Wednesday, March 1, 2017

EL FAKHR AL DIN RAZI

Ibn Rusd ile onun doğudaki çağdaşı ve son önemli Sunni Filozofu Fahreddin RaziBey ( 1149  ) birbirlerini tanımıyorlardı.Razi,Sünni Ortaasyada yeni kurulmuş olan Harzam Krallığında din ve yönetim alanında Sünniliği yaymaya çalışan bir öğretmen bir misyonerdi.Gazalinin felsefeyi redetmesine katılmayarak diyalektik teolojiyi Ibn Sinanın aydınlanmacılığının geliştirilmiş bir versiyonu ile birleştirmeye çalıştı.

Harzem Hanı Tekeş'e ( 1172 ) ithaf ettiği ansiklopedik yapıtı Jami al ulum 1186-89 yılları arasında Farsça olarak yazılmıştır.Yönetim bölümü ( ilm-i siyasat) ve ' hükümdarların  özellikleri ( adab al muluk ) üzerine bölümler içermektedir.Ancak bunlar sadece daha önceki fikirlerin bir derlemesidir.Belkide Doğuda felsefe daha az özgün olmaya başlamıştı.Razi,Gazalinin izinden giderek yönetimin kökeni ve yönetim ihtiyacı üzerine artık günümüzün geleneksel tezi haline gelmiş olan görüşlerini ileri sürdü.Insan hayatı 3 temel faaliyet olan yeme,giyinme ve barınma faaliyetlerine dolayısıylada tarım,dokumacılık ve inşaat zanaatlarına bağımlıdır.Bu fonksiyonlar birbirleriyle iç içe geçmiş olduklarından biri bir düzenleme ( siyasat ) getirerek insanların birbirlerine baskı altına almalarını önlemediği sürece kaçınılmaz olarak çatışmaya yol açacaklardır.Dolayısıyla ' dünyanın düzeni padişahsız mümkün değildir.Buraddan da açıkça görülmektedirki,hükümdar Allahın temsilcisidir ( Halife ) .Sanatların dördüncüsü,en üstün sanat siyasettir.

Hükümdar toplumu üç sınıfa bölmelidir.Yargıda bulunanlar,bir beceri kullananlar ve devleti koruyanlar.Bu sınıflarla daha önce temel olarak tamamlanan beceriler arasında bir bağ yoktur.bu Eflatunun görüşlerinin ansiklopedik bir şekilde aktarılmasıdır..

Toplumun ve yönetimin kaynakları ile ilgili bu standart kurum hükümdarlık otoritesini savunmak için her her zamankinden çok daha açık bir şeklide kullanılmıştır.Razi '' zorba bir hükümdar hakkında kötü konuşmak yasalara aykırıdır ''' Onun varlığından gelen iyilik kötülükten daha fazladır..diyerek zorbalığa karşı koyulmaması uyarısını tekrar etmektedir.

Aynı zamanda hükümdar ile ruhban sınıfı arasındaki işbirliğini de savunmaktadır.Yönetim hem dışsal veya görünür,hemde içsel veya görünmez olannı ilgilendirir.Dışsal olan hükümdarların ilgi alanına girer,içsel olan ise ulemanın .Peygamberler iki rolü birleştirirler;ideal( veya mutlak ) hükümdarın gücü ve bilgisi mükemmel olur ve bu yüzdende Müslümanların Peygamberlerini temsil etmeye ( hilafet ) layıktırlar.Ancak pratik kaygılarla  Razi Ortodoks Sünniliğin pozisyonunu biraz değiştirir.Halifenin ahlaken mükemmel olması gerekmez.Bu pasajın bir başka versiyonunda Razi halife ile sultanı bir tutar ' Padişah allahın gölgesi ,Peygamberin temsilcisidir '

Kitapta aynı zamanda iktidar Çemberi hakkında söylenmiş en süslü ifade bulunmaktadır;bu ifade bir başka yazar tarafından eklenmiş olabilir..''' Dünya bir bahçedir,bahçeyi devlet sular.Devlet bir güçtür,koruyucusuda Şeriattır.Şeriat hükümdarlığı koruyan yönetim ilkesidir.Ülke ordunun ortaya çıkardığı siyasi toplumdur.Ordu maddi kaynaklarla oluşturabilir.Maddi kaynaklar reayadan gelir.Uyruklar adalet yoluyla hizmetkar yapılırlar.Adalet dünyanın refahının eksenidir '''

İşte iplikleri Irandan,İslamiyetten ve Yunanistandan gelen ve ortak bir etki yaratan güzel bir halıigüç bir ilişkiler ağına gömülüdür...

No comments:

Post a Comment