Friday, June 12, 2020

YÜZ YIL SAVAŞLARI ÜZERİNE BIR DENEME


1337 yılından,İstanbul’un Türkler tarafından fethedildiği 1453 yılına kadar Ingiltere ile Fransa arasında veraset sorunlarıyla ilişkii çekişme ve çatışmalara ‘100 yıl savaşları ‘ denir.

Bu kanlı savaşların bir başka nedeni de,bu iki ülkenin,zengin tarım ve ticaet merkezlerini ele geçirmek hırsıydı.Belçika’da Flandre,Fransa’da Guyenne ( Bordeaux ve çevresi )deniz taşımacılığı,ticaret ve sanayi merkezleriydi.Yine Fransanın Garonne bölgesi,,hem tarım açısından zengindi,hemde önemli bir yol kavşağıydı.Bu bölgeler Ingilizlerin iştahını kabartıyordu.


1328 yılında Fransa da Capet hanedanının  son kralı ‘ Guzel ‘ lakabıyla tanınan IV Charles ölmüş,erkek varisi olmadığı için tahta Valois hanedanından VI Philippe gecmişti.Ne varki ,Ingiltere Kralı III Edward,Capet Hanedanı’nın son kralının kızı olan annesinden ötürü Valois hanedanını tanımamakta ve Kendisini Fransa tahtının da varisi saymaktaydı.Bu açıdan bakılıcak olursa,Ingiltere’nin kısa zamanda Avrupa’nın sahibi olması işten bile değiildi.

Ama olaylar,istenildiği şekilde yönlenmedi.Üstünlük kurmak,Avrupa’ya  hükmetmek  ve yeni hegemonyalar kurmak, arzularına kapılan bu iki ülke Avrupa’yı yüz yıldan fazlaca bir süre ,kanlı savaşların ortasına atmakta adeta yarıştılar.


Ingiltere  Kralı  III.Edward ,ülkesindeki bankerlerle bir ortaklık kurmuştu, onların işbirliğiyle de Bavyera Imparatoru  Louis’yi,Hollanda Kontluklarını ,bugünkü Hollanda kıyılarındaki  Zeland bölgesini kendisine bağlamıştı.Öte yanda,Fransa Kralı VI.Philippe ise ,Papa XXII Jean’ın aracılığıyla Hollanda’daki Liege piskopos prenslerinin ‘ Kör ‘ ünvanıyla tanınan Bohemya Kralı Jean’ın ve Lüksemburg Prenslerinin yakın desteğinide sağlamıştı.O yıllarda,Papalar Avrupa’da nüfuzlarını oldukça kaybetmişlerdi,ama Fransa’nın devamlı dedikoduları ve kışkırtmaları ,Papa’nın kendisini hiç saymayan Ingiltere Kralını aforoz etmesine yeterli olmuştu.Fransa Kralı’nın bu şekilde din ve politika alanında yaptığı baskılarına,Ingiltere de bir karşılık bulacaktı,elbette….

Nitekim,öyle oldu.Ingiltere,önce ekonomik bir ambargo koymayı deneyerek Flandre’a sattığı yünlerin ihraç ve istihkakını kesti,kumaş ve çuha endüstrisini felce uğrattı.Atölyeler kapandı.İşçiler sefalete düştü.Bölgenin  Fransa’ya bağlı,Gent Kontluğu halkı,Ingiltere Kralı’nın Fransa üzerindeki varislik hakkını tanıdır.Bu olaydan güç alan Ingiltere Kralı II.Edward ,kendini Fransa Kralı ilan etmek üzere,Geng şehrine geldi ve o tarihten itibaren  de Ingiliz deniz filosu,bir anlaşma yaparak bütün Felemenk sahillerini hakimiyet ve kontrolü altına aldı.


Ama Fransız donanması bu durumu kabul etmedi.Ingiliz donanması,karşısına çıkan Fransız donanmasını Ecluse de yendi. Daha sonra Ingiltere tahtına çıkan III.Edward  da bütün tarafsız ülkelere nameler göndererek Fransız gemilerini limanlarına kabul etmemelerini bildirdi.Aksi halde,gemiler o liman içinde tutuşturulup batırılıcak,liman tesislerinede zarar verilecekti.Bu olay, Fransaya karşı başlayan bir abluka savaşıydı.


Ne var ki,Fransa’nın tepkisi çok büyük oldu..Fransız donanması ,1345 yılında Ingiliz donanmasını Tournai de sıkıştırarak imha etti.

Sonuc,Avrupada öylesine büyük bir etki yarattı ki,Ingiltere bütün çalışmalardan bir süre uzak olabilmek için savaşı sona erdirmek zorunluğunu hissetti.Tabii,bu arada Flamanlar da Ingilizlere verdikleri desteğe pişman oldular.,dahası ,geleceklerinden korkuya düşerek tarafsız bir politika sürdürmek zorunda kaldılar.Ingiltere Kralı III.Edward ,kuzey köprübaşını kaybetmiş olduğunu farketmişti.Bu durumda Kastilya ile birleşti.Ingiliz piyadeleri ,ilk defa topçu desteğinde Fransa kıyılarına çıkarak paralı Fransız şövalye ve askerlerini Crecy’de yenilgiye uğrattı.Önemli bir liman olan Calais şehri Ingilizlerin oldu.Ama o sıralarda bir veba salgını çıkıverdi.İli ülkede de hastalık nedeniyle kitle halinde ölümler başgöstermeseydi ,savaş daha uzun sürebilirdi.Hastalık nedeni ile 1355 de bir tür ateşkes ilan edildi.

Fransız monarşisinin,parlementer Ingiltere’ye yenilmesi,Fransa da iç karışıklıklara neden oldu.Hem vali,hem de Tüccarlar Birliğinin başkanı olan Etienne Marcel ,Paris te Burjuvaları Kralın aleyhine ayaklandırdı.’İyi’ lakabıyla anılan Fransa Kralı  II Jean ,Ingiltere ile yeniden savaşabilmek için sebep arıyordu.Bu Amaçla Etats Generaux  Meclisine başvurarak 30 bin asker ve 5 milyon Franklık para aldı.Hazırlıklarını tamamladılar,Maupertius Savaşında  ordusuyla birlikte çarpışırken Ingilizlere esir düştü.


Bu olay Fransanın daha da karışmasına neden oldu.Kralın yokluğu,Monarşinin aleyhine olduğu kadar,Etienne Marcel’in de yeniden ortaya çıkmasına,anayasa rejimimi getirilmesine ve ‘’ Ingiltereye karşı hanedanlıkların değil,Fransız milletinin savaşması gerektiği ‘ iddialarının değerlendirilmesine vesile oldu.


Etienne Marcel,Fransa’yI Komünler Federasyonu na dönüştürme hazırlıklarına başladı.Flaman şehirlerine siyasi temsilcileri yollayarak siyasi ilişkiler kurdu.Tüm Fransa şehirlerinde örgütlendi.Paris te ki kömünü ,özel kırmızı ve mavi bereler giyerek ilk kez bir isyanın öncüsü oldular.

Esir düşmüş olan kralın yerine,naibi iş başına geçmiş bulunuyordu ve bu ciddi boyutlara ulaşan karışıklıkları önlemekte başarı gösteremiyordu.1358 yılında Etienne Marcel’in yandaşları,sarayı işgal ederek prense zorla mavi ve kırmızı bere giydirdiler.Danışmanlarını a gözlerinin önünde öldürdüler.


Halkın,kral naibini esir aldığı isyan,bütün Fransa’da geniş yankılar uyandırdı.Serbets bırakılan köleler,fakir köylüler birleşerel,elelrinde silah sokaklara döküldüler,soylulara karşı katliama giriştiler.Dış savaş derken,iç kargaşalıklar da görülmemiş bir sefaleti ve açlığı beraberinde getirirdi.

Fransa krallığını,savaşlarda düşmanlara karşı koruyamayan feodal prensler bu sefer şatolarını ve malikanelerini yakıp yıkan,kan döken isyancı köylülere amansızca saldırdılar.Bu yakaladıklarını vahşice katlettiler,hiçbirini sağ bırakmadılar.Bu arada Kral  naibi de Paris ten kaçmayı başardı ve halkında oldukça uzakta bulunan Campiegne’e  giderek Etas Generaux Meclisini  yeniden göreve çağırdı.Yaptığı öneri olumlu karşılandığı için Etienne Marcel yakalandı,öldürüldü,bir halk ihtilali böylece zorlukla bastıralabildi.


Bu iç kargaşalık sıarsında Ingiliz Ordusu Fransa topraklarından  Burgonya’ya kadar ilerlediğinden,Londra’sa hapsedilmiş olan ‘ İyi ‘ lakaplı Fransa Kralı Jean,bizzat teslim antlaşmasını teklif ederek esaretten kurtuldu ve Fransa’ya geri dönmeyi başardı.

Ingilizler Papa’ya gereken saygı ve itaati göstermezler,devamlı olarak Kilise’nin otoritesine karşı  çıkarlar,Kilise’yi temsil edecek kimsenin Papa olmayıp,Ingiltere Kralı olduğunu savunurlardı.Bu savaşlar sırasında ,Papalık kurumu da otoritesinden çok şey kaybetmiş,papalar bazı devletlerin oyuncağı durumuna düşmüşlerdi.



1378 de VI Urbain yeni papa seçilince ,Fransız kardinalleri onu tanımadılar,kendilerine daha yakın olan VII Clement’i Papa seçtiklerini ilan ettiler.Bu nednele Katolik dünyası ikiye bölündü: Fransa,Napoli,Iskoçya,Kastilya,Aragon,VII.Clement’i tanımıştı.Öte yanda,Ingiltere,Bohemya,Macaristan,Luxemburg,Flandre Kontluğu da VI Urbain’i destekliyordu.

Bu demekti ki,veraset nedeniyle çıkan ayrılıktan sonra bir de mezhep ayrılığı başgöstermek üzereydi.1409’da Pisa Ruhban Meclisi,iki tarafı yaklaştırmak amacıyla V.Alexandre’ı Papa seçince,VI.Urbain’in halefi XII.Benoit Papalık tacını başkasıyla paylaşmakta istekli görünmediğini açıkladığı için,Avrupa bu üç Papayı birden kabul etmek zorunda kaldı.


O Çağlarda,Papaların hepsi mal varlıkları nedeniyle krallardan çok daha zenginleşmişlerdi.Üstelik kimseye de hesap vermek gereğini de duymuyorlardı.Nüfuz sahibi de oldukları için ,güçlüydüler.

Ingiltere de savaşın ilk yıllarında,zaferler ve işgaller sürüp giderken,halk hayatından memnundu,iyimserdi ve bolluk içindeydi.Ama yenilgiler başgöstermeye başlayınca parlamentoda olsun,şehirlerde halk arasında olsun,sızlanmalar,kıpırdanmalar görülmeye başlandı.Halk sınıfları arasında ayrıcalıklar belirdi,sosyal bir bunalım tüm toplumu sardı.Savaş uzadıkça vergiler arttı.Halk fakirleşti,zenginlere karşı diş bileyenler çoğaldı.Nitekimm 1381 yılında açkalan işçiler ayaklanarak büyük bir yağma hareketine giriştiler.Tapınak şövalyeleri de onları destekliyordu.Hatta ‘’ Halkın ağır vergilerden kurtarılması için kilise mallarının hazineye devredilmesi’’ni önererek krala karşı eyleme giriştiler.





York hanedanının genç kralı II.Richard,olaylara ön ayak olan Tapınak Şövalyeleri’ni engizisyon mahkemelerini sevk ederek öldürttü,mal ve mülklerine el koydu ve isyanı da şiddetle bastırdı.Ama o sıralarda Fransa’dan kötü yenilgi haberleri gelmeye başladı.Genç Kral hem dengesiz ,hem de sadistti.Garip davranışlarda bulunuyordu.Bu durum da yüksek sermaya sahipleri ile aristokratlar  arasındaki  kopukluğu büyüttü,arayı açtı.Milli hakimiyetin temsilcisi parlamentonun onyalaması ve kralın amca çocuğu Lanchester Dükası Henry’nin de taktikleriyle II Richard tahttan indirildi,çevresindeki bakanlar öldürüldü ve Henry,IV Henry adıyla Ingiltere Tahtına çıktı.Böylece Ingiltere tahtına Lancester hanedanı geçmiş bulunuyordu.


Ingiltere’de olduğu gibi,Fransa’da da iç karışıklıklar çıktı.V.Charles’ın yerine henüz çocuk olan VI.Charles getirilmiş,amcaları da naip olarak atanmıştı.Ne var ki,yeni Kral gerçek bir akıl hastasıydı.Onu bu durumundan yararlanan amcalarından  Philippe,Flandre kontluğunu ele geçirdi.Oğlu ‘’ Topraksız ‘ ünvanıyla anılan Jean,kralların karşı çıktığı demokratik gruplara yakınlık gösteriyordu.Bu yüzden iki ayrı görüşteki naip ve vasi arasında rekabet başladı.Orleans dükü Armagnac’lara karşı ,Flandre kontu ‘ Topraksız ‘ Jean bir anda çatışma durumuna girdiler.Halk arasında başlayan çatışmalar ve tedhiş hareketleride çok geçmeden bir isyana dönüştü.Üniversite çevresi ve burjuva kesimi Armagnac’ların tarafına geçti. ‘ Topraksız ‘ Jean ise kumaş endüstrisi merkezi olan Flandre halkının isteğine uyarak Ingiltere ile anlaştı ve 1414 yılında iki tarafın bağlı olduğu Orleans vd Bourgogne’unda birbirlerine düşmesi üzerine Orleans’ın koruyucusu Fransa ile,Bourgogne’un koruyucusu Ingiltere yeniden savaşa tutuştular.


Ingiltere Fransa ‘nın sosyla bir bunalım içinde olduğunu biliyordu.1414 yılında Ingiltere,bundan yararlanmak için harekete geçti ve yeniden Fransa tahtında hak iddia etti..Azincourt meydan muharebesinde Fransız ordusu büyük bir yenilgiye uğradı..Öyleki,Fransa Loire ırmağının kuzeyinde kalan tüm toprakları kaybetti.Bu kadarla da kalmadı…. Aynı yıl içinde iç karışıklıklar daha da arttı..

Ancak Ingiltere dede durum farklı değildi.Londra yakınlarında toplanan Ruhban meclisi Wyclife ( 1324-1384 ) in ortaya attığı yeni mezhebinin sapık fikirleriyle mücadele kararını aldı.Wyclife öldürülmesine rağmen Bohemya da Huss onun fikirlerini savundu ve bir isyana neden oldu.1415 yılında yakılarak öldürüldü.Ingiltere de de Lollard mezhebine girenlerin karşısına parlamento dikildi.1417 de Constance Konsülü V.Martin’in tek Papa olarak lian edilmesiyle hem papalık kurumu kurtuldu hem de sapık mezhepler son buldu..


1419 da halk hareketlerine  karışan ‘ Topraksız ‘ Jean veliahton uşaklarından biri tarafından öldürüldüğünden  yerine oğlu iyi Philippe geçti.Bu yeni Kralın ilk işi Ingiltere ile bir anlaşma yapmak oldu.Bu antlaşmaya göre V.Henri,Fransa’nın Hollanda’yı  yönetmesine yardımcı olmayı kabul ediyordu.Aslında böyle bir yardımcıya ihtiyaçta vardı.Fransa'da ’kıl hastası kralın delilikleri yüzünden ülke de huzur kalmamıştı.Hele taht kavgalarının  sonu gelmiyordu.Halk,Kraliçe Isebeau de Baviere’in ahlksızlıklarından nefret ediyordu.O kadar ki,veliahtı gayrimeşru olarak görüyordu.Ülkede herkes Ingiltere ile barışı istiyordu.

1420 yılında ,Kraliçenin aracılığıyla ve Kralın da imzasıyla Troyes Antlaşması adı altında yeni bir anlaşma daha yapıldı.Buna göre ,VI Charles’ın kızı Catherine ile evlenen Ingiltere Kralı V.Henry’ye çeyiz olarak  Fransa sunulmaktaydı.Bundan böyle iki ülke,aynı Krallık adı altında yönetilicekti.

1422 de Ingiltere Kralı V.Henry’nin,az sonra da Fransa Karlı V.Charles’ın arka arkaya ölmesi üzerine,VI Henry Ingiltere’den acele Paris’e getirildi ve başına Fransa tacı giydirildi.Bu örneği olmayan bir olaydı.


Etats Generaux Meclisi bu durumu kabullemesine karşılık,halk meclisleri kabul etmediler.Fransa VI Henri ile VII Charles’ın taraftarları arasında bölüşülüp parçalanmaya başladı.Ülkede anarşi,haydutluk,yol kesmeler,adama öldürmeler o kadar çoğaldı ki,Fransuz halkı,işçisi,köylüsü elele vererek kralları VII Charles’ın çevresinde toplanmak gereği duydular.

Beklenen İsyan 1428 de patlak verdi  ve tüm Fransa’ya yayıldı.


İşte o sırada  Lorain-Donremy ‘de Jeanne d’Arc adında genç bir köylü kızı mistik ve vatansever bir heyecanla ortaya atıldı..Fransızları ,bir çeşit monaşi dindarlığı içinde  birleştirerek halkı peşine taktı onlara önderlik yaptı ve vatanı kurtarmayı başardı.1429 da Jeanne d’Arc ‘ın izinde yürüyen ordu Orleans şehrini ve varoşlarını  Ingilizlerden aldı.Ama iki yıl sonra ,1431 de Anglasoksanların tarafını tutan iyi Philippe’in gayretiyle,Paris yakınlarında Compiegne’de yakalanarak  Ingilizlere teslim edildi.Genç kız,Cauchon adlı bir Franszı Katolik Piskoposu tarafında büyücülükle itham edildi ve sözde yargılanarak1432 de  Rouen da yakılarak öldürüldü.Piskopos bu ölüm kararını verebilmek için ,onun  ‘gaipten sesler aldığı’ na dair beyanını bilim dışı bir açıklamada ve iddiayla üniversiteye sunmak zorunda kalmıştı.


Jeanne d’Arc gibi bir ulusal kahramanın yakılması,Fransa’da büyük tepkiler yarattı ve olay uzun süre etkisini sürdürdü.Halk,ulusal bir bilinçle vatanı istila edenlere karşı büyük bir direnme gücü gösterebilmişti.


Ingiltere’nin başında yine bir çocuk bulunuyorduu ve amcaları Bedford ve Clouchester’ler arasında yine taht ve çıkar kavgaları başlamıştı…Yeni bir iç savaşın patlak vermesi işten bile değildi.Öte yanda,Fransa’da da Isyanlar artık bastırılamıyordu.Her yede Ingilizler’e karşı terör havası estirilmekteydi.


1453 yılında Bourgogne dükü ‘ iyi ‘Philippe o yıl içinde Holland Prenslikliklerini otoritesi altında toplamayı başardı,ayrıca kendi bölgesi adına,kralı VII Charles’a sempatik tekliflerle yanaşarak dostluk kuram arzusu ve başarısı,Krala Paris’in kapılarıın açılmasına yardımcı oldu.Fransızlar  Ingilizleri Fransız topraklarından çıkarmak için kitle halinde birleşme hareketi içindeyid.Kral VII Charles ,milli ve güçlü bir ordı meydana getirerek Ingilizler’i birbiri adına bozguna uğrattı.Calais Liman şehri hariç,bütün Fransa topraklarını  Ingilizler’den temizledi.Fransa’yı  bir Ingiliz sömürgesi olmaktan kurtararak ulusal varlıklarını kazanmış bir Fransa meydana getirdi.Ama yine de ,ta geçen yüzyıla kadat,Ingiliz Krallarının ,kendilerini aynı zamanda ‘ Fransa Kralı ‘ şeklinde ,saymalarına ve boş yere böbürlenmelerine engel olunamadı.


100 yıl Savaşları,pek çok kişinin boşu boşuna kanının akmasına,sefalet çekmesine neden oldu.Ingiliz ve Fransızlar’ın birliğini bozamadıktan başka,Manş denizinin iki yakasının aynı devletin yönetiminde  bulunmasının sakıncalırını ve imkansızlığını göstermiş oldu.


Yeni Çağ’ın başlangıcı olarak Fatih Sultan Mehmet’in ıstanbul’u fethi kabul edilmiştir,ama Ortaçağ’ın  sona erişimini 100.yıl savaşlarının bitmesi noktalar.Bu savaşlarla birlikte ,kişisel cesaret  ve maharete dayanan  feodal savaş biçimleri önemini kaybetmiş ,derebeylerinin varlıkları ortadan kalkmıştır.


Her savaş gibi ‘ 100 yıl savaşları’ da saldırgan,kaprisli hegemonya meraklısı devletlerden çok şeyler götürmüş,fakat yeni bir şeyler getirmemiştir.Kan ve Ölümden başka..

Tek yararı,Hollanda’nın devlet olarak ortaya çıkması ve Ispanya’nın denizlerde hakimiyet kurmasına yardımcı olmasıdır denilebilir…


No comments:

Post a Comment