Sunday, June 7, 2020

OSMANLI DONANMASINDA INGİLIZ AMIRALI HOBART PAŞA



Babası  Augustus Edward Hobert Hampden’in Buckinghamshire’in altıncı Earl’lüğüne getirildiği sırada,1 Nisan 1822 de Walton on the woods kasabasında hayata gözlerini açan,dördüncü  çocuğu ve üçüncü oğlu Augustus Hobart sanki doğum gününün kendisine bir oyunuymuş gibi yaşamı boyunca bir serüvenden öbürüne süreklenmişti. Annesi kralın yaverlerinden John Williams’ın kızı ve dayısı ünlü yargıçlardan Sir Edward Vaughan Williams kendisini öğütleriyle adam etmeye çalışmışlar,fakat Dr Mayo’nun  Surrey de Cheam kasabasındaki okuluna giden Hobart daha ilk öğrenimini bitirmeden okuldan kaçmış ve ailesi haylazlığı ve aşırı canlılığı nedeniyle kendisini donanmaya yazdırmıştır..
Henüs 13 yaşındayken Kraliyet Donanması nın ‘ Rover ‘ adlı 18 toplu gemisinde görev almış,sonra ‘ Rose ‘ adlı gemiye nakletmiş ve 1842 yılında  Kraliyet Denizcilik Okulu diplomasını alarak Portsmouth  limanındaki  ‘ Excellent ‘ adlı gemiye atanmıştır. Daha sonra ‘ Dolphin ‘ adlı gemide kendisine görev verilerek Güney Amerika kıyılarına  esir ticaretini önlemek  ödeviyle yola çıkmışlardır.Tek başına esir dolu bir gemiyi yakalayıp Demerera’ya 1844 Mayısında getirmesi büyük yankılar yapmış, bu haraketi nedeniyle Kraliçenin yatına Kaptan atanmıştır.

1845 Eylül ayında ‘ Rattier ‘ adlı gemiyle Akdeniz sularında hizmete çıkan Hobart, 1847 de terfi ettirilerek ‘ Bulldog ‘ adlı gemiye geçirilmiş ve Baltık Denizin de Ruslar’a karşı başarılı harekatta bulunduğu saptanmıştır. 1855 de ‘ Duke of Wellington ‘ adlı gemide Helsingfors’ta üstün başarı gösteren Hobert,Komutanlığa terfi ettirlmiştir. 1863 yılında deniz albaylığına yükseltildikten sonra,ömrü boyunca almak üzere,yarım maaşla emekliye ayrılmıştır.

Hobart paşa,o sıralarda başlayan Amerika Birleşik Devletlerin deki  iç savaşına güney kuvvetlerine yardım etmek,Wilmington ve Charleston limanlarına ,mühimmat ve cephane taşımak gibi  tehlikeli işlere katılmış,cesaretini bir kez daha göstermiştir.Yaşamının bu dönemini ‘ Never Caught ‘ başlıklı bir eserde kaleme alan Hobart,şimdi yeni bir serüven aramağa koyulmuştur.

Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Türkiye’den Londra’ya kaçtıkları 1867 yılında Türk Donanmasın da boşalan Sir Adophus Slade’in Müşavir Paşa kadrosuna atandığı duyulmuştur.Oysa ki,Ingiltere ,Abdülaziz’in tahta çıktığı  gündenberi  orduya olduğu kadar donanmaya da önem verdiğini  gözönüne alarak Amiral Slade aracılığı ile  Istanbul ve Izmit tersanelerinin reformunu ve yeni savaş gemileriyle donanmanın güçlendirilmesini öngördüğü için emekliye ayrılan Slade’in yerine bir başkasının atanmasını önermek üzere bulunuyordu.Amerika daki Serüvenleri nedeniyle Ingiltere Amiralliğinin Deniz Subayları sicilinden kaydını sildiği Hobart’ı bu göreve önermeyi düşünemezdi..Zira Ingiltere’nin  Akdeniz politikası milliyet esasların göre değil,kendi ulusal çikarlarına göre ayarlanmıştı.Ingiltere küçük bir Yunanistan kurulmasını olayların zoruyla benimsemişti.Fakat Osmanlı Imparatorluğu’nun toprak bütünlüğünü korumasını büyük bir Yunanistan’ın kurulmasına tercih ediyorlardı.Osmanlı Devleti,Ingilter’nin ,dostu ve müttefikiydi.Büyük Yunanistan kurulduğu takdirde,bu devletin  Rusya’nın dostu olacağı aşağı yukarı belli olmuştu.Bu durum karşısında Ingiltere,Girit ayaklanması patlak verince,Babıali den yana çıkmayı gerekli görünüyordu.İşte bu düşüncelerle Türk donanmasına,istekliler arasından bir Ingiliz Amirali seçip göndermek üzereyken Charlus Augustus Hobart’ın Slade Paşa kadrosuna atandığı haberiyle şaşkınlık geçirdi ..

İyi bir denizci olarak yetişen Hobart,gemisiyle birlikte  Istanbul’a bir gelişinde,Abdülaziz’in ilk sadrazamı Keçecizade Fuat Paşa’yı makamında  ziyaret etmişti…’ Hayatımdan  Bölümler ‘ başlıklı eserinde ayrıntılarıyla anlattığı nı ziyarette Fuat Paşa,kendisine Girit adasındaki ayaklanmayla son vermek,ablukayı yarana Yunan bandırali gemilerle uğraşmak konusunda fikrini sorunca,Hobart bunlara ilginç yanıtlar vermiş ve Fuat Paşa birkaç gün sonra kendisini tekrar görmek istemiş ve bu görüşmede isterse,Sultan’ın kendisine Osmanlı Donanması’nda hizmet verebileceğini bildirmiştir.Hobart,kendisi gibi bir Ingiliz deniz subayının yirmi yıl Türk donanması hizmetinde Müşavir olarak çalıştığını düşünmüş ve yaşlılık yüzünden ayrılan Sir Slade’in Müşavir Pala kadrounu memnunlukla kabul edeceğini ifade etmiştir..

1867 yılında Yunanistan’a karşı savaşa katılmış olması nedeniyle Deniz subayları sicilinden kaydı silinen Hobart paşa,Lord Derby’nin kendisinden yana çıkması sayesinde 1874 de yeniden sicile geçirilmiş,1877 de dost bir ülke olması gerekçesiyle Rusya savaşına Türk donanmasıyla katılması yüzünden ikinci kez 1877de sicilden silnmiştir.

Fuat paşa’nın Türk donanması hizmetine aldığı Hobart 16 yıl süreyle yürüttüğü bu görevde ileri sürdüğü öneriler ve yaptığı değerli hizmetlerle büyüklerinin takdirlerini toplamıştır.Eserinde ‘’ Türkler gibi efendilere hizmet etemke hiç zor değil,çünkü hizmetlerindeki yabancılara özellikle son derece nazik ve müşfik muamele ediyorlar.Onurlarını rencide edecek bir harekette bulunulmazsa ve öğüt verirken fazla tenkide kapılınmazsa,kendileriyle geçinmek çok kolay.Danışman sıfatıyla ileri sürdüğüm teklifler daima iyi niyetle benimsenmiştir.Sultan beni yaverlerinden biri gibi taltif etmiş ve beni bir arkadaş gibi kendisine yakın görmüştür ‘’ diyen Hobart Paşa,göreve başladığı ilk günlerde ,Girit adasına konulmuş olan ablukayı yararak ayaklanmış Giritlilere erzak götürmekte olan ‘ Enosis’ adlı Yunan bandıralı geminin  kimliğini belli etmesi isteğine cevaben,gemisine ateş açmasını fırsat bilen Hobart,bu gemiyle birlikte Syra limanındaki aynı işi gören üç başka Yunan gemisinide kıstırıp,adadki isyanın üç gün içinde bastırılmasını sağladığını anlatıyor.Istanbul’a dönüştüğünde Sultan’ın kendisini Amirallliğe yükselterek nişanlarla onurlandırdğını belirtiyordu.Girit Asilerinin teslimi üzerine adaya giden Sadrazam Ali Paşa’yı, Türk edebiyatının  hiciv alanında en büyük eseri sayılan ‘ Zafername’sinde Ingiliz amiral yuzundan alay eder.

Türk donanması,Hobart Paşa devrinde 10920 personeli ve 173 toplu 30 zırhlıyla 15188 personelli ve 486 toplu ahşap savaşından oluşuyordu.Devrinin gemi sayısı yönünden 3.filosu olmakla ün yapmıştı.1877 Türk Rus savalına katılan Hobert Paşa,Tuna’dan başarıyla Rus ablukasını yararak geçirdiği gemilerden söz ederken donanmayı ve deniz erlerini şöyle anlatıyor ‘’ Türkler her zaman olduğu gibi asla gibi Cesur ve kuzu gibi itaatkar.Muhteşem bir orduları ve birinci sınıf bir Avrupa devletinin bile haklı olarak övünebileceği bir donanmaları var !’

1885 yılında sicil kaydı yenilene Hobart Paşa,Londra yı ziyaretle Ingiltere ve Osmanlı Imparatorluğunun Afganistan bunalımı nedeniyle bir antlaşma yapması konusunu savunuyordu.Fakat bunda bir başarı sağlayamayınca sağlık durumunda bir sarsıntı geçirdi.1886 yılında hava değişimi ve tedavi  maksadıyla İtalya’ya gitti.19 Haziran ayında Milano da hayatını  kaybetti.

Başında iki evlneme geçen ve ilk eşini 1877 de kaybeden Hobart Paşa ikinci eşiyle 1879 da evlenmişti.Vasiyeti üzerne cenazesi,Türkiye’ye  getirildi  ve 24 Temmuz 1886 günü büyük bir törenle Haydarpaşa daki Ingiliz mezarlığına ,Kırım savaşı ölüleri için dikilen anıt çevresine gömüldü…


No comments:

Post a Comment