Wednesday, March 24, 2021

TERCUMAN I AHVAL GAZETESI VE AGAH EFENDININ HİKAYESİ

 

Avrupa’da gazeteciliğin başlangıç  tarihi  1621 dir.Bizde ise 19 yy da ortaya çıkmıştır.Ancak,Türk gazeteleri kesinlikle Avrupa gazetelerinden hiç geri kalmamıştır.

İlk Türk gazetesi olan ‘’ Takvim i Vekayi ‘’ 11 Kasım 1831 günü yayın hayatına girmiştir.Sultan II Mahmut’un gayretiyle kurulan bu gazete,1840 yılından sonra resmi gazete haline girmiştir.Bu gazetenin başına zamanın vakanüvisi ,yani devletin resmi tarihçisi Sahaflar Şeyhi Esat Efendi getirilmiştir.Haber toplam görevi:Bab Ali Amedi kalemi katiplerinden Sarım efendi ile Serasker maiyetinden Sait Bey’e verilmiştir.Bu iki kişi ilk gazetecelerimiz olarak kabul edilebilir.

1862 yılında ilk dergimiz olan ‘ Mecmua i Fünun ‘’ u çıkaran ve sonraları Maarif Nazırı ( Milli Eğitim Bakanı ) olan Münif Paşa,’ Mecmua İ Fünun ‘’ ilk sayısında gazeteciliğimizin başlangıcına ait olan yazıda şöyle demiştir.

 ‘’ Bunların en eskisi resmi olan ‘ Takvim i Vakayi’ dir…ilk düzenlenmesine ve yazılmasına itina edilip iç ve dış haberleri ve faydalı yazıları kapladığı halde,sonraları ,yalnız resmi ve bazı dahili vakalara münhasır olup ekseri çıkış vaktini dahi şaşırdığından ,halk nazarında evvelki kadar itibarı kalmamış idi….ikincisi ‘ Ceride i Havadis’ tir ki.Ingiliz William Churchill tarafından çıkarılmıştır.Bu dahi haftada bir çıkarak genellikle yabancı ülkelerle ilgili faydalı ve eğlenceli haberler seçip yazduığından ve o esnada bu yolda başka gazete dahi olmadığından halkın tam ılgisini toplamıştı…Üçüncüsü ‘ Tercuman ı ahval ‘ dir ki,eski Posta müdürü Agah efendinin eseridir….Osmanlı tebasından ilk Türkçe gazete kurmaya başarılı olan adı geçen kimse olduğundan öncü olmak şerefine  sahiptir.Istanbul’da bir de ‘ Elcevaib’ adında Arapça,bir gazete vardır ki Matba i Amire,Arapça baş düzelticisi Ahmet Faris Efendi 1842 yılında kurmuştur..Fakat Istanbul’da Arapça konuşanın az olması ve Arap ülkelerin de gazete satmadığından masrafı karşılamamıştır.Bir kaç ay içinde kapanmıştır ‘’

Münir Paşa’nın ilk gazetelerimiz hakkında böyle bir yazı yazmasının sebebi,kendi dergisini çıkardığı piyasada,Şinasi Efendi’nin ‘ Tasvir i Efkar ‘ı yayın hayatına sokmuştur.

Gerçekten 1 Ağustos  1840 tarihinde ,’ Ceride i Havadis ‘ in ilk sayısı Ingiliz vatandaşı Willaim Churchill tarafından yayınlanmıştır.Gazetenin sahibi,yazı yazmadı,gazetesinde devrinin tanınmış yazarlarını,edebiyatçılarını toplamıştı.Şair Ali,Hafız Müşfik,Ahmet Zarifi,Nüzhet efendi,Emin Bey,Siret Bey,Sait Bey,’ Sicilli Osmani ‘ müellifi başyazar Süreyya Bey,mütercimler şair İsmet Bey ve Salih Efendi,Ahmet Rasim Bey bunların başlıcalarıydı.

Sonraki yıllarda ‘ Tercüman ı Ahval ‘ yazarlarının hemen hepsi devlet hizmetinde  önemli mevkilere yükselmişlerdir.Bu suretle hakkındaki bilgilerimiz ,dağınık ve bilimsel bakımdan guvenilicek nitelikte değildir.

Willaim Churchil 1846 Ekim ayında ölünce oğlu Alfred Churchill yönetmiştir.’ Ceride i Havadis ‘ 1846 yılına kadar devam ettirlimiş,önce ilave şeklinde çıkarılan ‘ Ruzname i Ceride i Havadis ‘ birer meslek okulu yerine geçmiştir.Sonraki gazetelerimizde çalışanların çoğu ilk meslek stajlarını ,bu iki gazete yapmışlardır.

Şimdi de öncü gazeteceilerimizi tanıyalım.

Izmit mutasarrıfı olan Ağah Efendi,’ Tercüman ı Ahval ‘ adında bir gazete çıkarmak üzere Babıali’ye 1860 yılının Mart ayında başvurmuş ve 21 Ekim 1860 günü gazetesinin ilk sayısını yayınlamıştır.

Gazetenin önsözünde şöyle yazıyordu : ‘’ Madem ki,bir sosyla toplumda yaşayan halk,bunca yasal görevlerle yükümlüdür,elbette ,sözle ve kalemle kendi vatanının yararına fikir beyan etmeyi,kazanılmış haklarından sayar.’

Yasal görevlerler bağlı olan yurttaşın ülke işleri hakkındada fikir beyan etmesi gerektiğini kabul ederek gazetesini  halka sunan Agah Efendi  ve onunla birlikte bu işe atılan Şinasi Efendi ,gerçekten hem öncü,hem de ilk büyük gazetecelerimizdendir.

Agah Efendi 18  Mart 1832’de Istanbbul’da Sarıyer’de doğmuştur.Babası,Yozgatlı Çapanoğulları’ndan Ömer Hulisi Efendi dir.O tarihlerde orta öğretim bölümü ile birlikte öğretim yapam Tıbbiye Okulu’na yazdırılan küçük Agah burasını  tamamlamadan 1849 yılının Mart ayından okuldan ayrılır.Burada sağlam Fransızca öğrendi.Nitekim bu sayede  hemen Babıali Tercüme odasına girebilmiştir.Bu görevde iken,Paris Büyükelçiliği’ne atanan Rıfat Veliyüddin Paşa ile birlikte 1852 Kasım’ında  Paris’e hareket etmiştir.III.Napoleon’un huzurunda Elçilik heyeti ile kabul olunmuştur.12 Ocak 1853

Bir süre sonra görevle İstanbul’a dönen Agah Efendi,o tarihlerde yarı  milletlerarası  bir kuruluş olan Istanbul Karantina idaresi Müdür Yardımcılığı’na tayin edilmiş ve 1855 Temmuz’unda Rumeli ordusu tercümanlığı için Silistre’ye yollanır.

Kırım Savaşın’dan sonra komutanla birlikte önce Erzincan’da sonra Karsa’ta görev yapmıştır.( 21 Temmuz 1856 ).Rusların çekildiği bölgede askeri ve mülkü idarenin yeniden düzenlenmesi işlerinde çalışmıştır.

Istanbul’a dönen Agah Efendi;Rumeli’de çeşitli yerlerde  maliye ve mülkiye hizmetlerinde bulunmuş,nişanlar almıştır.Izmir Mutassarıfı ile ‘ Tercüman ı Ahval ‘ yayın iznini alınca Istanbul’a gelmiş ve gazetenin hazırlıklarına başlamıştır.En yakın fikir ve çalışma arkadaşı olan Şinasi Efendi,ona bir gazetenin tenik konuları hakkında yardım etmiştir.

Tercüman ı Ahval sadece haber ulaştırma  organı olarak kurulmamıştı.Ulkenin kültür ve bilim hayatına da hizmet etmekteydi.Özellikle bu konularda gazete içeriğini zenginleştiren Şinasi,altı ay sonra gazeteden ayrılmıştırç

Yalnız kalan Agah Efendi,bundan yılmamıştır.O güne kadar haftada bir defa pazar günleri çıkmaktayken,yeni dönemde gazetesinin boyunu yarıya indirerek haftada üç defa çıkarmaya başlamıştır ( 22 Ocak 1861 )

Agah Efendi,gazetesini çıkarmaya başladığı yıllarda,bigili,çalışkan,meden, cesaret sahibi,deneyimli aydın bir kişiydi.Kendi yazılarına imza koymayan Agah Efendi’nin ,gazetesine verdiği yol onun eseridir.Nitekim,Şinası ayrıldıktan sonra bile gazete çıkmaya devam etmiştir.

Agah Efendi ,gazetesini çıkarırken bazı memuriyetlerde bulunmuştur.28 Ağustos 1861’de Posta Nazırlığına getirilmiştir.Bu görevdeyken posta pulu kullanılmasını kabul ettirmiştir.Bu görev kendisinde kalmakla beraber,ayrıca Vapurlar idaresi Nazırlığına getirilmiştir ( 3 Eylül 1864 ).Fakat bir süre sonra Genç Osmanlılar ile ilişkisi olduğu dedikodusu yüzünde bu görevi bırakmak zorunda kalmıştır.Bu arada Sayıştay üyeliğine getirilmiş ise de buradan da azledilince,üzüntüye kapılmıştır.Gazete 31 Mayıs 1867 de kapatılmıştır.Morali bozulan Agah Efendi,7 Haziran 1867’de Marsilya’ya ve az sonra 16 Haziran 1867 de Paris’s getirilmiştir.

Ağah Efnedi Avrupa’da gazetecilik yapmamışsa da Abdulaziz’e savaş açmış olan Genç Osmanlılar’a  yardım etmiştir.Tercüman ı Ahval’in harflerini ve Melik Efedi adındaki Ermeni mürettibini Istanbul’dan Londra’ya getirterek Ali Suavi’nin ‘ Muhbir ‘ gazeteseinin basılmasını sağlamıştır.(31 Ağustos 1867)

Ali Suavi ile arkadaşlarının arası açılnca,Agah Efendi’nin matbaasonda ‘ Hürriyet ‘ çıkarılmaya başlanmıştır( 29 Haziran 1868 ).Genç Osmanlılar arasındaki yeni bir anlaşmazlık nedeni ile Namık Kemal ‘’ Hürriyet’ten ayrılınca,1869 sonbaharında aynı gazeteyi Ziya Paşa çıkarmıştı.

Ali Paşa’nın ölümü ve Abdülaziz’in de affı sağlandığından 20 Kasım1871 tarihinde Istanbul’a dönmüştür.Bundan sonraki ömrü,gazetecilikten uzak olarak vilayetlerde  yüksek memurluklarda,Ankara’da ve Bursa ‘da sürgün olarak yaşarken,basınımızın ünlü siamsı Ahmet İhsan’a Fransızca dersi vermiştir.

II.Abdülhamit tarafından affedilen Agah efendi Istanbul’a dönmüştür.Fakat bir süre sonra Rodos ve Midilli mutasarrıflıklarıan tayin edilmiştir.15 Ekim 1884 te Atina Elçiliğine tayin edilir.Aralık 1885 te olmuştur.Kemikleri İstanbul’a getirilip Sultan Mahmud türbesindeki yerine gömülmüştür.

24 Temmuz da Gazeteciler cemiyeti mutlaka mezarını ziyaret eder.

Türk basını tarihinde çok önemli bir yeri olan ‘ Tercüman ı Ahval ‘ basımı,biçimi,mizanpajı ve içindekile bakımından kendisinden önce çıkan gazetelere benzemez.Haberle,diğer yazılarında itina ile ayrılmakta ,ilgilerine göre her birine ayrı başlıklar konulmakta,başlıklarda değiişk puntolu harfler kullanılmaktaydı.Bazen yazılarda ara başlıkları bile atılmaktaydı.Hatta haberlerin,yer ve memleket itibari ile ayrılmasına dikkat edilmekteydi.

Tercüman ı Ahval o zamanki paranın satın alma gücüne ve diğer eşya fiyatlarına nisbetle çok yüksek sayılabilecek bir bedelle satılıyordu.Sayısı 3.5 yıllığı  150 kuruş.6 aylığı 80 kuruştu.İlanların satırından 3 kuruş alınmaktaydı.Gazetebin üzerine imtiyaz sahibi,sorumlu müdür ,başayzar adları konulmuyordu.

‘ Tercüman ı Ahval’ Türk basınından yeni bir yazo türünü ortaya çıkarmıştır.İlk Tefrika bu gazetede yayınlanmıştır.Tercuman ı Ahval’ın ilk sayısında,tefrikanın ne olduğuna dair açıklama yapılmış.2 sayısında da Şinasi’nin yazdığı ‘ Şair Evlenmesi ‘adlı oyununun tefrikası yayınlanmıştır.

İlk sayıda Sinasi imzasıyla yayınlana ‘ Mukaddime ‘ başlıklı yazıdan sonra bir süre başyazı çıkmamıştır.Tercüman ı Ahval de ilk başyazo,imzasız olarak 30 ve 31 sayılarında iki defa da çıkmıştır.Bu yazıyı Agah Efendi yazmıştır.Yazıda siyasi makalelerin öneminde ve iki olayın incelemesi yapılmaktadır.Tercuman ı Ahvalda başyazı bulunmaz ama yazıldığında siyasi olaylar incelenmiştir.

No comments:

Post a Comment