Tuesday, June 4, 2019

KELTLER






Jul Sezar M.Ö 51 yılında kaleme aldığı bir yazıda şu sözlere yer verir '' Bizim Galyalı olarak adlandırdığımız ve kendi dillerinde kendilerine Kelt adını verenler...'' Kimdi bu Keltler ve neden Romalılar onlara ' Galyalı ' adını vermişlerdi ?

Yunanca ' Keltoi '',Latince ise '' Celtae '' sözcüğünden  türetilmiş olan 'kelt ' kelimesi  M.Ö yaklaşık 6.Yüzyıl civarında,yazarlar tarafından  bir ırkı değil ' barbar ' olduğu varsayılan bir topluluğu ifade etmek için kullanılıyordu.Bu Topluluğun kullandığı lehçeler de,bu dilin Hint Avrupa dil ailesi grubuna katılması  ve kelt dilleri adı altında anılmasına olanak verecek kadar,benzer sözcükler içeriyordu.

Çağımızdan önceki 1.Binyılın yarısında Keltler,Orta Avrupa'dan ayrılıp üst üste gelen dalgalar halinde ,Batı Avrupa'ya  doğru harekete geçtiler.Sonuçta da,Ren nehri ile Pireneler arasına ,Atlas Okyanusu'ndan Akdenize  ve Alpler'e kada uzanan alana yerleştiler.

Akarsuların çömertce suladığı,zengin maden yataklarına  sahip bu topraklara,90 civarında bağımsız Kelt topluluğu yerleşti.Yeni gelenler ,zaten tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta olan yerli halkla karıştı ve madeni alet ve silahlar kullanmaya başladılar.Dillerini ve dinlerini olduğu kadar,adetlerini ,babadan oğula geçen bir şeflik üzerine  kurulu siyasi düzenlerini ve sanatlarını kabul ettirdiler.

Bu halkların her biri,köyünü bir tepenin üzerine kurup etrafını duvarlar çevirirdi.Romalıların '' Oppidium '' adını verdikleri bu yerleşme düzeni,Eski Yunan şehir devletleri  gibi bir görev üstlenmiyor,aynı biçimde ,hiç bir yönetsel bağ kendilerini tarihe kabul ettirmiş bu halk mozaini bir ulusa dönüştürmüyordu.

Keltler arasındaki tek bağı,yılda bir kez,bugünkü Fransa'nın Orleans kenti yakınlarındaki Carnutes Ormanında bir araya gelen druidler sağlıyordu.Druidlerin seçtikleri ruhani lider,ölünceye kadar  görevini sürdürürdü.

Druidler ,şövalyelerle birlikte,toplumun baskın sınıfını oluştururlardı.Görevleri ,yalnızca tanrılara kurbanlar sunmakla sınırlı kalmazdı.Onlar aynı zamanda yönetici,yargıç,kral danışmanı,öğretmen,hatta şair olurlar.
Drüidler '' yerlerin ve göklerin ilmine sahip '' olduğunu iddia eden seçkinler sınıfıydı ve ölümün yanlızca '' bir geçiş '' olduğunu zira onlara göre ruhun ölemeyeceği ögretisini yayıyorlardı.Tamamen sözlü geleneğe dayanan öğretileri,yazıyı kesinlikle yasaklıyordu.

Bugün,Keltler konusunda,en çok akla gelen tabiiki özellikle Fransızların aklına takılan soru neden Romalıların Keltlere ' Galyalı ' dedikleri sorusudur... Tarihçilerin bu soruya getirdikleri pek çok yanıt arasından biri,' Kelt' sözcüğünün ,onların kullandığı özel bir silahın adından türediğidir.Bir başka varsayım,daha inandırıcı görünür.

M.Ö V.yüzyılda  Biturigeler Kralı Ambigat,karşılıklı ticaret yapmakta oldukları bütün topluluklar  üzerinde üstünlüğünü sağlamıştı.Somme ile Garonne nehirleri arasında kalan topraklarında,barış ve refah hüküm sürüyordu.Çok zengindi;ama Keltler çok çocuk yaptıkları için,yiyecek  sıkıntısı çekileceğinden endişe ediyordu.Ayrıca savaş yanlısı yeğenleri Belloevese ve Segovese'nin büyük oğlunun mirasına göz dikmelerinden  korkuyordu.Bu yüzden onları yanına çağırarak yeni topraklar fethetmelerini istedi.Her biri kendisine büyük bir ordu oluşturdu.

Kadınlar,çocuklar,hayvanlar ve arabalarla bu ordular,bir daha geri dönmek üzere yola çıktı.

Serogevese kuzeye '' amber yoluna '' yöneldi.Belovese ise güneyin,Etrüsklerin bulunduğu bağlık ülkelerin yolunu tuttu.Düzensiz savaşcılar grubu ,köylere yaklaştığında ,bozuk yollar yüzünden sarsılan kümes hayvanları arabaların içinde bağırıp durduklarından,paniğe kapılan yerli halk,bir yandan  sağa sola kaçışırken,bir yandan da Latince 'tavuk ' anlamına gelen  ' gallina ' sözcüğünden türeterek '' Galli...Galli.. ' diye bağırıyorlardı.Böylece Keltler Galyalı diye anılmaya ,geldikleri topraklarada Galya denilmeye başlandı.

Bellovese ve onun soyunda gelenler,Italya'nın kuzeyine yerleşip Mediolanum'u ( Milano ) kurdular.MÖ 386 yılında Senonlu Brennus,Allia'nın kıyılarında ,Roma ordularını darmadağın edip Roma'ya girdi.Capitolium'a saldırmaya hazırlandı ama Romalı komutan  Camilius,Brennus'u kaçmak zorunda bıraktı

Aradan bir kaç on yıl geçtikten sonra,Segovese'nin soyundan gelenler,kendilerine katılan Tectosageler ( bugünkü Toulouse ) ve Belçikalıla  ile birlikte,Tuna kıyılarında savaştılar..

M.Ö 335'te Büyük Iskender,Galyalı şeflerden birini çağırarak,kendisiyle  ' paralı askerlik ' sözleşmesi yapmak ister.Galyalı kendi kendisini efendisi olduğunu söyler ' Demek Iskender'den korkmuyorsun ' sorusuna da Galyalı Şef ' Galyalılar korku nedir bilmez.Onların tek çekindiği,göğün başlarına yıkılmasıdırı ' der..

Iskenderin ölümünden sonra,Makedonya'nın merkezi Pella'yı ele geçiren Galyalıların korktukları,gerçekten başlarına gelir : Delphide büyük deprem yaşanır !

Delphie felaketinde sonra,Yunanlıların ' Galatlar ' adını verdiği Galyalılar artık yerleşme zamanının geldiğini düşünürler.Brennus'un yerine geçen  Bathanattos barışçı Scordisci Krallığını kurar.Kendisinden sonra da yaşayacak Singidunumum ( Belgrad ) şehrini inşa eder.

Komontoriıs ise,Trakyalılara savaşır;aşağı Tuna ile Marmara denizi arasında kalan tüm toprakları ele geçirir,Sonunda Galatlar,Bizans ile uyum içinde yaşamaya başlarlar,ama Lutorios ve Leonnorios gibi bazı şefler,Asya'nın içlerine doğru ilerleme arzusuna kapılırlar.

Önlerine bir fırsat da çıkar : Bitinya'nın kralı I.Nikomedos kardeşine karşı savaşmak için Gotlar ile anlaşır.' Kelt savaş gücü ' sayesinde  tüm Bitinya 'ya boyun eğdirir.Galatlar çabalarının ödülü olarak ,Doğu Frigya'ya sahip oldular .Bu bölge Nikomedes'in Bitinyası ile Anthiokos'un elindeki Suriye Toprakları arasında tampon bir bölge olur...

Roma'nın tersine Keltler  hiçbir zaman ımparatorluk kurmadılar.Avrupa ya da Asya 'daki  her kelt topluluğu kendi kaderini yaşadı.Topraklarının arka arkaya Roma tarafından ilhak edilmesi ,Keltlerin ana yurdu Galya'nın refahını hiç bozmadı.

M.Ö 120'de Roma,Galya'nın güneydoğusunu ilhak etti.Alpler'in ardındaki Provincia bölgesi,Galya'nın Romalılaştırılmasındaki ana merkez oldu.Roma benzari kentler kurulup topraklar gazilere dağıtıldı.Latince resmi dil haline geldi.

Galya topraklarındaki bu ilk Roma işgalinin ağır sonuçları olacaktı.'' Roma halkının kardeş ve orta kan taşıyanı '' unvanıyla ödüllendirilen Aedunuslar,krallarını devirip toplumun ileri gelenlerinden oluşan meclisin her yıl seçtiği bir şef tarafından yönetilen,aristokrasiye  dayalı bir Cumhuriyet kurdular.

Aedunuslar, Galya'nın en kuvvetli halkı olmuşlardı.İtalyan tacirler,Roma uslubu taş yapıların inşa edilmeye başlandığı başkent Bibracte'a yerleşmeye başladılar.Saone nehir üzerindeki Chalon sur Saone hareketli bir Nehir ticareti gemicileri Zenginleştirdi.Bronz,demir ve mine işinde ustalaşna Galyalıla ahşap işlerinde de iyi bir şöhrete sahip oldular.

Bu refah ortamında,M.O 60 yılına doğru,Celtil adındaki bir Arveri ,Besanconlu Sequanuslar ile ittifak kurarak ülkenin kuzey güney ekseni üzerindeki Aedunuslara savaş açtı.Müttefikler eylemlerini başarıya ulaştırmak için de Süevlerin Germen şefi Ariovistus'u yardıma çağırdılar.

Böylece Germenlerin yardımıyla,Aedunuslar yenildiler.Ancak zafere katkısı olan Ariovsitus bunun karşılığında toprak talebinde bulundu.Aedunuslar,Ariovistus'tan kurtulabilmek için,eski düşmanları Sequanuslar ile işbirliğine girdiler,ama başarılı olamadılar.

Bunun üzerine Aedunuslar,Dumnorix adlı liderlerinin önderliğinde yabancı müdahelesini reddeden ve geleceklerini yanlızca Galya'nın iradesinde gören bir parti oluşturdular.Planının gerçekleşmesi durumunda krallığı yeniden kurmayı ümit eden Dumnorix,mağlup Sequanus Kralı ve Helvetlerin lideri Orgetorix ile ittifak kurdu.

Bu Üçlü ittifak ,dağlardan ayrılıp Galya'nın batısına yerleşmeyi arzulayan Helvetlere yardım etti.Bu haber panik yarattı.Helvetlerin göçü,geçtikleri bir yerde tahribata yol açabilirdi.

Bir yıl sonra,M.Ö 58'de Jul Sezar ' Provincia Prokonsulu ' oldu.Aedunusların  bir druidi olan Diviciacos,kardeşi Dumnorix'in görüşlerini paylaşmadığından,yeni konsul Jul Sezar'a gidip,Helvet savaşçıların  Galya'yı  boydan boya geçmesi durumunda,eyaletin karşılaşacağı tehlikelri kendisine bildirdi.Jul Sezar karşısına çıkan fırsatı kaçırmadı.Aedunuslara yardım etmek  bahanesiyle,lejyonlarıyla bağımsız Galya topraklarına girdi.Helvetleri dağlarına geri gönderdi.

Ancak bu zaferinden sonra,kışı geçirmeleri için Lejyonlarını Galya'da bırakıp kendisini geri döndü.Lejyonlar bir işgal ordusu gibi davranıp yağma ve taşkınlıklara giriştiler.Durumunda endişe duyan Belçikalılar bir koalisyon oluşturdu.Ertesi bahar geri dönen Sezar,Isyancıları kılıçtan geçirdi.

Galya savaşları başlamıştı ve altı yıl sürecekti.Yeni bir dünyaya adım atılıyordu.Galyalılar bağımsızlıklarını ,druidler güçlerini kaybedecek,Roma cumhuriyet yönetiminden vazgeçecek ,ilk Roma Imparatoru Octavius Augustus ismini alacaktı.

Galya,Belçika,Lyon ve Aquitaine ,Imparator'a bağlı üç valinin otoritesi altına girdiler.Her kent,Galyalı ileri gelenlerden oluşan ve kendi 'duumviri'leri ( iki üst düzey yönetici ) seçen bir heyet tarafından idare edilmeye başlandı.

Eski Provincia eyaleti ise ' Narbonnaise ' ismini aldı.Aşağı ve yukarı Germanya  askeri eyaletleri ,Ren Nehri sınırının korumasını sağlıyordu.Bu tarihten itibaren Galya'nın kaderi,Roma'nınkine sıkı sıkıya bağlandı. M.S  1 ve 3 yüzyıl daki Galya Isyanları aslında birer hanedan krizi sonucunca patlak vermişlerdi.Bölgedeki farklı Galya topluluklaru arasındaki adaletsiz vergi düzeni,büyük hoşnutsuzluklar yaratsa da,genel bir ayaklanmaya yol açmıyordu.

Sayıları giderek artan ve roma tarzı yapıtlarla süslenen kentlerde Latince konuşuluyordu.

Giderek gelişen bir karayolu ağı üzerinde ticaret gelişiyordu.Çömlekçilik neredeyse bir sanayi boyutuna erişiyor;üretilenler  tüm imparatorluk topraklarında satılıyordu.Önde gelen şahsiyetlerin çocukları,Latince okuam yazma öğreniyorlardı.Üniversiteler kuruluyor;artık druidler kurallarını toplumlarına dinletemiyor,Roma tanrıları  ile yerli halkın tanrıları birbirleri içine giriyordu.

Caracalla'nın hükümdarlığı sırasında M.S 212 yılındada ,tüm Galyalıla  Roma vatandaşı kabul edildiler






Kaynakça : Popüler tarih Mayıs 2004











görevi

No comments:

Post a Comment