Monday, July 16, 2018

ISPANYOL SÖMÜRGECILİĞİNİN ÜLKESININ EKONOMISINE ETKILERI

Ispanyol Imparatorluğunun  yeni Dünyadaki en büyük kazancı,San juan de Ulloa ve Nombre de Dios'tan düzenelene yıllık seferlerle ülkeye taşınan Altın külçeleri oldu.İlk başlarda Kraliyete ait olan altın ve gümüş madenleri ,Kraliyetin sadece belli bir pay almayı kabul etmesiyle bireylerin ve şirketletin zenginlik kaynakları arasına girmeye başladı.Böylece her geminin taşıdığı mallar,kraliyet ve özel mülkiyet arasında bölündü.Kısmı dalgalanmalara rağmen,yeni dünyanın maceracılarının  taşıdıkları ganimetler,1530-1570 arasında düzenli olarak arttı,1571-1580 arasında hız kazandı ve 1586-1600 yılları arasında en büyük miktarlar ulaşarak,XVII yüzyılın başında da bu özelliğini korudu.Ancak 1625 den sonra serüven ticareti eskisi kadar ganimet sağlamamaya başladı.

Başta maceracı gemiciler Ispanyaya büyük kazançlar sağladı;Sevilla  Avrupa'nın en büyük limanı oldu ve deniz seferlerinin artışı ile Kuzey Ispanyadaki gemi yapımı hız kazandı.Ispanya,bilinen altın rezervlerinin çoğunu kontrol eden,dünyanın belli başlı güçlerinden biri olmuş gibi gözüksede sonuç tam tersi oldu.Avrupa'da kısa süreli bu prestij ve refah döneminin ardından imparatorluk ve fetihlerin getirdiği altın rezervleri,1580 ve 1590 larda bu refahı takip eden bir iktisadi krize neden oldu.Ispanya kendini toparlayamadı ve gerileyişi xvıı boyunca sürdü.Bütün bu olaylar kaynakları yanlış kullanmanın ve altının her zaman refaha yol açacağı şeklindeki yanlış inancın klasik örneklerinde birini oluşturdu.Bu gerilemenin sebebi neydi ?

Ispanya,ancak küçük bir zenginliği sindirebilecek kapasitedeki basit ve gelişmemiş iktisadi sistemi yüzünden ,Avrupada Altın stoku yapmaya uygun olmayan ülkelerin başında geliyordu.Herşeyden önce,ilkel tarım yöntemleri  ve verimsiz toprakları nedeniyle zayıf ve gelişmemiş bir  tarım potansiyeline sahipti.Ingiltere,Fransa ve Hollanda gibi ülkeler ,Amerika ve Afrikadaki sömürgeler gibi sağlam ve dengeli bir iktisadi yapının temelinin tarım olduğunu fark etmişlerdi.Sanayinin gelişmesi  ve dış pazarların düzenli sürekli olarak sömürülmesi  gerekiyordu.Ispanyanın XVI yüzyıldaki sanayisiz güçlü değildi ve onu canlandırıcak bir atılıma ihtiyaç duyuyordu.Başlangıçta altın külçelerinin Ispanyaya akışı,bu deniz seferlerinin taşımacılığını sağlayan ve ihtiyaçlarını gideren  başlıca sanayi kollarının işine yaradı,ama giderek bu kollar sanayi gidişat üzerinde baskın hale geldiler ve eldeki altınları değişim aracı olarak kullanıp malları diğer  ülkelerden  almak daha kolay olduğu için ,diğer sanayii dallarının  gelişmesini engellediler sonuç iktisadi  yapının güçlenmesi değil,varolan zayıf sisteminde tahrip edilmesi oldu.

Ispanyanın sömürgeleriyle kurduğu ilişkilerin niteliği de zarar verici ve zorlayıcı idi.Dayandığı ticari sistem temelde yanlıştı;sömürgelerin temin ettiği ham madde karşılığında ana devletin onların ihtiyaçlarını gidermesi planlanıyordu,ama bu asla başarılamadı.Ispanya  ( Yeni dünyadan  getirilen malların % 80nini oluşturan ve bazen % 95 lere kadar varan ) altın külçelerinin taşınmasına yoğunlaştı.Orta ve Güney Amerikadan getirilen malların çeşitlendirilmesi ile de genelde ilgilenilmedi.Sevilla,Avrupanın baharat,mısır ,fasulye,şeker ve kakao ihtiyacını karşılayan başlıca liman olmuştu,ve bu Ispanyanın giderek büyüyen  ticari zorluklar karşısında biraz olsun dengeyi yakalabilmesine yardımcı oldu.Ama bu fırsat da Hollanda'ya kaptırıldı ve XVII yy da bu malların dağılımı tamamı ile İspanyanın ellerinden çıktı.Amsterdam tropik ürünlerin dağıtıldığı en büyük limanlarından oldu.Karşılıklı ilişkinin diğer yüzüde geliştirilemedi.Ispanya yeni Dünyadaki sömürgelerinin yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını karşılayamadı;hatta,sömürgelerin ihtiyaçları o kadar büyüdüki,Avrupanın diğer ülkelerinden sağlamak zorunda kalındı.Sömürgelerinin ihtiyaçlarını ülke sanayisinin gelişmesi için bir fırsat olarak kullanamadığı için Ispanya,sömürgeciliğinin kazançlarından yararlanamadı ve Ingiltere,Fransa ve Hollanda için ,bu ülkelerin kendi imparatorluklarını  kurdukları süreçte ders alacakları bir örnek haline geldi.

Kaynakların  yanlış kullanılmasının suçu kısmen kraliyet idaresine aitti.Bununla birlikte onları daha da kötü günler bekliyordu.Ispanya'nın yeni kazandığı zenginliklerin düşüncesizce harcanması V.Karl'ın hırslı dış siyaseti,II.Felipe'nin Habsburg-Valois çatışmalarına dahil olması ve ekonomik sonucu gayet pahalıya patlayan Lutherciliğe karşı açılan savaş ile sürdü.1540 ta Ferdinand şöyle diyordu : Ispanya krallığıda olmasa aç kalacağım...II Felipenin Ingiltere,Hollanda ve Osmanlı Imparatorluğuna karşı giriştiği askeri harekatlar, Ispanyanın ekonomisine onarılamayacak zararlar verdi.1586-1588 arasında 10 milyon duka donanmayı güçlendirmeye  ve Hollanda isyanını bastırmaya harcandı.Her iki yöneticide  dış siyasetlerini  destekleyecek altın rezervinin boyutlarını yanlış tahmin etmekle ve bu zenginliğin sürekli seferlerle destekleneceğini düşünmekle büyük bir yanılgı içine düşmüşlerdi.( II Felipe 1580 lerde ganimet miktarında beliren geçici artışa aldandı,ama bu artış daha zengin madenler bulunduğu için değil altın aramasında civanın kullanılmaya başlanması yüzündendi ).Aslnda altın madenlerindekş kraliyet payı oldukça küçüktü.1546-1550 yılları arasında V Karl toplam 6,6 milypn düka üzerinden 2 milyon düka ve 1586-1590 arasındaki kritik dönemde II Felipe 28,6 milyon  dükalık kazancın 9,6 milyonluk kısmını kraliyet hazinesine aktardılar.( Bu miktarlar donanma ve savaş masrafları için gerekli miktarı bile karşılamıyordu). Her iki yöneticinin de çözümü basitti;gelecekte daha çok altının geleceğini umarak,bankerlerden gittikçe büyüyen miktarlarda borç alıp,seferlerin devamını sağlamak.Böylece,kraliyetin kazancı ipotek altından kurtulamaz hale geldi ve borçlar ödenemeyecek boyutlara uğraştı;kraliyet hazinesi II Felipe nin döneminde 1557,1560,1575 ve 1596 yıllarında olmak üzere dört kere iflas etti.

XVI yy sonlarından itibaren Yeni Dünya'dan gelen ganimetlerin büyük kısmının Ispanya yerine başka  Avrupa ülkelerine gittiği belli oldu.Ganimetlerin el değiştirmesi  üç yolla gerçekleştı.
Birincisi,ganimetlerdeki kişisel paylar genellikle yasal olmayan yollarla,ithal tahıl ve mallara ödeniyordu.Fransız yazar Jean Bodin 1568 de bu durumun farkına vardığını şu sözlerle belli ediyor  '' Ispanyollar sırf bizden aldıkları tahıl,keten,kumaş,çivitotu boyası,kağı,kitap,hatta halı kısacası tüm mallar karşılığında altın,gümüş ve baharat vermek için dünyanın öbür yanına yelken açmak zorundalar'' 
ikinci olarak,ganimetlerdeki kraliyet payı,Ispanyanın dış siyasetini desteklemek için yabancı bankerlerden alınan borçlara gidiyordu.Bu durum Fuggerler ve Welserler gibi banlerlerin işine gelsede ,Fransa,Ingiltere ve Hollandanı kurduğu ticari ağ nedeniyle II Felipenin iflas etmesi onların tüm işlerini bozdu.
Ispanyanın altın rezervenin dış ülkelerce tüketilmesine neden olan ucuncu faktörde Hollanda ısyaninı bastırmak için yollanan orduydu.Hollanda Cumhuriyetini baskı altında tutmak için yollanan ödenek daha sonra orta ve batı Avrupaya akıyordu.Sonuçta Ispanya diğer devletlerinden gözünden kaçmayacak kadar kötü bir duruma düştü ve Amerikadan getirilen ganimetlerin dağıtımını sağlayan bir süzgeç haline geldi.Örneğin 1617 de Kastilya körfezi '' yeni dünyadan gelen altının hızla diğer ülkelerin eline geçip,asıl sahiplerini fakirliğe mahum ettiğinden yakınıyordu.

Sonuçta Ispanya büyük miktarlardaki altını çıkardı,taşıdı ve en sonunda başka devletlerin eline teslim etti;böylece önemli bir kazanç sağlamadan iktisadi sisteminin yara almasına neden oldu.Onaltıncı yüzyıl gittikçe  büyüyen mali krizlerin görüldüğü ve ticari dengenin bozulduğu bir dönem oldu.On yedinci yüzyılda Yeni dünyadan ganimet akışı yavaşladığı için durum daha da kötüleşti.Sevillaya taşınan ganimetlerin miktarı 1591-1595 yılları arasında 42 milyon düka iken bu tutar 1611-1615 yılları arasında 21 milyon dükaya ve 1631-1635  arasında 9 milyon dükaya düştü.Bunun üç sebebi vardı.Birincisi ,damarlar tükendikçe madenler daha az kazanç getirir oldu.İkincisi,sömürgeler kendi hesaplarına daha ganimet ayırmaya ve bunları gizlice Ispanya'ya taşımaya başladılar.Üçüncüsü ,gemiler Sevillaya ulaşan altın miktarını azaltmak isteyen dış güclerin saldırılarına karşı savunmasız hale geldiler.

Ispanyol ekonomisinin durumu XVII yy da çok kötüydü.Altın miktarındaki düşüş ,fiyat eğilimlerini etkiledi,onaltıncı yüzyıl boyunca genelde fiyatlarda bir yükselme görüldü ve bu durum hem Ispanyayı hemden Avrupayı sarstı.Artan nüfusun baskısı ve değerli metallerin piyasadaki bolluğu beraberlerinde 1500-1600 arasındaki yüzyıl içinde fiyatların altı katına çıkmasına ve ganimetlerin dağıtıldığı yerlerde enflasyon görüldü..Ispanya yönetimi ilk başta aradaki ilişkiyi fark edemedi,oysa Salamanca Üniversitesinin Teologlarından bir daha 1566 da  bunu açıklamıştı '' Para az bulunduğu yerde çok bulunduğu yerde kıymetlidir ''.Enflasyon en çok ıspanyada etkili olarak iktisadi yapı üzerinde hem olumlu hem olumsuz sonuçlara neden oldu.Bir yandan sanayinin gelişmesi için gerekli itkiyi sağlayıp olumlu bir etkide bulunurken,öte yandan Ispanyanın Avrupadaki direncini azaltarak krizlere yol açtı.Ama asıl önemli olan Ispanyadaki iktisadi gidişin yüksek fiyatlara adepte olması ve yeni bir değişimin tüm dengeyi bozacak olmasıydı.Ganimetler tutar olarak azalınca ve Avrupadaki fiyatlar belli bir dengeyi yakalayınca Ispanya uzun süreli bir mali bunalıma girdi.Ingiltere,Fransa ve Hollanda daha gelişmiş ve istikrarlı sistemlere sahip ülkeler ise yeni koşullara başarılı bir şekilde uyum sağladılar.

Ganimetlerin azalması ve II Felipe zamanında alınan dış borçlar,para akışının devamlılığını tehdit eder hale geldi.Madeni para ayarı III Felipe ( 1598-1621 ) ve IV Philip ( 1621-1665 ) dönemlerinde sürekli düşürüldü: 1665 ten sonra değersiz metaller para yapımında kullanılmaya başlandı.Bunlara ek olarak,kraliyetin ganimetlerindeki payının azalmasıyla yeni gelir kaynakları yaratmaya yönelik çabalarda vardı.Bu yüzden,ayarı düşürülmüş para mali yükümlülerin daha da büyümesine neden oldu.Vergilerdeki artış ( millones,alcabala,centos ve octrois ) çiftçiyi ve ticari sektörü zarara sokarken asalak gibi yaşayan asilleri etkilemedi.Bununla  beraber toplanan vergiler herhangi bir hizmete dönüştürülemedi.Kraliyet hazinesi o kadar zpr durumdaydıki,II.Karl öldüğünde cenaze masrafları bile zor karşılandı:

Bütün manzara,merkezi yönetimin iktisadi planlamadan,öngörüden ve kaliteli liderlik vasıflarından ne kadar uzak olduğunu gösteriyor ve günümüzdede böyle bir durumu hayal etmek insana zor geliyor.Hükümetin devletin iktisadi yapısındaki rolü inanılmaz ölçülerde değişsede  onaltıncı ve on yedinci yüzyılın standartlarında bile İspanya krallarının genel siyasetlerinin gelişi güzel,tutarsız ve yıkıcı olarak  nitelendirilmekten kurtulamaz.

Avrupadada diğer değişiklikler Amerikan sömürgelerinin  ve ganimet taşımacılığının bir sonucu olarak ortaya çıktı ,ki bunlar siyasi ve iktisadi  dengelerde temel yer değiştirmelere neden oldun.Bu iki aşamada gerçekleşti.

Onaltıncı yüzyılın ilk yetmiş beş yılında güçler dengesi,Akdeniz ve Orta Avrupadan iber yarımadasına  doğru kaydı.Osmanlı Imparatorluğu Uzakdoğu ticareti üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırdığından İtalyan limanları dağıtım merkezleri olarak önemini yitirdi ve avantaj okyanus ticaretinde yeni rotalar keşfeden ve denizaşırı imparatorluklar olan Ispanya ve Portekize geçti.Ganimetler bir süreliğine  Ispanyanın üstünlüğünü korumasuna yardım etti.V.Karl ve II .Felipenin  yönetimi altındaki Ispanya,iktisadi istikrarsızlıklar yaşasada Avrupanın en büyük güçlerindendi

XVI yy sonları ve XVII ilk yarısında güçler dengesi yeni bir değişim yaşadı.bu defa güçlene Kuzey BatıAvrupaydı.Bu ülkelerin düzenli ticari gelişimleri,Otuz yıl savaşlarınında yenilgisi birleşerek bu sonucu doğurdu.Ispanya genede kendini toparlayarak XX da istikrarlı bir ülke oldı

No comments:

Post a Comment