Henüs 13 yaşındayken
Kraliyet Donanması nın ‘ Rover ‘ adlı 18 toplu gemisinde görev almış,sonra ‘
Rose ‘ adlı gemiye nakletmiş ve 1842 yılında
Kraliyet Denizcilik Okulu diplomasını alarak Portsmouth limanındaki
‘ Excellent ‘ adlı gemiye atanmıştır. Daha sonra ‘ Dolphin ‘ adlı gemide
kendisine görev verilerek Güney Amerika kıyılarına esir ticaretini önlemek ödeviyle yola çıkmışlardır.Tek başına esir
dolu bir gemiyi yakalayıp Demerera’ya 1844 Mayısında getirmesi büyük yankılar
yapmış, bu haraketi nedeniyle Kraliçenin yatına Kaptan atanmıştır.
1845 Eylül ayında ‘
Rattier ‘ adlı gemiyle Akdeniz sularında hizmete çıkan Hobart, 1847 de terfi
ettirilerek ‘ Bulldog ‘ adlı gemiye geçirilmiş ve Baltık Denizin de Ruslar’a
karşı başarılı harekatta bulunduğu saptanmıştır. 1855 de ‘ Duke of Wellington ‘
adlı gemide Helsingfors’ta üstün başarı gösteren Hobert,Komutanlığa terfi
ettirlmiştir. 1863 yılında deniz albaylığına yükseltildikten sonra,ömrü boyunca
almak üzere,yarım maaşla emekliye ayrılmıştır.
Hobart paşa,o
sıralarda başlayan Amerika Birleşik Devletlerin deki iç savaşına güney kuvvetlerine yardım
etmek,Wilmington ve Charleston limanlarına ,mühimmat ve cephane taşımak
gibi tehlikeli işlere
katılmış,cesaretini bir kez daha göstermiştir.Yaşamının bu dönemini ‘ Never
Caught ‘ başlıklı bir eserde kaleme alan Hobart,şimdi yeni bir serüven aramağa
koyulmuştur.
Namık Kemal ve Ziya
Paşa’nın Türkiye’den Londra’ya kaçtıkları 1867 yılında Türk Donanmasın da
boşalan Sir Adophus Slade’in Müşavir Paşa kadrosuna atandığı duyulmuştur.Oysa
ki,Ingiltere ,Abdülaziz’in tahta çıktığı
gündenberi orduya olduğu kadar
donanmaya da önem verdiğini gözönüne
alarak Amiral Slade aracılığı ile
Istanbul ve Izmit tersanelerinin reformunu ve yeni savaş gemileriyle
donanmanın güçlendirilmesini öngördüğü için emekliye ayrılan Slade’in yerine
bir başkasının atanmasını önermek üzere bulunuyordu.Amerika daki Serüvenleri
nedeniyle Ingiltere Amiralliğinin Deniz Subayları sicilinden kaydını sildiği
Hobart’ı bu göreve önermeyi düşünemezdi..Zira Ingiltere’nin Akdeniz politikası milliyet esasların göre
değil,kendi ulusal çikarlarına göre ayarlanmıştı.Ingiltere küçük bir Yunanistan
kurulmasını olayların zoruyla benimsemişti.Fakat Osmanlı Imparatorluğu’nun
toprak bütünlüğünü korumasını büyük bir Yunanistan’ın kurulmasına tercih
ediyorlardı.Osmanlı Devleti,Ingilter’nin ,dostu ve müttefikiydi.Büyük
Yunanistan kurulduğu takdirde,bu devletin
Rusya’nın dostu olacağı aşağı yukarı belli olmuştu.Bu durum karşısında
Ingiltere,Girit ayaklanması patlak verince,Babıali den yana çıkmayı gerekli
görünüyordu.İşte bu düşüncelerle Türk donanmasına,istekliler arasından bir
Ingiliz Amirali seçip göndermek üzereyken Charlus Augustus Hobart’ın Slade Paşa
kadrosuna atandığı haberiyle şaşkınlık geçirdi ..
İyi bir denizci olarak
yetişen Hobart,gemisiyle birlikte
Istanbul’a bir gelişinde,Abdülaziz’in ilk sadrazamı Keçecizade Fuat
Paşa’yı makamında ziyaret etmişti…’
Hayatımdan Bölümler ‘ başlıklı eserinde
ayrıntılarıyla anlattığı nı ziyarette Fuat Paşa,kendisine Girit adasındaki
ayaklanmayla son vermek,ablukayı yarana Yunan bandırali gemilerle uğraşmak
konusunda fikrini sorunca,Hobart bunlara ilginç yanıtlar vermiş ve Fuat Paşa
birkaç gün sonra kendisini tekrar görmek istemiş ve bu görüşmede
isterse,Sultan’ın kendisine Osmanlı Donanması’nda hizmet verebileceğini
bildirmiştir.Hobart,kendisi gibi bir Ingiliz deniz subayının yirmi yıl Türk
donanması hizmetinde Müşavir olarak çalıştığını düşünmüş ve yaşlılık yüzünden
ayrılan Sir Slade’in Müşavir Pala kadrounu memnunlukla kabul edeceğini ifade
etmiştir..
1867 yılında
Yunanistan’a karşı savaşa katılmış olması nedeniyle Deniz subayları sicilinden
kaydı silinen Hobart paşa,Lord Derby’nin kendisinden yana çıkması sayesinde
1874 de yeniden sicile geçirilmiş,1877 de dost bir ülke olması gerekçesiyle
Rusya savaşına Türk donanmasıyla katılması yüzünden ikinci kez 1877de sicilden
silnmiştir.
Fuat paşa’nın Türk
donanması hizmetine aldığı Hobart 16 yıl süreyle yürüttüğü bu görevde ileri
sürdüğü öneriler ve yaptığı değerli hizmetlerle büyüklerinin takdirlerini
toplamıştır.Eserinde ‘’ Türkler gibi efendilere hizmet etemke hiç zor
değil,çünkü hizmetlerindeki yabancılara özellikle son derece nazik ve müşfik
muamele ediyorlar.Onurlarını rencide edecek bir harekette bulunulmazsa ve öğüt
verirken fazla tenkide kapılınmazsa,kendileriyle geçinmek çok kolay.Danışman
sıfatıyla ileri sürdüğüm teklifler daima iyi niyetle benimsenmiştir.Sultan beni
yaverlerinden biri gibi taltif etmiş ve beni bir arkadaş gibi kendisine yakın
görmüştür ‘’ diyen Hobart Paşa,göreve başladığı ilk günlerde ,Girit adasına
konulmuş olan ablukayı yararak ayaklanmış Giritlilere erzak götürmekte olan ‘
Enosis’ adlı Yunan bandıralı geminin
kimliğini belli etmesi isteğine cevaben,gemisine ateş açmasını fırsat
bilen Hobart,bu gemiyle birlikte Syra limanındaki aynı işi gören üç başka Yunan
gemisinide kıstırıp,adadki isyanın üç gün içinde bastırılmasını sağladığını
anlatıyor.Istanbul’a dönüştüğünde Sultan’ın kendisini Amirallliğe yükselterek
nişanlarla onurlandırdğını belirtiyordu.Girit Asilerinin teslimi üzerine adaya
giden Sadrazam Ali Paşa’yı, Türk edebiyatının
hiciv alanında en büyük eseri sayılan ‘ Zafername’sinde Ingiliz amiral
yuzundan alay eder.
Türk donanması,Hobart
Paşa devrinde 10920 personeli ve 173 toplu 30 zırhlıyla 15188 personelli ve 486
toplu ahşap savaşından oluşuyordu.Devrinin gemi sayısı yönünden 3.filosu
olmakla ün yapmıştı.1877 Türk Rus savalına katılan Hobert Paşa,Tuna’dan
başarıyla Rus ablukasını yararak geçirdiği gemilerden söz ederken donanmayı ve
deniz erlerini şöyle anlatıyor ‘’ Türkler her zaman olduğu gibi asla gibi Cesur
ve kuzu gibi itaatkar.Muhteşem bir orduları ve birinci sınıf bir Avrupa
devletinin bile haklı olarak övünebileceği bir donanmaları var !’
1885 yılında sicil
kaydı yenilene Hobart Paşa,Londra yı ziyaretle Ingiltere ve Osmanlı
Imparatorluğunun Afganistan bunalımı nedeniyle bir antlaşma yapması konusunu
savunuyordu.Fakat bunda bir başarı sağlayamayınca sağlık durumunda bir sarsıntı
geçirdi.1886 yılında hava değişimi ve tedavi
maksadıyla İtalya’ya gitti.19 Haziran ayında Milano da hayatını kaybetti.
Başında iki evlneme
geçen ve ilk eşini 1877 de kaybeden Hobart Paşa ikinci eşiyle 1879 da
evlenmişti.Vasiyeti üzerne cenazesi,Türkiye’ye
getirildi ve 24 Temmuz 1886 günü
büyük bir törenle Haydarpaşa daki Ingiliz mezarlığına ,Kırım savaşı ölüleri
için dikilen anıt çevresine gömüldü…
No comments:
Post a Comment