Sunday, October 6, 2019

ÇANAKKALE SAVAŞINDA ALMAN DENIZALTISI





Ingiliz Amiralinin forsunu taşıyan büyük bir savaş gemisinde,müthiş telaş ve heyecan vardı.Bütün yüksek rütbeli deniz subaylarıyla Çanakkale savaşı'nı yerinde takip etmek üzere Londra dan gelmiş olan '' Daily Telegraph '' gazetesinin ünlü yazarı Ellis Ashmit Hartlet kumanda köprüsünde toplanmışlardı.Dürbünler kabatepe yönüne çevrilmişti.

Amiral,dürbününü üzgün bir tavırla indirerek :
    Efendilerim,Triumph gitti '
Tüm deniz subayları hemen toplandılar ve sulara gömülmekte olan ' Triumph ' zırhlısını selamladılar.Ünlü gazeteci merak edip sordu :
Acaba neden infilak etti ?
Amiral bir an durdu,sonra:' Bir Alman denizaltısının saldırısına uğradı muhakkak ' dedi
Yüksek rütbeli tüm donanma subaylarıhep birden amirali tasdik ettiler
Evet bir Alman denizaltısı
Tahminlerinde haklıydılar.Aslında,bir kaç gün önce Alman denizaltılarının Çanakkale yolunda oldukları hakkında bir istihbarat almışlar ve alarm durumuna geçmişlerdi.

Olay 25 Mayıs Pazar 1915 gününün erken saatlerinde ceryan etmişti.

Türk Deniz Kuvvetleri Kumandanı Alman Amirali Souchon ,Avusturya Donanma Komutanlığına müracaat ederek iki denizaltı gönderilmesi ihtimalini sormuş,ancak red cevabı almıştı.Bunun üzerine Amiral 2 Mart 1915 de Berlin deki Deniz Kuvvetleri komutanlığına bir telgraf çekerek şöyle dedi:

'' Çanakkale savunmasında denizaltıların etkisi pek ümit verici ve degerli olabilir.Avusturya Donanma komutanlığı denizaltı isteğimi Adriyatik denizindeki operasyonlarını öne sürerek red etti.Denizaltıların her türlü ihtiyacı Osmanlı Hükümeti tarafından Anadolu sahilllerinde karşılanacaktır ''

Aynı gün Enver Paşa'da Alman Orduları Başkumandanlığına bir telgraf çekerek,Çanakkale savunmasını anlatarak şöyle diyordu.
^'' Birkaç büyük denizlatıya ihtiyaç vardır.Bu takdirde düşman Çanakkale boğazını yarıp geçmeyi düşünemeaz.Eğer Avusturyadan uc buyuk denizaltıyı satın alırsak bu konuyu çözebiliriz.Gemileri alırız,sizde Alman personeli yollarsanız sorunumuzu çözeriz ''

Ertesi gün yani 3 Mart günü Istanbul daki Alamn Büyük Elçisi Von Vangelheim,Berlindeki dış işleri bakanlığına aynı isteği tekrarlayan bir telgraf çekti :

Berlindeki Donanma Kurmay dairesi ile Avusturya Donanma Komutanlığı arasındaki temaslar da bir sonuc vermemiş,Avusturyalılar ihtiyaçları olduğunu söyleyip,talebi red etmiştir.

Alman Donanma Komutanlığı uzun süren görüşmelerden ve yazışmalardan sonra 10 Mart 1915 te Açık Deniz Komutanlığına iki denizaltının Çanakkale savunmasında kullanılmak üzere hazırlanmasını bildirdi.Komutanlık ellerinde U-21 i teklif edince,hemen kabul edildi.
U 21 22 Ekim 1913 tarihinde denize indirilmiş olup 650 tonluk bir denizaltıydı.İkinci denizaltı UB 8 olup parçalar halinde trenle Avusturyanın Pola limanına gönderilmiş ve montajı burada yapılan küçük bir denizaltıydı.



Kıdemli Yüzbaşı Hersing Kumandasında bulunan ' U 21 ' 25 Nisan 1915 te Wilhelmhafen'den hareket etti.Avusturyanın Kataro limanına kadar hiç bir yere uğramayacak ,ancak İspanya'nın kuzeybatı sahilinde bulunan Finisterre Burnu açıklarında kendini belirleyecek olan ' Marzala' vapurundan yağ ve malzeme alabilecekti.

Alman Donanma Komutanlığında ' U 21' in Çanakkale'ye kadar olan binlerce mil mesafeyi nasıl alabileceğine dair ciddi endişeler vardı.Birinci dünya savaşı boyunca Alman Deniz Kuvvetleri Komutanlığını yapan Amiral Scherr şöyle demişti:

'' U 21'in Çanakkale savunmasına gönderilmesi denizaltımızın seyir kabiliyetlerinin ne derece büyük olduğuna bir delildir ''

' U 21 ' Wilhelmshafe'den hareketinden bir hafta sonra,Finisterre açıklarında ' Marzala ' levazım gemisi ile buluşmuş rampa ederek çok miktarda erzak ve 12 da yakacak yağ almıştı.Sonra birbirlerine veda ederek ayrılmışlardır.Fakat ' Marzala' dan alınan yağ denizaltındaki dizel motorlarında yanmıyordu.Yapılan bütün gayretler ve tecrübeler boşa çıktı.

56 ton yağla denize açılmış olan 'U-21 ',Almanya'dan 2000 mil ve Kataro'dan ise daha fazla bir uzaklıkta bulunuyordu ve deposunda 25 ton yağ kalmıştı.Geriye dönse ,dönemez ,ileriye gitse yağ yetmeyebilirdi.

Kıdemli Yüzbaşı Hersing,her ne pahasına olursa olsun,yoluna devam etmeye karar verdi.Yağdan tasarruf etmek için çoğunlukla deniz üstünde ve süratini azaltarak yol almaya başlamıştı.

Finisterre den Cebelitarık'a kadar olan mesafe dört günde alınmıştı.Cebelitarık Boğazından içeriye girildiği zaman takvim 6 Mayıs 1915 i gösteriyordu.

' U-21' Kuzey Afrika sahillerini takip ederek yol alırken,Fransız savaş gemileri kendilerini görmüşlerdi.Fakat denizlatı dalarak kurtulmuştu.Wilhelmshafen'den ayrıldıktan 18 gün sonra Adriyatik Denizi'ne gelinmişti.13 Mayıs'ta denizaltının ancak 1300 kilo yağı kalmıştı.Yüzbaşı Hersing bunu anılarıdan şöyle aktarır:
' Herşeyi,yaşamı,doğduğum tarihi bile unutabilirim fakat 1300 rakkamını tüm ömrüm boyunca unutamayacağım '

Bir Avusturya destroyeriyle 13 Mayıs 1915 te karşılaşan Alman denizaltısı onun yedeğinde Kataro'ya gelmişti.Buradan bol miktarda erzak ve yağ aldı.
' Oh ! Dünya varmış ' diyen Yüzbaşı Hersing,anılarında Çanakkale Savaslarına da değinir:
'' Kataro da Çanakkale de olanlar hakkında geniş bilgi aldık.Gelibolu'da Türkler'le Ingilizler en şiddetli bir ölüm keşmekeşi içinde bulunmaktaydılar.Ingilizler'in Anzak taburları hergün yeni bir hiddet ve cesaretle Türk siperlerine saldırıyorlardı.Türkler ise,Türk askerinin eskiden beri meşhur olan inat ve kahramanlığıyla karşı koyuyorlardı''

'' Ingiliz hücumları gemiler tarafından gayet mükemmel destekleniyordu.Ingiliz donanması karadaki ordusunun savletlerine,ateşlerinin bütün kuvvet ve ağırlığıyla yardım ediyordu.Muazzam ingiliz zırhlıları sahilden açıkta duruyorlar ve Türk siperlerine 38'lik toplarıyla yıldırımlar yağdırıyorlardı. ''

'' Hayalimde bir denizaltının ,bu alev kusan devlerin yanına yaklaştığını görüyor gibi oluyordum ''

Kataro da bir hafta kalan U-21 Yunan adaları sahillerinde dolaşarak ve Adalar denizinden geçerek Gelibolu yarımadasına yaklaştı.Bu sırada Ingilizler ve Müttefikleri bir Alman denizaltısının Akdeniz'e girdiğini haber almışlar ve Çanakkale sularındaki gemilerine alarm vermişlerdi.

Büyük zırhlılar muhafaza altına alınmışlardı.Mesela Kabatepe'de demir üzerinde yatan ve son günlerde 19luk toplarıyla ve gerekse hafif bataryalarıyle sabahtan akşama kadar Maydos,Kilya ve Maltepe ile Türk mevzilerini ve bataryalarını bombardıman eden Ingiliz ' Triumph' zırhlısı destroyerlerle muhafaz ediliyordu.

'' Triumph ' 1903 te denize indirilmiş olup 133 m boyunda 20 mil süratinde 12.000 tonilatınluk bir zırhlıydı.

U-21 24 Mayıs'ta saat 11.45 'te Dedeağaç'ın güneyinde bir savaş gemisi gördü.Yaklaştığı zaman bunun '' Ascolt'' adındaki bir Rus kruvazörü olduğu anlaşildı.Kruvazör ,5 m,il uzakta demirlemişti.Denizaltı,görünmemek için daldı.Yüzbaşı Hersing isabetten emin olmasına rağmen nedense,'' Ascolt'' a hucum etmedi.Birinci Dünya Savaşında Türk donanmasında irtibat subayı olarak bulunan ve savaştan sonra Alman Deniz Müzesi Müdürlüğüne atanan Amiral Lorey'e göre ,Hersing,daha ziyade Gelibolu yarımadaıs önüne giderek ilk taaruzunu Gelibolu önünde bulunan Ingiliz Fransız donanmasına yapmayı düşünmüştü ''

Amiral Lorey derki :
'' Hersing gemisinin henüz rapor edilmediğini kabul ediyordu.Ingiliz olmayan bir kruvazöre torpido atmakla esas mevkideki taaruz ümidini azaltmaktan kaçınmak istiyordu ''

25 Mayıs 1915 Pazar günüydü.Hava sakin,deniz adeta dümdüzdü.Görüş sahası açıktı.Düşman ana kuvvetlerinin Kabatepe açığında olmadığı ve Helias burnunda bulunduğu anlaşılmıştı :

Hersing '' Hedefe yaklaşıyoruz '' diyordu

Gün ağarırken,ana kuvvet üzerine taarruz edemeyeceğini anladı.Çünkü görülmesinden endişe ediyordu.Saat 05.30 da birçok gemilerle emniyete alınmış üç zırhlı gördü.Nihayet,saat 06.21 de e yakın bulunan '' Triumph'' zırhlısına taaruz kararını verdi.Bu sırada Ingilizler de U21i farketmişlerdi.Bir taraftan destroyerler gidip geliyor ,öte taraftan '' Triumph'' demire üzerine manevralar yapmaya ve denizaltıya provasını vermeye çalışıyordu.

Yüzbaşı Hersing şöyle anlatır :
'' Bir müddet periskopu çıkarmaya cesaret edemeyerek etrafımızı görmeksizin suyun altından gittik.Yolumuz yarımadanın kuzeyinden geçiyordu.Saat 16.30 du.Periskop bir harp gemmisi daha daha gösterdi.Kataloga bakarak geminin Triumph sınıfından olduğunu anladım.Yine sürü ile takip gemileri koca bir devle küçücük cücelerin muhafaz etmesi kabilinden muazzam hattı harp sefinesin etrafında dolaşıyorlardı''

'' Triumph'' 300 yarda mesafede burnunu doğuya çevirmiş,pür azamet duruyordu.Eminim ,şimdiye kadar hiçbir denizaltı güzel bir hedef bulmamıştır ''
'' Torpil Ateş ! ''
'' Emrini verdiğim zaman yüreğimizin hopladığını hissettim.Şimdi,korkunç,hareketsiz sükün dakikası...Intizar ve merak demir pençesiyle kalbimi sıkıyordu.Her tehlikeyi unutarak periskopu dışarıya çıkardım.İşte,denizaltının bunundan ayrılarak giden beyaz köpük sütununu görüyordum.Dosdoğru gidiyor,azametli düşmanımızın tam bordasına doğru süratle yol alıyordu.Birden büyük bri duman bulutu fışkırdı.Tarassut kulesinde evvele iki cizmin çarpışmasından doğan madeni ses ve hemen akabinde de etrafı titreten bir infilak işittik''

'' Manzara o kadar cezbedici ve bağlayıcıydı ki,bu korkunç manzarayı sonuna kadar seyretmeden terketmemek için hayatımızı tehlikeye koymaya kifayet edecek kadar uzun müddet periskopu dışarıda bırakmıştık ''
'' Triumph'' batmıştı.Kocaçimen'de Türk tarassuf mahallerinde bulunanlar bu manzarayı sevinçle seyrediyorlar,alkışlıyorlardı''

Akdeniz Seferi Kuvgetşer Başkumandanı General Ian Hamilton SS ' Arcadinan ' savaş gemisindeki karargahında '' Triumph'un batırıldığını haber aldığı zaman şöyle bağırmıştı :

Ama ! Buna inanmak bile Güç ! ''




Kaynakça: Yıllarboyu Tarih Dergiis





No comments:

Post a Comment