Thursday, January 3, 2019

AZ TANINAN OSMANLI PADİŞAHLARI : UCUNCU OSMAN







Üçüncü Sultan Osman 56 yaşında padişah oldu.İkinci Sultan Mustafanın Rus asıllı olduğu söyleneb Şehsüvar Hasekiden doğmuş oğluydu,tüm ömrü kafeste geçmişti.Padişahlığı 2 sene 10 ay 18 gün sürdü.Orta Boylu,etine dolgun,göbekli,çirkin bir adamdı ;ve bir omuzuda eğriydi.Her halde uzun süren hapis hayatı yüzünden son derece sinirliydi.Süratli süratli konuşurdu,onunla konuşanlar genelde onun sözlerini takip edemezler ve emirlerini anlamazlardı.Pek tez canlı olduğu için emirlerinin ve isteklerinin hemen yerine getirilmesini isterdi.Saftı;yalan ve hile bilmez ,müsbet,menfi duygularunı saklayamaz ,tok sözlüydü.Yalancıdan,hırsızdan ve birde kadınlardan nefret ederdi..Günün erken saatlerinde haremden çıkar ve ancak yatmak için dönerdi.Haremi Hümayundaki altıyüz den fazla cariye ondan bir iltifat beklerken,o kadınların yoluna çıkıp görünmelerini dahi yasak etmişti.Hatta ayak sesini işitip kaçmaları için ayakkabılarının altına gümüş çıngıraklar çaktırmıştı.Fakat bu aşırı kadın düşmanlığının  yanında başka bir tercihe kaymadığıda bilinmektedir.

En çok sevdiği şey,kıyafet değiştirerek halk arasına girmek,kendisinin padişah olduğunu bilmeyenlere memlektin durumunu konuşmak,mahalle kahvelerinde  gayet basit,halk ağızı ile sohbetler etmekti.;Bir devletin ancak rüşvetle,vazifesini  suistimal eden hırsız memurlarla battığını söyler ''kadına inan olmaz,ama kabahat kadının namusuna sahip çıkamayan erkeklerindir '' derdi  ve eklerdi ' Eger erken karısına sahip çıkar ise kadında namusu ile evinde oturur derdi.Kadınlara ince yaşmak tutunmayı,yakası mutadından fazla açık,erkeğin nazarını hemen çekebilecek şekilde sırma işlemeli,süslü ferace giymeyi,sokakk aşırı misafirlikleri,arabalarla,kayıklarla mesirelere gitmeyi şiddetle yasak etmişti;padişah yasağını dinlemeyen İstanbul'un hafifmeşrep kadınlarının pek çoğunun toplatılıp,Marmara açıklarından boğdurulduğu yolunda pek çok söylenti vardır.Ama bir dedikodudan ibaret olduğu açıktır.Sultan Osman fakire,düşkünlere acıyan,onlara karşı hep şevkatli ve cömert bir kişiydi.Insanları kırmaktan,incitmekten sakınan bir kişiydi.

Bir saray dedikodusu derki :,yakınları padişahın o gün nerelerde tebdil gezeceğinin eşe dosta haber verirlermiş,onlar da o semtlere gidip kahvehanelerde otururlar,saf adamı beklerler,geldiğinde rivayet o dur ki tanımazlar,kadın konusunu açarlar,padişahın fikirlerine uygun konuşurlar,rüşvetin,hırsızlığını şiddetle aleyhinde bulunurlar,kendisini,daima gayet zengin '' Topkapulu Osman Ağa '' diye tanıtna hükümdarın çömertce ihsanını alırlardı,bir sorunları,dertleri,istekleri varsa derhal hallini sağlardı.

İtiraza  tahammülü yoktu,kızar,patlardı.B.r gün sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa'ya kızmış:
-- Şimdi seni azlederim,hamallar kahyası Ali Ustayı Vezir yaparım ...! demişti
Tecrübeli devlet adamı :
-- Yaparsınız Padişahım ! Ama bana Hekimoğlu Ali Paşa derler,ona da Hamal Ali Paşa!...cevabını verince büsbütün çileden çıkmış veziri azletmişti..

İki yıl içinde yedi defa Sadrazam değiştirmişti,herhalde anlaşılması güç bir adamdı.

O halkı sevdiği kadar halk Üçüncü Osmanı sevmemişti,hele Istanbullular '' Tabanı uğursuz,aliosman tahtına ayağını attı atalı kaza,bela,afet eksik değil '' diyordu,haksızda değilllerdi,o kısa padişahlığında bir veba salgını,iki büyük yangın oldu.biri 33 saat sürdü,İstanbulun üçte ikisi kül oldu,şehrin geri kalan kısmınıda kırksekiz saat süren ikinci bir yangın kül etti.Istanbul mahvoldu.Tarihin tanık olduğu en sert kışlardan biride onun zamanına rastlar.1755 de Haliç donmuş,Defterdar ile Sütlüce arası yürünerek geçilir olmuştı.

Garip tesadüftür,Istanbulda Halicin ,hatta Boğazın donduğu ikinci bir kışda ikinci Osmanın zamanında olmuştu,halk onada uğursuz derdi.

Istanbulda Çemberlitai arkasında birinci Mahmudun yaptırdığı büyük camii ile medrese 1755 de bu padişahın zamanında bitti.Kardeşinin hayır eserini benimseyerek ' Nuri Osmani ' adı verildi.

Üçüncü Sultan Osmanın hayır eseri liman ağızında yaptırdığı Ahırkapı deniz feneridir.'' Nuri Osmani'' adını hakiki ve mecazi manalarda taşıması gereken bu fenerdir.

Topkapı sarayında da haremi hümayunda,pencereleri,Hasbahçe Korusuna bakan ve kendi adını taşıyan bir mükellef odası vardır.

Ölümüne koltuğu altında çıkan köpek memesi oldu.Tez canlı olduğu için merhemlerle tedavi yerine,cerraha müdahale ettirdi,kanı zehirlendi.29 Ekim 1757 gece yarısı vefat etti.Kabri Valide Turhan Sultan Türbesindedir.


No comments:

Post a Comment