Çin Dünyanın en kalabalık ülkesi,Bizimde yeni
yeni keşfetmeye başladığımız bir ülke.bu yazımda yakın tarihine göz atacağız
1644 yılında Çin de büyük bir Halk
Ayaklanması oldu,bu ayaklanam sırasında Köylüler başkent Pekin’İ ele
geçirdiler.Birçok soylu feodalın malları ellerinden alındı.Bunun üzerine soylu
feodaller halklarına ihanet ettiler ve gidip göçebe bir halk olan Mançulardan
yardım istediler.
Mançu süvarileri Çin’e girdi ve köylü
ayaklanmasını bastırdı.Ama iktidarı ele
geçiren feodal Mançular,Çinden
ayrılmadılar.1644 yılından itibaren (
1912 ye kadar ) Çin de bir yabancı hanedandan,Mançulardan gelen Ts’ingler egemen oldu.Feodal Mançular
ülkenin en verimli topraklarını ele geçirmişlerdi.Çin halkını vergi ve borç
taksitleriyle eziyorlardı..
Çin’de imparatorun iktidarı mutlaktı,ona ‘
göğün oğlu’ adı verilirdi..Imparator güneşe benzerliğini ispat etmek için sarı
renkli giysiler giyerdi.Sarı renkli giysileri,paltoları,baş örtülerini ve paravanaları sadece imparator ve onun çok
yakın akrabaları kullanabilirdi.Onların dışında hiç kimsenin giysilerinde bir
sarı iplik bile olsa taşımaya hakları yoktu
Çin de feodal rejim egemendi.Derebeyler
toprakla uğraşmazlar aslında birer serften başka bir şey olmayan
köylülerine töre gereği zorla bir
angarya yüklemezlerdi.Bir köylü,ancak
doğduğu ve ailesinin bulunduğu yerde
nüfus kütüğüne yazılabilirdi,doğduğu köyden ayrılmaya hakkı yoktu,yani
efendisinden ayrılmazdı
Toprağı olmayan köylü,efendisinden
toprak kiralamak ve kira bedeli
olarakda ürünün %60-70 ona vermek
zorundaydı.Köylülerin çoğunun hayvanlarıda yoktu.Topraklarını kazmayla işliyorlar,yada
kendilerini sapana koşuyorlardı.19.yy da bir dünya gezisi sırasında Çin de
bulunan ünlü bir gezginin anlattıkları
Çin halkının ne ölçüde haklardan yoksun bulunduğuna,feodallere ve devlet
memurlarına ne ölçüde bağımlı olduklarına
tanıklık etmektedir.Bir gün bir memur
bir tüccarın cebinde bir saat görür.Saat o sıralar pek ender bir şeydir
Çin de .Memur elini tüccarın cebine sokar,saati alıp kendi cebine koyat.İçinden
Memura küfretmekte olan tüccar,ona gayet sevimli bir şekilde gülümsememek ve
saatini alarak kendisine seref bahsettiği için teşekkür eder.
Köylüler,özellikle feodal yönetimin
memurlarından çekiyorlardı.Ülkede egemen olan Mançu derebeyler köylüleri devlet
yüklerini taşımaya,yolları onarmaya ve her türlü angaryayı yerine getirmeye
zorluyorlardı…
Köylüler açlıktan ölüyorlardı.Çocuklarını
sattıklarını görmek doğal bir
durumdu.Çocuklarını sattıklarını görmek
doğal bir durumdu.Çin kentleri dilencilerden
geçilmiyordu.Kentlerin yoksul
halkı da barakalarda yaşıyordu.
Esnaflık ve el imalatı Çin’de de
gelişmekteydi.Ülkede büyük kentler
vardı,ama bunlar Avrupada olduğu gibi sanayi merkezleri
değillerdi.Etrafı yüksek taş duvarlarla çevrili bu kentlerde,ülkenin
yöneticileri,devlet memurları ve ordu otururdu.Daha önce gördüğmüz gibi,mülklerini bizzat yönetmeyen
feodal beyler de buralarda
yaşarlardı.Köylüler vergilerini getirmek için gelirlerdi.
Bir yandan köylülerin sırtına binen ağır
feodal boyunduruk,öbür yandan ,Asya steplerinden gelne fetihçi göçebelerin
yıkıcı istilaları Çin’in ve Kore’nin gelişimini önlemişti.Örneğin bu göçebeler
yollarının üstündeki tüm su kanallarını yıkıyor,kimi zamanda
bütünüyle yerle bir edildi
Kore’nin tarihi Çin’in tarihine sıkı sıkıya
bağlı idi.Feodal Kore Çin’e bağımlıydı.( Çinin vassalı idi ).Birkaç keze büyük
köylü ayaklanmalarıyla çalkalandı.16.yy
sonunda Japonya Kore’ye saldırdı,ama Çin’in desteklediği halk karşı koud ve
Japonları bozguna uğrattı..
Çin 17.yy da Tibet vet Moğolistandaki
egemenliğini güçlendirdi.Aynı dönemde ,Doğu sibiryaya Kazaklar yerleşmeye başlamıştı.Ruslar,Çin’e
birkaç kez elçi gönderdiler.1689 yılında ilk Rus-Çin antlaşması imzalandı.iki
ülke ticarı sorunları dostça çözümlüyorlardı.bu antlaşmayla,koşulları iki taraf
içinde eşit bir antlaşmaydı..
Büyük Coğrafi keşiflerden sonra,Avrupalılar
,Çin’e sızmaya başladılar,ne varki ticaretten çok soygunla ilgiliydiler.1757
yılında Çin hükümeti Avruoalıların
ülkeye girmelerini yasakladı.Sadece Hollandalıların Kanton’da ticaret yapma hakları vardı.Rusya’yal
karayolundan yapılan ticaret sürdürüldü.Çinliler,bu tedbirlerle ,ülkeye giriş yollarını sömürgecilere yasaklamak istiyorlardı.Japonya’ya
girmiş olan Avrupalılarda kovuldular.
Kapitalizmin Avrupa Ülkeleri ile Kuzey
Amerikadaki gelişmesinin sonuçlarında birid,Çin’i kapitalist ülkeler tarafından
istila edilmesi oldu.Ingilizler bunun bir örneğini verdiler..1839 yılında
Ingiltere savaş donanması ile ordusunu Çine gönderdi ve ülkeyi köleleştirmek
amacı ile,Çin’in dış ticarete açılmasını istedi.Çinliler kendilerini savunmaya
karar verdiler,Bu savaşa Afyon savasıda denir 3 yıl sürdü..Ingiliz
askerleri deniz kentlerini yıkıyor,köyleri
ateşe veriyor,kadın ve çocukları öldürüyordu.1842 yılında Şangay ve Nankin’i
istila etmiş olan Ingilizler,Mançu hanedanını Çin’i galiplerin yağmasına yol
açan bir antlaşma imzalamak zorunda bıraktı..Ülkeyi zalimce aşağılayan bu
eşitliksiz antlaşmanın şartları uyarınca
Mancu Hanedanı ithal edilen mallara en fazla %5 gümrük resmi
koymayı,Kanton ve öteki dört limanı Ingiliz ticaretine açmayı
yükümleniyordu.Yabancılara Çin Yasaları uygulanmıyordu,kendi polislerini birltikte
getiriyorlardı.Bu Çin’in kapitalistler tarafından köleleştirimesinin başlangıcı
idi.Ingilizler Çini sömürmeye devam etti.1844 yılında donanmaları birkaç yıldır
Çin karasularında bulunan Fransa ve
Birleşik devletler ,bir savaş tehditi altında feodal Mançu hanedanından
Ingilizlerinki gibi aynı anlaşmaları
elde ettiler.Bunları pek çok batılı devlet izledi.
Böylece 19 yy ortalarında itibaren Çin özfür
devlet görünüşü altında bağımlı bir devlet durumuna indirgendi.Yabancılar
tarafından Çin’inbu aşamalı köleleştirilmesi,köylülerim yaşama koşullarını daha
da ağırlaştırdı ve genel ayaklanam zamanı yaklaşır.
Avrupa Sanayii tarafından üretilen ucuz
mallarla rekabet,esnafı iflasa ve ülkedeki imalathaneler yıkıma
sürüklüyordu.Çinli aç iplikçiler ve dokumacılar yavaş tıpkı Hintli Pamuku
dokumacılar gibi yok oluyorlardı.
Yabancı kapitalistlerin ortaya çıkışı Çinli
Tüccarların da canını sıkmaya
başlamıştı,çünkü ticaretlerini baltalıyor ve karlarını azaltıyordu.
1850 yılında Çinli köylülerin dağınık
isyanları tek ve güçlü bir hareketle birleşti.Ayaklanmanın merkezi,Çin’in en
büyük nehri Yang-tse ( Mavi nehir ) vadisiydi.Köylüleri,bir süre
sonra,kentlerin yoksul halkları esnaf ‘ coolies ‘ ( bu sözcük acı kuvvet anlamındadır ) adı verilen hamallar,kayıkçılar,yarı
serf maden işçileri desteklemeye başladılar.Bu harekete Tai Pingler ayaklanması
adı verildir ( Taiingtklangos devleti )
Başlangıçta Güney’İn deniz bölgelerinden bazı
tüccarlar ve bazı küçük toprak sahipleri ayaklanmaya katıldılar.Bu ayaklanmadan
yararlanarak Mançuların egemenliğine son vermek istiyorlardı.
Tai Pingler bir köye yaklaştıkları zaman köy
halkı gelip onlara katılıyordu.Hükümet kuvvetleride kitle halinde onların
saflarına katılıyordu
Tai Ping’ler ok,yaya,mızrak,kargı,çakmaklı
tüfek ve imparatorluk birliklerinden
aldıkları dökme toplarla silahlanmışlardır.Aralarında,olduça işe yarayan ağaç
top yaşayan ustalar vardır
Isyancı köylüler Nankin’i işgal
ettiler.Tai-Pingl’ler tarım sorununu çözümlemeti denediler.1853 yılında
yayınladıkları bir yasada şunlar yazılıydı: ‘’Bütün topraklar ,cinsiyet farkı
gözetmeksizin,beslenecek ağızlar arasında paylaşılmalıdır’’ ‘’ Göksel
imparatorluğun bütün tarlaları Gökseller tarafından işlenmelidir’’ Herkese toprak sahibi olma hakkı taniniyordu
böylece.’’ Toprak varsa hep birlite işlerni; yiyecek varsa hep birlikte
işlenir; yiyecek varsa hep birlikte yenir; içecek varsa ,hep birlikte içilir
,para varsa hep birlikte harcanır.Heryerde eşitlik egemen olmalıdır,acıkmış ve
üşümüş tek bir insan kalmamalıdır’ bu tarım yasasının temeli le konulan
toprağın köylüler arasında paylaşılmasına dayanıyordu..
Tai Pingler işkenceyi kaldırdılar ve halk
mahkemeleri kurdular.Bu feodal ülkede,kadınlar ezici bir bağımlılık altındaydılar.Tai Ping’ler Çin’de ilk kez
erkekle kadının eşitliğini ilan ettiler.Kadınlar toprağın pay edilmesi sırasında erkeklerinkine eş pay
aldılar .Orduda,özellikle kadınlardan oluşan müfrezeler vardı.Kadınlar devlet
örgütünde görev alma hakkınıda elde ettiler.
O zamana kadar Çin’de erkekler,yüzünü görmeden bir nişanlı satın alabilirdi.Satın
alınan ,nişanlı kız,yüzünü görmediği nişanlısının evine kapalı tahtıvaran içine
getirirlirdi.Tai Ping’ler nişanlı
alımsatımınıda yasakladılar.
Egemen sınıflar arasında barbar bir adet
vardu.Bu adete göre küçük kızların ayakları ,ayak parmakları,ayak tabanına
kıvrılıcak şekilde sarılırdı.böylece
ayaklar büyümezdi.Bu uygulama zenginlerin çalışmadan yaşayabileceklerini ispat etmek için yapılıyordu.Herkesin
çarpışmak zorunda olduğunu ilan eden Tai
Ping ler ,bu adeti kaldırdılar,küçük kızların ayak şekillerini bozankarın
cezalandırıcağını ilan ettiler.
Halkın yararına alınan kararlar sayesinde
TaiPingler,köylülerin ve yoksul kentlilerin desteğini kazandılar.1852 yılında
Tai Ping’ler kuzeye sefere çıkınca büyük bir hata işlediler.,feodal yönetimin
başkenti ve Mançu kuvvetlerinin merkezi
Pekin’e yönelmediler; Çin’in Orta
Kesiminde durdular ve imparatorluğun eski başkenti Nankin’ini almak için bütün
güçlerini harcadılar.Nankin’i 1853 yılında ele geçirdiler;bu tarih Tai Ping
hareketinin doruk noktasını simgeler,bundan sonra düşüşü başladı..
Bir zafer kazandıktan sonra Tai Ping’ler yeni bir monarşı kurdular;
şeflerinden biri olan,eski köy öğretmeni
Hon Şin Tsouan ı imparator ilan ettiler
1856 yılında Tai Pingler arasında anlaşmazlık
çıktı.Başlangıçta bu ayaklanmayı desteklemiş
ve ona katılmış olan tüccarlar ve toprak sahipleri geniş halk
hareketinin tehdidi karşısında köylü kitlelerinin karşısına geçtiler.Beylere
ait topraklara el konulmasından ve yoksul köylüler arasında pay edilmesinden
zenginlerin giysilerinin ve eşyalarının paylaşılmasından hoşnut değildiler.Tai
Ping’lerin devrimci kanadından bir
kömürcünün olan Yang Suking binlerce taraftarlaryla öldürüldü.Tai Ping’ler devleti parçalandı ,bir çok düşman belgelere
ayrıldı.Yang Sukking ve taraftarlaeının ölümünden sonra toprak sahiplerinin eline geçen Tai Ping komutanlığı,derebeylerin
topraklarına yerleşmiş olan köylüleri cezalandırmak için müfrezeler gönderdi.
Devrimin 1856 yılında başlayan ikinci
döneminde ,Li Su Çen adlı bir yoksul köylü özellikle sivrildi.Feodallere ve
dalaverici yabancılara karşı savaşmak için köylü müferezelerin başına geçmişti.
Li Su Çen’i yakalamayı başaran feodal
Mançular,kafasını kestiler ve parça parça ettiler
Müdahale etmemeye söz verdikleri
halde,yabancılar sözlerine alçakça ihaneti seçtiler.Devrimi bastırmaları için
Mançu hanedanına ve Çinli Feodallere
yardım ettiler.
Ingilizlerin ve Fransızların müdahalesi Tai
Ping’lerin düşüşünü hızlandırdı.1856’den
1858’e kadar ve 1860 yılında ülkeyi ve
imparatorluk yönetimini egemenlik altına
almak için ,Ingilizler ve Fransızlar Çin’de yağma savaşı
sürdürdüler,Amaçları,gerçekleşince,Tai Ping’ler devrimini ezmek için
1864,feodallerle ve kendisinden bir dizi ayrıcalıklar kopardıkları imparatorla
birleştiler.Çin’deki halk ayaklanmasını
bastırmak için Amerikalılar da yardımda bulundular.
Müdahaleciler,işgal ettikleri kentlerde bütün
erkekleri öldürüyorlar,kadınları ve çocukları köle olarak satıyorlardı.
Cin yavaş yaval bütün bağımsızlığı
yitirdi,Tarih Çinli feodallerin vatanlarına ihanet ederek,onu yabancılara teslim ettiklerini gösterdi.
1864 ten sonra küçük Tai Ping müfrezeleri
bütün ülkeye yayıldılar ve dağınık köylü ayaklanmalarında yer aldılar
Tai Pingler döneminde Çin de ne devrimci
burjuvazi,ne de proleterya vardı.Bu sınıflar henüz oluşmamıştı.Oysa köylü
kitlesi tek başına feodal boyunduruktan kurtulamaz,bunu başarabilmesi için
devrimci burjuvazi yada proletarya tarafından yönetimine ihtiyacı vardı
No comments:
Post a Comment