Akdeniz'in
Sicilya ve Sardunya'dan sonraki üçüncü büyük adası
Kıbrıs,Büyük Roma Imparatorluğunun 395 te idari bakımdan ikiye
ayrılmasıyla,Imparatorluk topraklarının doğu yarısı sınırları
içinde kalır.Bu tarihten 1191'e ,Haçlı seferleri döneminde
Batı'nın eline geçene kadar Kıbrıs,Bizans'ın bir eyaleti
olarak varlığını sürdürür.
Ortaçağ'a
girerken,4 yyin ortalarından,arka arkaya yaşanan depremlerden ağır
zarar gören Kıbrıs ,Imparator Konstantinos tarafından büyük
çapta onarılarak,bu felaketin tahribatını atlatır.Bu arada eski
Salamis şehri de,' Constantia' adıyla yeni den kurularak Kıbrıs'ın
merkezi olur.
Ada,Efes
Konsilinde ( 431 ) alınan karar uyarınca,Ortodoks kilisesi'nin
dört büyük patrikliği arkasında yer alan bir Başpiskoposluk
ile idare edilmeye başlanır.Ancak,536'da Imparator I Justianos bu
duruma son verir ve adayı beş bölgeye ayırarak merkezi idareye
bağlar...
Kıbrıs
Coğrafi mevkii,askeri ve ticari önemi dolayısıyla,asırlarca
Müslümanlarla Hristiyanlar arasında bir mücadele aracı
olacaktır.Halife Osman döneminde başlayıp ( 648 ),Halife
Abdülmelik bin Mervan ( 685 ) dönemine kadar süren
kuşatmalar,savaşlar ve antlaşmaların ardı arkası kesilmez..
Bu
arada,Abdülmelik bin Mervan ile Bizans Imparatoru II.Justinianos
arasındaki barış şartlarına göre,Kıbrıs'tan alınan verginin
iki taraf arasında bölüşülmesine de karar verilir.Ayrıca
Imparator ,Kıbrıs Başpiskoposu'nu ve adanın Ortodoks kilisesine
bağlı yerli halkını,Kyzikos yakınındaki ( Erdek )yeni inşa
ettirdiği Justinianopolis şehrine naklettirir..Kıbrıs
Başpiskoposunun unvanında,bu şehrin adı bugunde zikredilmektedir.
Kıbrıslıların
sürgünü,adaya dönmelerine izin verildiği 695 yılına kadar
sürer.Bu arada yerli halktan Suriye'ye götürülenler de Kıbrıs'a
geri dönerler.
Halife
II.Velid,743te donanma kumandanı Esved Bin Bilal'i Kıbrıs'a sefere
memur eder.Fakat kayda değer bir sonuç alınamaz.Kıbrıs,Abbasi
Halifesi Ebu Cafer el Mansur zamanında ( 754-775 )
kadar,Müslümanlara yıllık verği ödemeye devam eder.
Islami
devlet merkezinin Dımaşk'tan Bağdat'a nakledilmesiyle,Bizans doğu
sınırında,gerek karada gerek denizde rahata kavuşur.Abbasiler
arasında kargaşanın sürdürdüğü yıllarda ise,Imparator V.
Constantinos 746 da Maraş'ı zapteder.Bizans donanması da
Iskenderiye den gönderilen bir Müslüman filosunu Kıbrıs
açıklarında yenilgiye uğratır ( 747 )
772
ve 790 da gerçekleştirilen seferlerden sonra,806 yılında
Harünürreşid'in emriyle Hümeyd bin Ma'yüf Kıbrıs'a sefer
düzenleyerek 16 bin kişiyi esir alır.Fakat Kıbrıs yinede Bizans
Imparatorluğuna bağlı kalır.
Imparator
I Basileos'un kumandan Alexios'u Kıbrıs'a vali olarak tayin ettiği
yıllarda,Kıbrıs,Abbasi halifesine haraç ödemeye devam eder.905
te Logothetes Himerios,Girit'teki Müslümanlara karşı
saldırılarında,Kıbrıs'ı üs olarak kullanır.
911-912
yılları arasında ,bir bizans dönmesi olan Damanianos idaresindeki
,Müslüman ordusu,Kıbrıs'ı dört ay boyunca işgal eder.961 de
Girit'in kesin olarak Bizans hakimiyetine girmesinden sonra
,Kıbrıs'ta da Bizans Imparatorluğunun otoritesi yeniden
kurulur.Bununla beraber 1043 ve 1092 de merkezi idareye karşı
ayaklanmalar olur.
Kıbrıs,X
yy sonunda haçlı seferleri başladığında,Bizans ile Haçlılar
arasında,iyi ilişkiler ve yakın temas sağlayan bir rol
üstlenir.1098 de Antakya'yı kuşatan Haçlılara Kıbrıs'tan
yiyecek yardımı gelir.
XII
yy başında Antakya Prinkepsi Tankredin Lazkiye ye saldırısı
karşısında ,Imparatorluk donanması,müdahaleyi Kıbrıs'tan
yürütür;Kudüs Kralı I Baudouin'in Beyrut'u zaptı üzerine ( 13
Mayıs 1110 ) aralarında şehrin valisinin de bulunduğu pek çok
kişi,Kıbrıs'a sığınır.İlk Maruniler de bu sıralarda
Kıbrıs'a gelir..
Imparator
II Ioannes Komnenos,1136-37 deki Suriye seferi'nde Tel Hamdun
kalesini ele geçirdikten sonra halkını da kıbrısa sürer.1148 de
Imparatır I.Manule Komnenos ,Venediklilere tanınan ticari
imtiyazların Girit ve Kıbrıs için de geçerli olduğunu kabul
eder...Bu olay ,Latinler marifetiyle Batı'nın Kıbrıs'a
yerleşmesinin başlangıcı olur......
Daha
sonraları, 1156 ilk baharında Kilikya'nın ( Çukurova ) Ermeni
hakimi II.Thoros ile birlikte Kıbrıs'a saldıran Antakya Prinkepsi
Renaud de Chatillon üç hafta boyunca görülmemiş bir vahşetle
adanın altını üstüne getirir.
O
dönemde Bizans'a bağlı Kıbrıs'ın valisi,Imparator'un yeğeni
Ioannes Komnenos tur.Aslında Kıbrıs'ın başından beri Haçlılar
ile ilişkisi hep dostça olmuştur.Ada halkı,sakin ve refah içinde
bir yaşam sürdürmektedir.Böyle bir saldırıya
uğrayacakları,kimsenin aklının ucundan bile geçirmemiştir.
Antakya
Prenkepsi Renaud de Chatillon ve taraftarlarının bu saldırısı,tam
bir baskın olur.....Haçlıların adaya çıktığını duyunca Vali
hemen sahile koşup saldırıyı durdurmaya çalışır..Fakat
saldırganların sayısı oylesine çoktur ki bir şey yapamayan
Vali de saldırganlara esir düşer.
Saldırganların
başını çeken Renaud ise ,dostu Ermenilerle birlikte,ellerinde
haçlar taşıyan askerlerini adanın her yerine
salar.Bunlar,görülmemiş bir vahşetle her yere saldırırlar;
Manastırlar,kiliseler,evler yağmalanır.Tarlalar ateşe
verilir.Saldırganlar önlerine çıkan herkesi
öldürürler.Papazların burunlarını kulaklarını
keserler.Kadınlara tecavüz ederler.Çocukların ve yaşlıların
boğazlandığı,bu korkunç cinayetler dönemi üç hafta sürer..
Renaud
bir bizans filosunun adaya yaklaşmakta olduğunu duyunca zaten
istediği ganimetide elde etmiş olduğu için geri çekilme emri
verir.Gemiler ağızlarına kadar savaş ganimetleriyle
doldurulur.Gasp edilen hayvan sürülerini koyacak yer
kalmaz.Renaud'unun adamları,geride bıraktıkları bu sürüleri
eski sahiplerine yüksek fiyatlar satmaya kalkışırlar.
Ayrıca
hayatta kalan her Kıbrıslı,kendisi için '' Kurtuluş parası''
ödemeye zorlanır.Ama kimde para vardır ki ! Bunun üzerine Renaud
kurtuluş paraları ödeninceye kadar Vali'yi ,adanın ileri gelen
din adamlarını ve zenginleri aileleriyle birlikte Antakya'ya
götürüp zindana atar...
Haçlıların
ve Ermenilerin Kıbrıs'ta yaptıkları bu tahribatın etkisi çok
uzun sürecektir... Ertesi yıl meydana gelen deprem ise,adaya son
darbeyi indirir.Savunmasız kalan Kıbrıs,1158 de bir fatimi
filosunun hucumuna uğrar.
Imparator
Manuel ile arası bozulan Trablus Kontu III.Raymond da 1161 de,12
Gemi den oluşan bir filo ile Kıbrıs kıyılarına saldırır..
Vali
Isaakios Dukas Komnenos'un Imparator Andronikos Konstantinos'a isyan
ederek bağımsızlığını ilan etmesiyle de Kıbrıs,1183 de
Bizans egemenliğinden çıkar.
Kendisine
' Imparator ' sıfatını layık gören asi Isaakios Komnenos'un
Kıbrıs üzerindeki hakimeyeti,III.Haçlı Seferi'ne katılan
Ingiltere Kralı Arslan Yürekli Richard tarafından adanın işgaline
kadar sürer ( Mayıs 1191 )...
Aslında
Fransa Kralı II.Philippe ile Ingiltere Kralı I.Richard ,Akka'yı
birlikte kuşatmak üzere anlaşmışlardır.Ancak,Sicilya
Krallığının Messina limanından farklı tarihlerde yola
çıkarlar; Philippe 30 Mart 1191 de Fransız donanması ile doğuya
yelken açar.Onun hareketinden bir kaç saat sonra ise,Richard'ın
Annesi Eleanore ile nişanlısı ,Navarra Kralı'nın kızı
Berengaria ,Messinaya gelirler.
Fransız
donanması ile önden giden Philippe ise,Sur şehrinde,kuzeni Conrad
de Montferrat tarafından sevinçle karşılanır;ordusuyla
birlikte,20 Nisan'da Akka önlerine gelerek kuşatmaya katılır;yeni
kuşatma kuleleri ve aletleri yaptırır.Kuşatma şiddetlenir.Fakat
surların hücumla zaptı işi,Richard ve ordusunun gelişine kadar
ertelenir.
Richard
,10 Nisan da Messina'dan ayrılır.Ancak Ingiliz donanması
fırtınaya yakalanır.Gemilerin bir kısmı batar.Richard'ın gemisi
de önce,Girit sonra Rodos'a sığınırken kızkardeşi Joanna ve
nişanlısı Berengeria'nın bindiği gemi,Kıbrıs'ın Limasol
limanına sürüklenir.
Burada,Richard'ın
ailesi ve nişanlısı,Bizans Imparatoru Andronikos I.Komnenos'a
isyan ederek kendisi Kıbrıs'ın hakimi ilan etmiş olan asi vali
İsaakios Dukas Komnenos tarafından kötü muamele
görürler;gemilerinde mahsur tutulurlar...
Bir
hafta sonra,Richard,deniz tutmuş ve sinirli bri halde Limassol'a
ulaşır.Kızkardeşine ve nişanlısına yapılan muameleye kızarak
derhal adaya asker çıkarır.
Isaakios
ise Richard'ın gücünü küçümseyip ona karşı çıkar.Ama
sonunda,mağlup olarak esir düşer....Ada halkı,' yeni efendilerine
' mallarının yarısını vermek zorunda kalırlar.Kral Richard da
Kıbrıs'a Bizans'ın tanımış olduğu hakları yeniden tanır.Ancak
bütün kalelere Latin birlikleri yerleştirilir ve adanın
idaresi,Kral Richard tarafından ,iki Ingiliz yöneticiye
bırakılır.Richard da yoluna devam ederek 8 Haziran 1191 de Akka'ya
ulaşıp oradaki kuşatmaya katılır.....
Kıbrıs
ta ise,yeni idareye karşı bir ayaklanma patlak verir.Bu Isyanın
bastırılmasından sonra Kral Richard,Kıbrıs'ı Templier
Şövalyelerine satar.Ama onlarda ada da hakimiyet kuramaz ve
Kıbrıs'ı tekrar Kral Richard a satmak isterler.
Ingiltere'ye
dönmeye hazırlanan Kral Richard da,eski Kudüs kralı Guy de
Lusigna'nın Kıbrıs'ı Templier şövalyelerinden satın almasına
ve adayı yönetmesine izin verir.
Böylece,Kıbrıs
Ismen Kudüs Krallığının adını taşıyan ,fakat varlığını,1291
e kadar,Akka merkez olmak üzere,ancak bir kaç şehirde sürdüren
Haçlılar da,Antakya ve Trablus haçlı devletleri için,vazgeçilmez
bir üs haline gelir....
No comments:
Post a Comment