurum haline geldi.Kilise idare heyeti,doğru öğretiden ve davranıştan sapmalar gösterenleri araştırmak,disiplin altına almak ve şehrin selametini sağlamakla görevli bir grup papaz ile şehrin ileri gelen yaşlılardan ( veya presbyter'lerden ) oluşturulan bir örgüttü.İyi bir şekilde disiplin altına alınmış bir şehir,tıpkı iyi bir şekilde disiplin altına alınmış bir kişi gibi,Tanrı'nın seçiminin kanıtı olarak kabul edilebilir ve kesinlikle cennet yolunda olanlara uygun bir ortam sağlayabilirdi.Bu nedenle bu heyet,dini muhalifleri bulup ortaya çıkarıyordu ama aynı zamanda ayyaşlık,küfürbazlık,kumarbazlik,zina, karı koca kavgaları ,kiliseye devamsızlık,dans ve evlilik öncesi seks gibi suçları işleyenleri de saptırıyordu.Azarlamaktan kırbaçlamaya gibi uzanan fiziksek cezalara hatta aforoz etmeye kadar giden cezalar veriliyordu.Aforoz,bir yurttaş olarak ölüm demekti;çünkü aforoz edilenler vaisyette bulunamaz,dava açamaz,miras edinemez veya hukuki bir kişilik olarak davranamazdı.Zina,Cinayet,sapkınlık veya cadılık gibi ciddi suçlarla suçlananlar ,ölüm cezası verebilecek bir sivil mahkeme tarafından yargılanıyorlardı.Tiyatro,dans,zar ve kağıt oyunları,hatta içki içmek gibi çoğu eğlence,hem daha başka ahlak dışı davranışa yol açabileceğinden hem de Tanrı tarafından seçilmişler için bir zaman kaybı olduğundan yasaklanmış veya kısıtlanmıştır.Dini Tasvirler kiliseden çıkarılmıştı.Diyakozlar fakirlere yapılan yardımları ve dul ve yetimlerin bakımını denetlemekle görevlendirilmişti.Kilise idari heyeti üyeleri,insanları düzenli olarak mahallerinde olup bitenler hakkında sorguluyor,ailenin büyük bireylerinin kuşkulu veya ahlak dışı hareketlerini kendilerine bildirmeleri konusunda çocukları teşvik ediyorlardı.

Calvin bu idari heyetin yanı sıra,ruhban sınıfına girmek isteyenler için bir akademi kurarak bu kişilere,onları tek başlarına çalışmaya göndermeden önce,vaizlik veya papaz yardımcılığı eğitimi verdi.Cenevre Akademisinde eğitim görmüş genç erkekler Kalvinci fikirleri Fransa,Hollanda,Almanya,Ingiltere,İskoçyaiMacaristan ve Polonyaya yaydılar.Bu kişiler çoğunlukla Cenevre'yi ziyaret etmiş veya dini mülteci olarak orada bulunmuş ve gördüklerinden etkilenmiş olan yerel liderlerle çalışıyorlardı.Fransa ve Hollanda gibi resmen Katolik olan bölgelerde gizlice kiliseler kurdular.Ingiltere gibi  Protestan olan bölgelerde  devlet kilisesi içinde faaliyet göstererek kilisenin teolojisini ve disiplinini ,daha sonra ' Püritenlik ' olarak adlandırılan Kalvenci yöne çekmeye çalıştılar.Augsburg Barışında resmen kabul edilmemiş,olsa bile ,soyluların kendi topraklarının dini hakkında kararlar verme konusunda göreceli bir özgürlüğe sahip oldukları Almanya ve Polonya gibi bölgelerde Kalvencilik devlet kilisesi oldu.Iskoçya'da ise Cenevre'de Calvin'den eğitim alan John Knox ( 1505-1572 ) disiplini sağlayan ve kirk toplantıları veya presbyter'leri adı verilen Kilise idare heyetleri bulunan Kalvenci bir devlet kilisesi,( Iskoç Kirk'ü ) kurmak için Iskoçya parlamentosu ile işbirliği yaptı.Yüzyılın sonuna doğru,Iskoç yerleşimçiler,Kalvenciliği,kilisesi Ingiltere kilisesine benzeyen,ama halkın çoğunun Katolik olduğu Irlandaya götürdüler.

Cenevre dışındaki Kalvenciler,tek bir kantondan daha geniş bölgelerde çalıştıkları için,kilise politikasının daha kapsamlı konuları hakkında kararlar verebilmek amacıyla bölgesel temsilci meclisleri kurdular.Yerel idari heyetlerden  bölgesel meclislere kadar bütün organlarda kilise politikasını belirleme konusunda şehrin ileri gelen yaşlıları görev yapıyordu,dolayısıyla ,papazların günlük yaşamın her aşamasında çok büyük etkilerinin olması nedeniyle Kalvencilik zaman zaman teokrasi olarak nitelendirilmiştir.XVI yüzyıl için çok daha yeni olan şey,sıradan insanların kilisenin işleyeşinde  çok etkili olmalarıydı.Bu,birçok  grup için Kalvenciliğin  çekiciliğini artırıyordu;çünkü bu gruplar Kalvenciliği yaşadıkları siyasi haksızlık duygusuyla birleştiriyorlardı.Fransa'daki soylular arasında Kalvenciliği kabul etmiş olanlar,Kalvenciliği hem Papalığın hem de monarşinin gücüyle savaşmanın bir yolu olarak görüyorlardı.Hollanda şehirlerinde yaşayanlar ise ,Kalvenciliği ,Habsburg yöneticilerine,özellikle de Kraliyet otoritesini artırmaya kararlı olan V.Karl'ın oğlu Felipe'ye karşı bağımsızlıklarını kabul ettirmenin bir yolu olarak görüyorlardı..

No comments:

Post a Comment