Çoğu kimse Müslümanlığın resim yapmayı yasakladığını sanır.Halbuki islamda resim yapmak değil,resimlere tapmak yasaktır.Resim yapmayı yasaklayan ise Museviliktir.Nitekim Tevratta yazılı olan bu dinin esaslarını teşkil eden 10 emirin ikincisinde
‘’ Ne yukarıda gökyüzünde ve ne aşağıda
yeryüzünde,ne toprağın altında ve ne de sulardan bulanan hiçbir şeyin suretini
yapmıyasın !! ‘’ denilmektedir.Kur’an da böyle bir yasak yoktur.Kur’an Islam’ın bütün esaslarını
kapsamakta olan Tanrı buyruklarından meydana gelmiştir.
Bu yüzden Osmanlı padilahlar ve mesela Hürrem
Sultan,Kösem Sultan ,Turhan Sultan,Rabia Gülnur Sultan v.s gibi bir çok padişah
eş ve anneleri baştan beri – hemde yabancı ressamlara-resimlerini
yaptırmışlardı.
Osmanlı padişahları içinde resmni ilk
yaptıran genellikle Fatih Sultan Mehmet olduğu sanılırsada I.Murat
Hüdevandigarın,Yıldırım Beyazıtın,Çelebi I.Mehmet’in,kardeşleri Emir
Süleyman,Isa ve Musa Çelebilerin yine
yabancı ressamlar tarafından ve
zamanlarında yapılmış resimleri mevcuttur.
Devlet Dairelerine ilk önce resmini astıran II.Mahmut ( 1784-1839 )olur.
II.Mahmut
her yeniliğe ve ilericiliğe engel olan
köhne yeniçeri ocağını kaldırıp ‘
Asakiri Mansureyi Muhammediye ‘ adlı bir orduyu kurduktan sonra
düşündüğü yenilik ve batı usulü islahat
hareketlerine girişmiş ve devlete elinden geldiği kadar Avrupalı görünüm
vermeye çalışmıştır.
Otuz yıl süren Hükümdarlığı sırasında bu
uğurda pekçok güçlüklerle karşılaşmış ,ilericilik yolunda çetin mücadelelerde bulunmuş,icabında tahtını
ve hayatını bile tehlikeye atmaktan çekinmemiştir.
II.Mahmutun yaptığı en önemli işlerden biri
de ,şüphesizki Tanzimat devrimini hazırlamaktır.Tanzimat devrimi,Fransız
Devriminin ilan ettiği insan hakları
beyannemesinin Osmanlı devletince kabul edilip hangi din ve millete mensup
olursa olsun,bütün vatandaşları kanunlar karşısında eşit duruma
getiriyor,herkese can ,mal,irz,emniyet ve dokunulmazlığı sağlıyor,vatandaşların
açık olarak yargılanmadıkça ve kanun
hükümlerine aykırı şekilde cezalandırılmasını
yasaklıyordu. Bu devrin onun zamanında hazırlanmış ancak ölümü bunu ilanına
engle olmuş ve bu iş oğlu Sultan Abdülmeciy tarafından başarılmıştır.
II.Mahmut zamanında yapılan devrimlerden
biride kılık ve kıyafetçe ,o devrin
Avrupa tarzına uyma kararıdır.Bu iş evvela ordudan ve memurlardan başlandı.Bizzat Padişah da
yeni kıyafeti kabul etti ve kendisini bu halde gösteren resimlerinin bütün
askeri ve sivil devlet dairelerine
asılmasını emretti.Bu resimlerde kendisi şalvar yerine pantolon,üstlük hil’at
yerine ceket ve kavuk yerine fesle görünüyordu…
Vakanüvis Lütfi şöyle der :
Asker ve mülki nizamların yenilenmesine itina
olunduğu sırada Avrupa tarzındaa bazı şeylerin de yapılması düşünülmüş ve
uygulamaları da görülmeye başlamıştı.Bunlardan biri olmak üzere ,bazı askeri be mülki dairelere
padişahın resmi gönderildi
II.Mahmut’un ilk olarak 1836 yılında Selimiye
Kışlasına resminin konulmasına karar verilerek büyük bir tören
düzenlendi.Ordunun ileri gelenleri,yeni büyük üniformalarını giymiş ve
nişanlarını takmış olarak Hassa Ordusu müşiri ( Mareşalı ) Fevzi Paşa’nın
yalısında toplandılar ve yeni kabul edilmiş olan Ay yıldızlı bayraklar çekilmiş sandallarla gelen bir
tabur Bahriye ve iki tabur Hassa askeri
,üçer top ve bando takımlarıyla Beylerbeyi köşkünün arkasında yer aldılar.Bir tabur asker
Nuhkuyusu caddesinde ,iki tabur Mehmet Paşa köşkü önünde ,bir Bahriye taburu
Bağlarbaşı’nda bir süvari alayı Haydarpaşa çayırında selam törenini ,yerine
getirmek üzere hazırlandılar.Bir harbiye taburu ise kışlada bekliyordu.Bu
birliklerin hepsinde top ve bando vardı.Bundan başka eski Beylerbeyi köşkünden
Selimiye kışlasına kadar her kırk adımda bir süvari ve piyade karakolu hazır
bekliyordu..
Resim,köşkten bir faytonla yola
çıkarıldı.Atlarına binmiş Subaylar,yaya hassa askerleri ve çavuşlar önde
yürüyorlardı.Hassa Ferihi ( Tümgeneral ) Fethi Paşa ile Çirmen Mutassarıfı
Mustafa Nuri Paşa,Hassa ve Mansura Müşirleri bunlar takip ediyor,arkadan fayton
geliyor,daha arkada ise serasker Hüsrev Mehmet Paşa ile saray mensuplarından
Mabeynci Izzet bey bulunuyordu.
Padişah,bu töreni seyretmek için deniz
yoluyla kışlaya gelmişti.Yolda bulunan askeri birlikler,alay önlerinden geçtikçe,bandolarını
çalarak selam duruyorlardı.Kışlaya
yaklaşılınca vezirler be devlet erkanı atlarından indiler.Resim faytondan
alındı ve eller üstünden taşınarak daha evvel kararlaştırılan yere
konuldu.Hemen kurbanlar kesildi.Bundan sonrada Usküdar Aziz Mahmud Hudai
Tekkesi şeyhi dua etti ve devrin meşhur Sümbüli şeyhlerinden Yunus efendi
fatiha okuduçMutasarrıf hocalar,hala resmi caiz görmedikleri için dua ve fatiha
aydın şeyhlere yaptırılmıştı..
Dua ve Fatiha sona erince bütün birliklerde
bulunan toplar,21pare ateşde bulundular.Arkasından bütün askerler resmin
önünden törenle geçtiler.O Akşam Selimiye Kışlasının içi ve dışı kandilerle
donatıldı,havai fişekler atıldı ve asker eğlendi
Birkaç gün sonra aynı parlak törenle
Babıaliyi gönderilen resimde asıldı.Bu resmi Mabeyincilerden Vassaf
Bey getirmiş ve duasını Sütlüce Sadi Tekkesi Şeyhi ve II.Mahmut’un çok sevip
saydığı devrin büyük bilgin ve aydınlarından Harinizade Süleyman Sıtkı efendi yapmıştı
Ancak,bir süre sonra resimde hoşlanmayan ulema
halkı kışkırtmaua başladılar.Her tarafta bunun dine ve şeriata uygun olmadığı
hakkında dedikodu başladı.Bu durum tüm imparatorlupa yayıldı.Hatta Hicaz
Uleması bu olayı açıkça yerdiler ve bunu
putperestlik olduğunu söylemeye
başladılar.Lakin Padişah ,bunlara aldırmayarak resimleri yerinde bıraktı.Buna rağmen bu iş,ancak onun hayatından devam
edebildi.II.Mahmut vefat edince bir türlü dinmeyen dedikoduların önüne geçmek
için resimlerin üstü perdelerle kapatıldı..
Tanzimat hareketinde bir süre sonra ise resim
hatta daga sonraları fotoğraf
herkes tarafından kabul gördü.Hükümdarların
resimlerinin asılmasıda normal karşılanmaya başladı.Ancak Ulemanın
kışkırtmalarına meydan vermemek için dua törenleri bir daha tekrarlanmadı
XX.yüzyıldaki Padişahların arasında yalnız II.Abdülhamit,resminin
çekilmesini ve asılmasını istemezdi.Fakat bu,dini taassuptan
değildi.Kendisi,bir evvelki padişah olup Osmanlı tahtından ancak 93 gun kalabilene V.Murat gibi yakışıklı ve
Ondan evvel tahtta bulunan Sultan Abdülaziz gibi gösterişli olmadığından
onların resimlerini görmüş olan halkın
kendisini beğenmemeleri ihtimali evhamına dokunduğu için adeta fotoğraf yasağı koymuştu.Mevcut resimleri bu yüzden ya
şehzadeliğine ait veya 1908 Meşrutiyetten sonra çekilmiştir…
Kaynak : Yıllarboyu tarih dergisi Sn Münir Sirer Makalesi Kasım 1980
No comments:
Post a Comment