Sunday, October 8, 2017

OSMANLI TARIHINDAN SAYFALAR :DELILER





Delilere örgütü,XV.yüzyılı sonuyla XVI.yüzyıl başları arasında kurulmuştu.ilk kez kendini Balkanlarda gösteren bu örgüt,bir çeşit atlı asker sınıfıydı.Osmanı Devleti’nin gözüpek ,hiçbirşeyden yılmayan akıllarına ne eserse onu yapan bu topluluğuna bir ara Deliller adı verildiysede halk yine ilk kuruluş adları  ve özellikleri olan Deliler sözcüğünü kullanmıştır.
Osmanlı devletinin bu erleri,kuvveti çokiaklı yok takımındandı.Deliler savaşta yararlık gösterince ‘ Aga ‘ bu rütbedede başarılı olunca Delibaşı oluyorlardı….Delibaşı vezir dairelerinde  ve sadrazam kapısındakş önemli kumandanlardandı.Törenlerde ,koruyuculuk göreviyle sadrazamın önünde yürülerdi
Halife Hz Ömer ‘’ Deli ocaklarının ‘ başı sayılırdı,Deliler bunu böyle kabul ederlerdi.Hayatlarının tek ilkesi Az yaşa,çok yaşa,yazılan gelir başa yargısıydı.Buda onların ne denli gözükara ve hayatta uzaklaştırılmış olduklarının belirgin tanımıdır.
İlkin Rumeli Beylerbeyiyle sınıt beylerinin buyruğunda olan Delilerin örgütleri zamanla genişledi.Anadolu beylerbeyi ve vezirlerininde buyruğunda örgütleri kuruldu.Silah olarak  tekne kalkanlar,eğri palalar,mızraklar,atlarının eğerine bağlanmış bozdoğanlar  taşırlardı.Vahşi hayvan derilerinden yapılmış ve kartal tüyleriyle süslü külah takarlar.Aslan,Kaplan,tilki ve Kurt derilerinden elbiseler giyerlerdi.Ayaklarında ‘ serhadlik’ denilen mahmuzlu ,burunları sivri,arkaları yüksek çizmeleri vardı.XVII yy da kıyafetlerinde bazı değişikler yapıldığı görülür.Bu tarihten sonra başlarına,bir arşın uzunluğunda siyah kuzu derisinden boru,gibi ,üzeri sarıklı kalpak giymeye başladılar.
Delilerden elli altmışı bir Bayrak olurdu.Bu bayraklara Kumanda eden kişilere ise Delibaşı denirdi.Deli ocağına giren genç,ağalardan birinin yanına yetişir,ocağın usul ve adetlerini öğrenir.eger Deli olması uygun görülürse,din ve devlet için savaşacığına ,hiçbir savaştan kaçmayacağına yemin ettirilir,tören ver dualarla başına ‘ Deli Kalpağı ‘ giydirilip Ağa çırağı olarak ocağa kayıt ettirilirdi.Yeminini tutmayan deliler ,keçe külah edilerek ocaktan kovulurdur.
Mevcut Kaynaklarda,Delilerin gördükleri görev karşılığı olarak  XVIIyy da 12 ile 15 akça arası bir ücret aldıkları belirtilir.Sonraları bu ücret yalnız savaş zamanları için verilmeye başlandı….Başlangıçta  büyük  yararlılık gösteren ve imparatorluğa hizmetleri görülen Deliler,XVIII yy başlarından itibaren bozulmaya başladılar.
Maiyetlerinde bulundukları devlet adamlarının ,vezirlerin ölümleri üzerine ücretleri kesildiğinden ,Anadolu ve Rumelide toplu halde dolaşmaya başlayıp,köylülerin huzurunu bozmaya başladılar.Özellikle XVIII yy sonlarında Delilerin elebaşılık ettiği isyanlar çıkmaya başladı.Kütahya yöresinde Kocabaşı adlı Delibaşı ,bu devirde  büyük bir ün kazanmıştı.Konya’daki  1803 ayaklanmasında Delibaşı Ismail ,asilerle birleşip Konya’ya vali olarak atanan  Ismail Paşa yı şehre sokmadı.Bir ara Delileri yeniden düzene koymak isteyen Yusuf Ziya Paşa çeşitli yerlerde bulunanları Istanbul’a getirterek Davutpaşa ve Usküdar  daki bir Kışlaya yerleştirdi.Sonra bunları topluca bağdada yolladı
1829 Osmanlı Rus savaşından sonra Deliler yeniden Anadoluy geçerek  karışıklık çıkarmak istedilersede  Askeri Örgütlenmede yenilik yapan II.Mahmut bunlaru ortadan kaldırdı.Delilerin bir bölüğü kaçmayı başarıp Mısır ve Suriyeye sığınmışlardı.Bunlar aslında gözünü budaktan sakınmayan yürekli ve başıma buyruk kimselerdi.Böylece de savaşlarda büyük yararlıklar gösterirlerdi.Nitekim  XVII.yy da yapılan Avusturya Savaşlarında gösterdikleri kahramanlıklarla ün yapmışlardı.Kanuni devrinde Gazi Husrev ve Bali Beyin ..Delileri Kendilerini efsaneleştirmişlerdi.
Halk arasındada önem verilen bu örgütün sayısı onbinin üstündeydi.Padişahların  özellikle III.Selim’in  halk arasında değişik kıyafette dolaşırken çok defa DeliKıyafeti giydiği görülmüştür.
SARICA ÖRGÜTÜ
Kuruluşu XVII.yy olan Sarıca Örgütü Osmanlu Devletindeki eyalet velilerinin kapı halkını oluşturan bir askeri bölümüydü.Bu devride devlet düzenindeki bozuklukluklar su yüzüne çıkınca  durum eyalet valilerinide etkilemişti. Haval Nedenlerle  verilen ölüm cezaları,işten çıkarılmalar,devlet yönetiminde olağan sayılmaya başladı..
Genellikle valilere yapılan işlemlerin haksızlığı onları devlet merkezine karşı kendilerini savunmaya yöneltti.Valiler bu nedenle yanlarındaki kapı halkını çoğalttılar.Bölgelerinde ocaktan kovulmuş nice kapıkulu,Sekban eri varsa topladılar.Bunlara Sarıca yahut saruca denirdi.Kumandanları  Bölükbaşı  en üstleride Başbölükbaşı denirdi
Bunlar genellikle ipten kazıktan kurtulmuş,döğüşken hiçbir şeyden  yılmaz kimselerdi.Valiler işten alınır yada öldürülürse ,valiye bağlı Sekban ve Leventlerle eyleme geçerler ; dilekleri yerine getirilmez ,valiyi makamında tutmazlarsa dağa çıkar ve eşkıyalık ederlerdi….. Tarihimizde çeşitli olaylara yol açan Celali isyanları başlarının çoğunluğu Sarıcalar örgütünden yetişmedir.I.Abdülhamit döneminde Sarıcaların kökü kazanmıştır..
SEKBAN ÖRGÜTÜ
Kuruluşu I Murat devrinde kurulan Sekban örgütü başlangıçta tazı beslemek ve padişaha birlikte ava çıkmakta yükümlüydüler.Yıldırım Beyazıtın  Niğbolu Savaşından  hemen sonra düzenlendiği  bir av partisine 6000 sekban katılmıştı.Sekban ortaları yani bölükleri ,1451 yılına gelinceye kadar tek başlarına bağımsız bir kuruluş durumundaydı.Yeniçeri ocağıyla hiçbir ilişkileri yoktu.Fatih Sultan Mehmetin  Karaman seferi dönüşünde ,Yeniçerilerin  ‘’ ilk seferdir,kullara ihsan gerek ‘’ diye padişahın önünü kesip sefer bahşişi istemeleri ,bir tür başkaldırma sayıldığından .Fatih kendisine yakın ve bağlı olduğu 7000 sekbanı Yeniçeri ocağına kattı.Amaca Yeniçeriler arasında disiplini sağlamaktı.Kapıkulu ocaklarının dışında eyalet paşaları ve sancak beylerininde sekbanları  vardı.Sınır boylarındaki sekbanların aylıkları devlet,eyalet ve sancakdakilerinki de bağlı bulundukları örgüt beyleri tarafından verilirdi..Gerektiğinde sınır boylarındaki Sekbanlar ,köylerden yada Hrıstiyanlardan devşilirdi.Eyalet sekbanları,bağlı bulundukları  valinin dışında kimseden buyruk almazlardı..
Bunlar,valinin bir çeşit fedaisi durumundaydı..XVII yüzyılda devlet düzeni iyiden iyiye bozulunca ,Sarıcalar ve Leventlerle birlikte dağa çıkıp kentleri ,kasabaları,köyleri  basarak eşkıyalık ettiler,Halk bunlara sekban eşkıyası adını takmıştı.Başlarında Sekban bölükbaşı yada bayraktarı bulunurdu belli başlı silahları tüfek ve kılıçtı



Kaynak : Yıllarboyu Tarih dergisi Temmuz 1982  Sn İhsan Birinci


No comments:

Post a Comment