Monday, October 2, 2017

INGILTERE KRALI I.GEORGE'UN IKI TÜRK DANIŞMANI NIN HIKAYESI





Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ısrarlı tutumu yüzünden Avusturya’ya karşı girişilen Viyana Seferi’nin tarih kitaplarında geniş yer aldığını ve 16 yıl kadar süren bu sefer sonunda Avrupa’daki komuşularının açıkça ortaya konduğunu herkes bilir.Sadece acıklı olaylar arasında gözlerden kaçan bir ayrıntı vardır.O da bu seferde Ingiltere Kralı I.George ‘un eylemli olarak Türklere karşı savaşmış olmasıdır.
I.George henüz İngiltere Kralı olmadan önce Brunswick Luneberg Dükalığını başkenti Hanover’de babası Ernets Augustus’un özeni altında yetiştirildiği bir sırada henüz 23 yaşlarındayken Papa XI.Innocent’in çağrısı üzerine savaşa gidiyordu.Bu savaş Avrupa’nın kalbine doğru bir kaplan pençesi gibi sarkan Türk gücünü  yok etmek içindi.Papa nakten yardım ettiği gibi Katolik tüm Prensleri Türklere savaş için çağırır..Her yandan para ve gönüllü gelmekteydi.En güçlü ittifak Avusturya ve Polonya arasında olmuştur.Ernest Augustus Almanyadaki karışık durum ve kendi devletinin geleceği yönünden bizzar katılmadığı ,bu savaşa,bir bölük seçme askerin başında oğlu George’u yollar.
George yeni doğan çocuğunu ve eşini bırakıp birliği ile yola çıkar.Bir bölük seçme Alman Askerinin başında Viyana’yı kuşatan türk gücünü yenmek ve Hristiyanlığı korumak için azimle yola çıkıyorfu.
Türk ordusu o zamana kadar sefere çıkmış olan orduların sayıca en kalabalığıydı .O zamanki piyade askeri ,Kapıkulu yayalarıyla süvarilerin oluşturduğu Türk Ordusu,Kırım hanı,Eflak ve Buğdan voyvodaları askerleriyle Mısır ve Şam kullarıyla katılması sayesinde 350.000 kişiye varıyordu.Ne varkş Başkomutanlığı üzerine almış bulunan Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşaişan ve şöhrete düşkünlüğü,haris ve inatçı,tabiatı yüzünden dosttan çok düşmanı bulunan bir kimseydi ve kendisine yardım edecek olan Paşalar ve Beylerbeyleri adeta içlerinden yenilmesini isteyen bir tutum sürdürüyorlardı.
İşte Viyana’yı 14 Temmuz 1683 de yaptığı ilk kuşatmada  alabilecek bir durumdayken,sıf yeniçerilerin şehri yağma etmesini önlemek ve bütün hazineyi böylece kendisine maletmek amacıyla şehrin savaşsız teslim olmasını isteyen Kara Mustafa Paşa,büyük ve affedilmez bir taktik hatası yapıyordu.Zira bu fikir ile yola çıkılmadığından ağır toplar getirilmediğinde  yardımcı kuvvetlerede vakit kazandırır.Polonya Kralı  Jean Sobieskinin komutasındaki müttefik Hristiyan kuvvetleriyle çarpışma Ramazan’a rastlıyan Eylül ayında oldu ve psikolojik koşullar kendi aleyhinde olan Türk Ordusu başarı gösteremedi.İşte bu sıralarda Dornbach dolaylarında yaptığı çatışmada George’un bölüğü bir Türk Mangasını esir etmişti.Emrindeki subayların öldürmek üzere bulunduğu iki Türk’ü ölümden  kurtaran George ,Bunları kendine savaş ganimeti olarak aldı.
Savaş Türklerin bozgunuyla bitip Hristiyan Kuvvetleri Viyanayo kurtardıktan sonra Avrupanın dört bucağına zafer haberi gönderiliyordu.Hanover’e de Babasina bu haberi götüren süvari öyle hızlı bir yolculuk yapmıştıki,yolculuk sonunda ağzından sadece zafer bizim sözü çıkabilmiş ve atıyla birlikte yere yığılıp can vermişti.
George beraberinde iki Türk esiri,Mehmet’le  Mustafa’yı Hanovere götürdü.Bunlar kurtaracılarına öylesine bağlanışlardıki George onları hayatı boyunca kendilerini yanından ayırmaz olmuştu.Biri özel sekreteri olarak hesap işlerini görür ,vekil harçlığını yaparken ,öbürüde kendisinin masajını yapar,yıkar,giydirir ve özel hizmetine bakardı..
Ingiltere Kralı olduktan sonra Georga,Mustafa’yla Mehmet’i de beraberinde Londra’ya götürdü.Bu iki Türk’e  karşı beslediği sevgi,Ingiltere sosyetesinden türlü söylentilere yol açyığı  halde,Kral buna aldırmamıştı ve hatta Kensington sarayındaki freskte,Mustafa’yla Mehmetin portleride yer almıştı.Ingiliz sarayında görevli bazı kişiler Mustafayla Mehmetin kralın karanlık işlerinde aracılık ettikleri söylensede Kral bunu umursamaz.Belki mizacının  çekingen oluşu savaş alanında kazandığı bu ürk dostluğunun perçinlenmesine vesile olmuş,belkide o zaman a kadar kendi adamlarında göremedği vefayı ve itaati Mustafa ve Mehmet i yanından ayırmama nedenidir.Ingiliz saray erkanın kendilerinden hoşlanmadığı iki türk için çıkardığı söylentiler arasında bunların yüksek devlet makamlarını ve memurluklarını Kral adına para karşılığı satıldı konusuda vardı…

Yaşamı bpyunca Mehmet ile Mustafa I.George’un adeta ikinci vicdanı gibi yanında yer aldılar.Hatta 1727 yılı 11 haziran tarihinde  ve krallığının 13.yılında Londradan Hanover’e yapmakta olduğu yolculuğun Osnabrück aşamasında I.George’un tutulduğu sara nöbeti sonunda hayata gözlerini yumarken yanında ne metreslerinde biri,ne bir din adamı,sadece arkadaşı Mustafa bulunmuştu.Bazı kesimler George’un Müslüman olduğunu söylerler


n.b : Bu yazı Yıllarboyu tarih dergisinde Yusuf Mardinin çalışmasından alınmıştır

No comments:

Post a Comment