Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ısrarlı tutumu yüzünden Avusturya’ya karşı girişilen Viyana Seferi’nin tarih kitaplarında geniş yer aldığını ve 16 yıl kadar süren bu sefer sonunda Avrupa’daki komuşularının açıkça ortaya konduğunu herkes bilir.Sadece acıklı olaylar arasında gözlerden kaçan bir ayrıntı vardır.O da bu seferde Ingiltere Kralı I.George ‘un eylemli olarak Türklere karşı savaşmış olmasıdır.
I.George
henüz İngiltere Kralı olmadan önce Brunswick Luneberg Dükalığını başkenti
Hanover’de babası Ernets Augustus’un özeni altında yetiştirildiği bir sırada
henüz 23 yaşlarındayken Papa XI.Innocent’in çağrısı üzerine savaşa gidiyordu.Bu
savaş Avrupa’nın kalbine doğru bir kaplan pençesi gibi sarkan Türk gücünü yok etmek içindi.Papa nakten yardım ettiği
gibi Katolik tüm Prensleri Türklere savaş için çağırır..Her yandan para ve
gönüllü gelmekteydi.En güçlü ittifak Avusturya ve Polonya arasında
olmuştur.Ernest Augustus Almanyadaki karışık durum ve kendi devletinin geleceği
yönünden bizzar katılmadığı ,bu savaşa,bir bölük seçme askerin başında oğlu
George’u yollar.
George yeni
doğan çocuğunu ve eşini bırakıp birliği ile yola çıkar.Bir bölük seçme Alman
Askerinin başında Viyana’yı kuşatan türk gücünü yenmek ve Hristiyanlığı korumak
için azimle yola çıkıyorfu.
Türk ordusu
o zamana kadar sefere çıkmış olan orduların sayıca en kalabalığıydı .O zamanki
piyade askeri ,Kapıkulu yayalarıyla süvarilerin oluşturduğu Türk Ordusu,Kırım
hanı,Eflak ve Buğdan voyvodaları askerleriyle Mısır ve Şam kullarıyla katılması
sayesinde 350.000 kişiye varıyordu.Ne varkş Başkomutanlığı üzerine almış
bulunan Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşaişan ve şöhrete düşkünlüğü,haris
ve inatçı,tabiatı yüzünden dosttan çok düşmanı bulunan bir kimseydi ve
kendisine yardım edecek olan Paşalar ve Beylerbeyleri adeta içlerinden
yenilmesini isteyen bir tutum sürdürüyorlardı.
İşte Viyana’yı
14 Temmuz 1683 de yaptığı ilk kuşatmada alabilecek bir durumdayken,sıf yeniçerilerin
şehri yağma etmesini önlemek ve bütün hazineyi böylece kendisine maletmek amacıyla
şehrin savaşsız teslim olmasını isteyen Kara Mustafa Paşa,büyük ve affedilmez
bir taktik hatası yapıyordu.Zira bu fikir ile yola çıkılmadığından ağır toplar
getirilmediğinde yardımcı kuvvetlerede
vakit kazandırır.Polonya Kralı Jean
Sobieskinin komutasındaki müttefik Hristiyan kuvvetleriyle çarpışma Ramazan’a
rastlıyan Eylül ayında oldu ve psikolojik koşullar kendi aleyhinde olan Türk
Ordusu başarı gösteremedi.İşte bu sıralarda Dornbach dolaylarında yaptığı
çatışmada George’un bölüğü bir Türk Mangasını esir etmişti.Emrindeki subayların
öldürmek üzere bulunduğu iki Türk’ü ölümden
kurtaran George ,Bunları kendine savaş ganimeti olarak aldı.
Savaş
Türklerin bozgunuyla bitip Hristiyan Kuvvetleri Viyanayo kurtardıktan sonra
Avrupanın dört bucağına zafer haberi gönderiliyordu.Hanover’e de Babasina bu
haberi götüren süvari öyle hızlı bir yolculuk yapmıştıki,yolculuk sonunda
ağzından sadece zafer bizim sözü çıkabilmiş ve atıyla birlikte yere yığılıp can
vermişti.
George
beraberinde iki Türk esiri,Mehmet’le
Mustafa’yı Hanovere götürdü.Bunlar kurtaracılarına öylesine bağlanışlardıki
George onları hayatı boyunca kendilerini yanından ayırmaz olmuştu.Biri özel
sekreteri olarak hesap işlerini görür ,vekil harçlığını yaparken ,öbürüde
kendisinin masajını yapar,yıkar,giydirir ve özel hizmetine bakardı..
Ingiltere
Kralı olduktan sonra Georga,Mustafa’yla Mehmet’i de beraberinde Londra’ya
götürdü.Bu iki Türk’e karşı beslediği
sevgi,Ingiltere sosyetesinden türlü söylentilere yol açyığı halde,Kral buna aldırmamıştı ve hatta
Kensington sarayındaki freskte,Mustafa’yla Mehmetin portleride yer almıştı.Ingiliz
sarayında görevli bazı kişiler Mustafayla Mehmetin kralın karanlık işlerinde
aracılık ettikleri söylensede Kral bunu umursamaz.Belki mizacının çekingen oluşu savaş alanında kazandığı bu
ürk dostluğunun perçinlenmesine vesile olmuş,belkide o zaman a kadar kendi
adamlarında göremedği vefayı ve itaati Mustafa ve Mehmet i yanından ayırmama
nedenidir.Ingiliz saray erkanın kendilerinden hoşlanmadığı iki türk için
çıkardığı söylentiler arasında bunların yüksek devlet makamlarını ve memurluklarını
Kral adına para karşılığı satıldı konusuda vardı…
Yaşamı
bpyunca Mehmet ile Mustafa I.George’un adeta ikinci vicdanı gibi yanında yer
aldılar.Hatta 1727 yılı 11 haziran tarihinde
ve krallığının 13.yılında Londradan Hanover’e yapmakta olduğu yolculuğun
Osnabrück aşamasında I.George’un tutulduğu sara nöbeti sonunda hayata gözlerini
yumarken yanında ne metreslerinde biri,ne bir din adamı,sadece arkadaşı Mustafa
bulunmuştu.Bazı kesimler George’un Müslüman olduğunu söylerler
n.b : Bu yazı Yıllarboyu tarih dergisinde Yusuf Mardinin çalışmasından alınmıştır
n.b : Bu yazı Yıllarboyu tarih dergisinde Yusuf Mardinin çalışmasından alınmıştır
No comments:
Post a Comment