Saturday, July 21, 2018

ALBAY RIPLEY ve INGILIZ TÜFEKLERININ HIKAYESI

Wesy Point askeri akademisinden 1813 de mezun olan Albay James Ripley belkide dört yıl süren kanlı Amerikan içi savaşının çıkmasından sorunlu kişilerin başında geliyor.Aslında bu anlaşmazlık birkaç ay içinde haledilebilirdi.1861 de Birleşik devlet ordusunun Savaş Gereçleri Bölümünün başına getirildiğinde altmış yedi yaşında olan Ripley ordunun silahlarını güçlendirmek için teklif edilen her türlü buluşa burun kıvırıyordu.Ripley,özellikle piyade için gerekli ateşli silahların alınmaması için her türlü bürokratik yolu deneyen adam olarak da tarihe geçmiştir.Aralıksız atış sağlayan Spencer tüfeklerinin askerlerin çok fazla cephane harcamasına neden olacağını ve bunun da orduya pahalıya mal olcağını ileri sürmüştü.

En büyük aptallığıysa yaptığı bir şey değil,yapmadığ bir şey nedeniyledir ve iki tarafın da on binlerce asker kaybetmesine yol açmıştır.

Hikayemiz 1852 de Ingiltere'nin modern dünyanın ilk fuarını Kristal Saray'da düzenlemesiyle başlıyor.Fuarda,Amerikan Standı açıldığında sadece mekanik parçalar olan kutular ortaya çıktı.Izleyicilerin arasından gönüllüler alındı ve birazcık yardımla bir kaç dakika içinde bu parçaları bir Colt tabancaya dönüştürdüler.Bu silah kusursuz bir isabet oranına sahipti ve çok kolay bir araya getirilebiliyordu.Bu gösteri öylesine yeni bir şeydiki,Ingiliz parlamentosu bu yeni teknolojiyi keşfetmek üzere bir komisyon oluşturup Amerikaya gönderdi.Komisyonun ilk durağı Spriingfield cephaneliğiydi.O sırada burada 1855 model Springfield 58 tüfeklerinin seri üretimini geçilmişti.Bu yüksek isabet oranına hayran kalan ingilizker tüm fabrikayı satın aldı.Üç yıl içinde Ingilizler kendi Springfield tüfeklerini üretmeye başladılar.577 kalibre Enfield......Bu model Amerikalıların Sprinfieldine çok benziyordu.Sadece Kabza ve kalibresinde ufak farklılıklar vardı.

Amerikada düşmanlıkların artması federal hükümeti hazırlıksız yakaladı.Ancak daha sonra ortaya atılan bazı iddaalara göre Buchanan'ın emrindeki Savaş bakanı Jeffferson Davis,hala görevdeyken alınan önemli kararları sabote etmiştir.Ordunun yirmibinden az askeri vardı.Dahası,sahip olmaları gereken modern silahlarda yoktu.1855 model Sprinfield  tüfekleri sadece yirmi otuzbin kadardı ve çoğuda güneydeki cephaneliklerdeydi.

Konfederason askerlerinin Sumter kalesine ateş açmasından üç gün önce Lincoln yetmiş beşbin gönüllüye çağrıda bulundu.Yaz sonunda ise yarım milyon adama daha savaş çağrısından bulunuldu.Birlik'in sorunu gönüllüler bulmak değil,onlara silha verebilmketi.Aslonda gönüllerin birçoğu geri çevriliyordu.Albay Ripley'in masasına gelen sorun buydu.

Öncelikle Ripley o an sahip olunan silahlarla ilgili bir sorun olmadığını söyledi.Bu silahlar 1812 de yapılan savaşlarda güzel çalışmıştı.Ancak herkes ateş mekanizmalı  silahlar konusunda ısrarlıysa aralıksız atış yapan silahlar alınabilirdi.Ancak burada bir sorun vardı.Springfield silah fabrikasının ve öteki silah üreticilerinin bu kadar silahı yapması en az bir yıl alırdı.Zaten silah alımı için özel sektöre başvurmaktan bahsedilemezdi bile.

Bu ikilem karşısında Ripley'nin emrindeki bir personel  müdürü krize basit bir çözüm önerdi: Ingiltereye gidip,gerekli silahları Enfield'dan saton almak.Ingilezler bu silahlar için maliyetine fiyat veriyordu,çünkü kendileri daha ileri bir teknolojiye geçisin hazırlıkları içindeydiler.Sonuç olarak Birlik ordusu bir kaç ay içinde silahlanabilirdi.

Albay james Ripley bu fikri duyunca ılgına döndü.Bir zamanlar Ingilizilere karşı savaşmıştı şimdi silah almak için tutup onlara koşması düşünülemezdi bile.Dahası,Ripley savaşın yaz sonuna kadar biteceğinden emindi ve birkaç yüz bin silah satın almak boşa gidecek paralar demekti.Silahlar ulaştığında belkide ordular çoktan dağılıyorolacaktı.Sonunda şöyle bir fikirle geldi; bu bir Amerikan savaşıydı ve Amerikan mallarıyla yapılmalıydı.Bundan başkası hiç de vatanseverce bir davranış olmazdı.

Personel müdürü bu fikri  geri çekti,bir daha düşündü ve bu yaşlı adamın  kalbini kazanacağını umduğunu yeni bir fikirle geri geldi.Istihbarat birimlerden alınan bilgiye göre Konfederasyoncular  çoktan Ingiltereye gitmiş  ve tüm Enfied silahlarını satın alıp daha da yenilerini imal ettirmek üzere anlaşıyorlardı.

Ripley yine çıldırdı ancak bu kez paniğe kapılmadı.Eğer Konferderasyon Ingiliz  silahlarını satın almak istiyorsa bu onların bileceği işti,Ripley'yi hiç ilgilendirmezdi.Tekrar,silahlar gelene kadar savaşın biteceğini ve Amerikan askerlerinin Amerikan silahlarıyla savaşacağını yineledi.Personel müdür ısrarla karşı çıktı ve Federal hükümetin konfederasyonun o silahları almasına engel olması gerektiğini savundu.Eğer Ripley o silahları kullanmak  istemiyorsa bile ötekilerin almaması için satın alınıp okyonusa atılablirdi.

Personel müdürü Ripley'in huzurundan kovuldu ve bir daha bu konuyu gündeme getirmemesi istendi.Üç ay sonra Manassas'ta otuzbeş binin üzerinde Birlik askeri savaş girdi.Çoğunluğunda eski püskü silahlar vardı.Son saldırıyı Henry tepesinden yaptılar ve Konfederasyon direnişini kırdılar.Bu son kahramanca atak Stonewall Jackson'ın adamlarının  yepyeni Enfield tüfekleriyle açtığı yaylım ateşiyle son buldu.Bu silahlar üçyüz elli metre öteden  bir insanı vurabiliyordu.Yüz metreden daha yakından ateşlendiğinden ise mutlaka öldürücü oluyordu.Bu mesafeden Birlik askerinin eksi tüfekleri bir işe yaramazdı.

Sonudan Ripley yönetiminden gelen baskılara dayanamadı ve Einfield   tüfekleri sipariş etmeye başladı.Ancak artık çok geçti.İLk stoklar Güney'e gitmişti.Savaşın en ironik yanlarından biri Ingilizlerin hem güneylilere ,hem de kuzeylilere Enfield tüfeklerini satmaya devam etmiş olmasıdır.Riplet umutsuz bir şekilde ,yüzünü Prusyallara döndü.Prusyalılar  çoktan üstten doldurmalı siah teknolojisine geçmişlerdi ve eski önden doldurmalı silahları satmak istiyorlardı.Onlardan başka Belçikalılardanda silah alındı.Ancak bu tüfekler arkasında olanlar için önünde olanlardançok daha tehlikeliydi.Birlik askerlerinin çoğu bürokrasiyi bir yana bırakıp soğuk bir mantıkla savaş alanında hayatlarının  buna bağlı olduğunu düşünerek,kendi paralarıyla  Sharps ve Burnside gibi daha ileri teknoloji ürünü ve Ripley'i isyan ettirecek kadar pahalı mermileri olan silahları satın aldılar.

Amerikan İç savaşının en büyük mitlerinden biri savaş boyunca Konfederasyon ordularının yetersiz bir donanımla  savaşmış olduğudur.Bu,Albay Ripley sayesinde savaşın ilk yılları için kesinlikler doğru değildi.1862 yazına kadar Birlik askerleri,özellikle  batıdaki operasyonlarda  eski tüfeklerle savaşmıştı.Konfederasyon birliklerinde ise Enfieldler vardı.Enfieldler olmadan güney kesini 1861 ve 1862 deki savaşlarda yıkılabilirdi.Konfederasyon ordusu üstten  doldurmalı silahlarla donanmış bir birlik ordusuyla karşılaşsaydı ve bir de Enfieldleri olmasaydı Güney'in asla ikinci Manassas,Antietam ,Gettysburg gibi zaferleri olmazdı.

Ripleyin ordusu ilk savaşlarından çoğunu  kaybetti.Kendilerinden de olabilecek silahlarla etkisiz hale getirildiler.Ripley değişime karşı savaştı ve bu yüzden aralıksız atış yapan tüfeklerin alınması gecikti.Bu karar daha erken alınsaydı iç savaş çok daha kısa sürebilirdi.Ripley,1863 de ordudan atıldu.Sonrası bilinmiyor


No comments:

Post a Comment