Friday, March 10, 2017

CAHIZ

Mutezilecilerin ileri gelenlerinden Cahizde ( 776 Basra - 868 Bagdad ) Memun'un Halifeyi ulemadan daha önemli hale getirme çabalarına destek verdi.Cahiz felsefi bir edebiyatçıydı,ahlaki öğretilerinde ilginç anektodlar ve çağdaş yaşamdan calı betimlemelerkullanıyordu.Devlet görevlilerinin modaya uyarak sergiledikleri edebi gösterisçiliği küçük görüyor,kendi çabasıyla başarılı olmuş tüccarlara hayranlık duyuyordu.Muhtemelen Habeş kökenli kozmopolit bir kişi olan Cahiz Pers,Arap ve Yunan kültürünü  bir araya getirmekten hoşlanıyordu.Ama İran adetlerinin körü körüne taklit edilmemesi gerektiğini,çağdışı olan Yunanlıların ise şanlı atalarına hiç benzemediklerini söylüyordu.Mutezile Mezhebinin bütün görüşler  talihtede talihsizliktede yol gösterici ve yoldaş olan eleştirel aklın terazisine vurulmalıdır yolundaki inancını paylaşıyordu.Bu görüş Şii sezgiciliğini safdışı bırakıyordu.Ama Cahiz'in dini tarafsızlığa veya kuşkuculuğa ayıracak zamanı yoktu

Cahiz Memun'u ve Abbasi Halifeliğini savunmak için 817 -18 yıllarından itibaren birçok kitap yazdı.Bunlarda Imameti saray çevrelerine ait egitimli bir beyefendinin gözünden değerlendiriyordu.Birçokları gibi oda eğitimsiz halkı aşağılıyordu.halk yığınları ile seçkinler ( hassa,amme ) arasındaki farkı ilk vurgulayanlarından biriydi.Bu konuya özel bir önem veriyordu ve devlet ile devletin yapılanmasını tartışırken bunu kullandı..Bu münasebetle Hadisçilerin yaratılmamış Kuran doktrinine ve insansulaktırılmalarına karşı şunları söylüyordu.'' Halk yozlaşmanın bütün öğelerini organize etmiş bir yandan birbiri ardına dünyaları yok eden bir fanatiklikle,diğer yandan dinin bütün yararları ile bütün maddi yararları yok eden hizipçilik ruhuyla sapkınlık sınırına ulaşmıştır''

Halka karşı bu tavır Cahiz'in insan doğası hakkındaki kötümser görüşüyle yanyana gidiyordu. Siyasal otorite ile evrensel monarşinin gerekliliğini insan doğası hakkında bilinenlere bağlıyordu.

'' Insanların yaradılışlarındaki en kötü şeylere karşı koyabilmeleri ancak sıkı bir eğitim,bu dünyada ciddi bir biçimde aşağılanma,öteki dünyada ise korkunç bir cezaya çarptrılma tehdidi ile mümkündür..Layık olduğu cezadan elinden geldiğince kaçmak....Insanın doğasında vardır,Genel kargaşaya ve yasaların,uygulanmamasına yol açan şey budur '''

Cahiz buradan şu sonucu çıkarıyordu '' Bu yüzden tek bir önder belirlemek görevimizdir... Bu heme genel gözlemlerin hemde .deneyimin bize gösterdiği bir gerçektir..Allah Dünyayı  ve üzerinde yaşayanları  öyle tasarlamıştırki,tek bir önder ile çok daha iyi durumda olurlar''

Sağlıklı bir dinin temelinde dünyevi düzen bulunur.Bu aslında eski bir iran düşüncesiydi ama yaygın bir Sünni inanç haline gelmiştir.Cahiz anarşistlerin '' Insanların başlarında bir koruyucu olmadan özgür olması daha iyidir.... Böyle olursa hem ruhun kurtuluşu daha kolay elde edilir hemde ganimet '''görüşüne karşı çıktı.Çünkü bu görüş Peygamberliğin kendisini gereksiz kılıyordu.Ibn Sinada toplumsal bir denetime ihtiyaç duyuyor olmamızın dinin gerekli olduğunu kanıtladığını öen sürecekti. Felsefeciler gibi Cahizde bunu daha büyük bir örgenin parçası olarak görüyordu; Insanalr ancak maddi ihtiyaçlarını doyurduklarında manevi ihtiyaçları ile ilgilenebilirler,Din Bilgisi dünyevi işler hakkındaki bilgiden kaynaklanır 

Bir çok Sünni'nin tersine ,Cahiz devlet yapılanmasına ilişkin konularla da samimi olarak ilgileniyordu.Önder nasıl seçilmelidir.Insan sadece halk tarafından diyemez,çünkü seçkinler ( Önderliğin neden gerekli olduğunu bile anlamayan ) halk yığınlarından farklı bir gruptur.Sınıflar arası farklılıklar toplumun tek bir siyasi davranış göstermesini olanaksız kılar.Bunun yerine seçim seçkinler tarafından yapılmalıdır.Cahiz bunların kim olduğunu tanımlıyor..

Önderin ne gibi nitelikleri olmalıdır ? Cahiz zekayı,iyi eğitimi ve iyi alışkanlıkları ön plana çıkarır.Bu nitelikler hemen fark edilebilirki buda Önderin yanlizca birkaç kişi tarafından tanınabileceği yolundaki Şii görüşünü saf dışı bırakmaktadır.Yine şii görüşüne karşı bir görüş olarak  Cahiz işaret etme yöntemi yerine seçim yöntemini vurgulamıştır.Herşeyden önemlisi bu yöntem insanların kararlarına saygı duyulması anlamına gelmektedir.Peygamber onlar adına seçim yapmamıştır.. Bu seçimi insanlara bırakılması onların kendi yararınaydı,Çünkü Peygamber seçimi onlara bırakmayı seçmişti..Seçim çeşitli yollarla yapılabilir.Doğru aday,uzun danışma toplantıları  sonucunda belirlenebileceği  gibi,ailesi veya kendi yaşadığı yerdeki kişiler tarafından belirlenebilir veya kişi vasiyet yoluyla seçilebilir; veya yine,soylu  ve ayrıcakliklı aileler arasından biri seçilebilir.Kesinlikle zor kullanılmamalıdır.Bu çeşitli alternatifler kısmen Abbasi yöntemlerini desteklemek için düşünülmuştü.Bu aynı zamanda günümüzdeki İslam demokrasinin altyapısını da oluşturmuş olabilir..

Mutezilecilerin bazıları gibi Cahiz de bir zorbanın iktidardan indirilebileceğini ve güç kullanarak onun yerine yeni bir önderin getirebileceğini savunuyordu.. ' Kötü bir yönetime karşı çıkmak içi savaşla eşanlamlı olurmuş,zorbaları lanetlemek sapkınlık sayılırmış gibi davranan ..... Zamanımızın yenilikçileri dediği gibi Gelenekçierin etliye sütlğye karışmayan dinginci tutumlarıyla alay ediyordu... Zorbayı devirme yükümlülüğünün uygulanıp uygulanmayacağını ve bunun  nasıl yapılacağı duruma bağlıdır. Bu durumlardan biri,adaletsizliğin çok yaygınlaştığı ve yine seçkinlerin yalnızca kendilerinden ibaret olmadığını fark ettikleri bir durumdur. Sonunda 

'' Tek umutlarının savaş,tek kurtuluşlarının ,isyan olduğunu anlarlar... O noktada şidder bir olasılık,dini yükümlülğk ise mutlaktır..Böylece eylem bir olasılık bir sorunudur.Eğer olasılık yoksa yükümlülükte olmaz..Kısaca denebilirki,hasımlarına karşı koyma ve onu alt etme olasılığı ile halifeliğe layık bir aday ortaya çıktığı ve bu aday kendileri tarafından tanıdığı anda,onu göreve getirmek ve savunmak yükümlülükleridir''

Belkide bu Abbasilerin iktidara geliş süreceicini de kaspsaması için söylenmiş bir şeydi..Bütün olarak bakıldığında Cahizin en özgün Sünni siyaset düşünürlerinden biri olduğu söylenebilir..

No comments:

Post a Comment