Diyarbekir ( Amid )’de bir yüzyıla yakın hüküm sürmüş bir Türk sülalesidir.Sultan Melikşah’ın ölümünden sonra çıkan karışıklıklar sırasında Mervan oğlu Nasir el Devle Mansur Meyyafarikin’i alarak Diyarbekir bölgesindeki emirliğini tekrar diriltmeğe çalışmış ,fakat Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş ondan önce davranarak Diyarbekir’i işgal etmişti ( 1093 ).Tutuş,Emir Tuğtekin’i oğlu Dukak’a atabeg ve aynı zamanda da bu bölgenin valiliğine tayin etmişti.Daha sonra Tuğtegin,Tutuş ile birlikte Berkyaruk’a karşı savaşmış,rey civarındaki savaşta Tutuş ölmüş,Tuğtegin de esir düşmüştü.
İşte Tuğtegin’in bu
yokluğu sırasından Diyarbekir bölgesi muhtelif Türk emirleri arasında
paylaşılmıştı.Bu sırada Sadr adlı bir
Türk emiri de Amid’e hakim olmuş,daha sonra Musul emiri Kürboğa’nın bu şehir
elegeçirme teşebbüsünü başarıyla önlemişti.Sadr çok geçmeden ölmüş,yerine bu
sülalenin kurucusu olarak kabul edilen Türkmen emirlerinden Inal geçmişti.Emir
Inal kısa sürede ölmüş ve yerine oğlu Ibrahim geçmişti.
Emir Ibrahim Tutuş’un
ölümünden sonra ikiye ayrılan Suriye Selçukluları Devletin’den Dımaşk kolunun
başında bulunan Dukak’a tabi idi.1098’de Haçlılar’dan Antakya’yı kurtarmak için
harekete geçen Musul emiri Kürboğa idaresindeki Selçuklu ordusunda Inaloğulları
da yer almıştı.Bir müddet sonra Kürboğa beraberinde Zengi bin Aksungur olduğu
halde Amid’i ele geçirmeğe çalıştı ve şehri kuşattı ( 1100).Emir Ibrahim bu
durumda Artuklu sülalesinin kurucusu Sökmen’den yardım istedi.Sökmen yeğeni
Yakuti ile Ibrahim’in yardımına koştu.iki taraf arasındaki savaş önce Ibrahim
ve Sökmen’in lehine idi.Fakat tecrübeli Kürboğa’nın askerlerini maharetle
teşviki etkisini göstermil,savaşı güç de olsa
kazanmıştır.Ancak bu galibiyet Kürboğa’ya bir şey getirmemiş,Amid’i ele
geçiremeyeceğini anlayarak kuşatmayı kaldırmıştı.Daha sonra Emir
Ibrahim,Muhammed Tapar’a tabi oldu ve o 1105 şubatın’da Selçuklu
sultanlığını ele geçirmek üzere harekete
geçtiği sırada,beraberinde olan beyler arasında Inaloğlu Ibrahim Bey’de
bulunuyordu.
Anadolu Selçuklu
Sultanı I.Kılıç Arslan 1105’de Meyyafarikin’e geldiği sırada Ibrahim ona tabi
oldu.Sultanla beraber Musul seferine katıldı.I Kılıç Arslan’ın bu sefer sonucu
ölmesi ( 13 Haziran 1107)üzerine Inanoğullar’ı bir dönem bağımsız
kaldılar.Ermanşahlar’ın kurucusu ve Ahlat emiri Sökmen el kutbi’nin 1109
yılında Meyyafarikim’i ele geçirmesi
sonucu,Diyarbekir bölgesi emirleri,dolayısıyla,Ibrahim’de onun vasalı
olmuştu.Inanoğlu Ibrahim 1110 yılında öldü
Yerine oğlu Sa’s ed
Devle Ebu Mensur il Aldı geçti.Sökmenliler’in
hakim olduğu Meyyafarikin şehri valisi Ebu Mansur ayaklanmış ve Selçuklu
emirlerinden Karace es Saki ile birleşmişti.Selçuklu Sultanı Muhammed
Tapar,Karaca es saki’yi yanına çağırınca,Ebu Mansur yalnız kalmış ve bölgedeki
diğer emirler gözlerini Meyyafarikin’in üzerine dikmişlerdi.Nitekim II Aldı Cur
nehrinin doğusunda bulunan Meyyafarikin’e bağlı 40 köyü almıştı.( 1115 ) Il
Aldi’nin zamanında Amid’in Ulu camii yanmıştı.Il Aldi zamanında bu büyük Camii
yeniden yapıldı.Temmuz 1122’de Tuğtegin yeğeni Belek ile Türkmenler’in kesif
bir halde bulunduğu Diyabekir bölgesinden haçlılarla savaşmak için,kuvvet temin
etmişlerdi.Onlara yardım gönderenlerin arasında Inaloğullarıda vardı.
1124 yılında ise Amid
halkı şehirde gittikçe çoğalmaya başlayan
Ismailliler’e hücüm ederek ,onlardan 700 kadarını öldürdüler ve geri
kalanını da kaçmak zorunda bıraktılar.Bu nedenle Ismaili mezhebi bu bölgede
yayılmak imkanı bulamadı.
Bundan sonra
Inaloğulları Beyliğinde Vezir Nisanoğlu Mü’eyyed Ed Din ve çocuklarının önemli
bir rol oynadıklarını ve beyliğin
idaresine hakim olduklarını görüyoruz.Vezir Nisanoğlu,İl Aldı’nın oğlu Cemal ed DinŞems ül mülk Mahmud’u emirlik
makamına geçirdi.Bu emirin annesi Artuklular’dan Necm ed din İlgazinin kızı
Yumna Hatun idi.1144 de Atabeg Zengi yeniden Diyarbekir bölgesine girerek
Inaloğullarına ait Ergani,Halar,Tulhum ve Çermük gibi kale ve kasabalrı ele
geçirdi.Zengi’nin ölümünden sonra bu yerler Artuklular’dan Hısn Keyfa emiri
Fahreddin Kara Arslan’ın eline geçmiştir.
Inanoğulların’dan
Mahmud’un 1148 yılında Artuklular’dan Mardin hükümdarı Timurtaş’ın kızı ile
evlenmek istediğini,bu sayede beyliğin
geleceğini sağlamlaştırmak istedi.Bunun için Vezir Mü’eyyed din’İn oğullarından
‘Izz ed Devle Ebu Nasr ‘Meyyafarikin’e gitmiş
ve Timurtaş’ın kızı Safiye Hatun’u 50.000 altın ağırlık karşılığında
Inanoğlu Mahmud’la nikahlamasını sağlamıştı.Safiye Hatın Amid’e götürüldü ise
de,ertesi yıl orada öldü.Emir Mahmu eşinin ölümü üzerine,ağırlık olarak
kararlaştırılan 50.000 altını ödememişti.Emir Timurtaş birçok kereler bu
ağırlığı istedi ise de,bir netice alamadı ve neticede 1151 yılı Martı’nda
Amid’İ kuşattı,çevresini tahrib ve yağma
ettirdikten sonra Mardin’e döndü.Inanoğulları’nın veziri ve devlete fiilen
hakim olan Nisanoğlu Müeyyedin ise Emir Timurtaş’ı bu hareket tahrik eden
veziri Zeyn ed Din’den intikam almak işlemişti.Bu maksadla Mardin’e iki fedai göndererek Vezir Zeyn ed Din’i
öldürttü.Emir Timurtaş bu olay üzerine Amid’i ikinci kez kuşattı.Ancak
Ermenşahlar’dan II Sökmen’in veziri Baha eddin evs de bu olaya karışmış ve bizzat
Amid’e gelerek iki taraf arasında
sulh yapılmasını sağlamıştı.Bu
uzlaşma sonucu Emir Mahmud karısı ve oğulları,Vezir Mü’eyyed ed Din ve oğulları
ile Amid ileri gelenleri şehirden çıkarak Timurtaş’a itaat ve onun isteklerini
kabul ettiler.Bu nedenle Inaloğulları ve bu emirliğe tahakküm eden
Nisanoğulları ailesi Mardin Artukluları’na tabi oldular.
Vezir Mü’eyyed ed din
1156 yılında Amid’de öldü ve oğlu Cemal ed devle Kemal ed din Ebu kasım Ali
onun yerine vezir olarak beyliği idareye başladı.Kardeşi ‘ Izzüd Devle Ebu Nasr
ise eğil kalesinde hakimiyet
kurmuştu.Nisanoğlu ailesinin Inaloğlu Mahmud üzerindeki baskısı o derece artmıştıki ,komşu Türk
devletleri mudahele etmek zorunda kaldılar.Belki de bu devletler aslında Amid’i
ele geçirmek istiyorlardı.Nitekim 1163 yılında Artuklular’dan Hısn Keyfa emiri
Fahreddin Kara Arslan ile Mardin emiri Necmeddin Alpı,Vezir Cemal ed Devle’nin
Emir Mahmud’a ve Amid halkına baskı yaptığını
ileri sürerek bu duruma müdahale için harekete geçtiler.
Kara Arslan ve
Necmeddin Alpi’nin Şemseddin Sevinç kumandasında gönderdiği kuvvetler Amid’i
kuşattılar.iki tarafında Mancınıkla ve kuşatma aletlerini kullandığı bu kuşatma 4 ay sürmüştü.Bu sırada
ihanetlerinden korkulan Hristiyan ve Yahudiler şehirden dışarı
atılmıştı.KaraArslan’da onları esir almıştı.Neticede şehrin düşeceğini anlayan
Emir Mahmud ve Veziri Cemal ed Devle ,Danişmendlilerden Yağı Basan ,Kara Arslan
damadı olmasına rağmen onun ülkesine girdi ve Harput ile Çemişkezek bölgelerine
saldırıp,yağma ve talandan sonra geri döndü.Kara Arsşan bu haberi duyunca Amid kuşatmasını kaldırmaya mecbur oldu( 2 Agustos 1163)
Ertesi yıl yani
1164’de Kara Arslan Amid’i ikinci kez kuşattı ise de,başarılı olmadı ve sulh
yaparak çekildi.Aynı yılın sonunda Kara Arslan’ın kızı ile Necmeddin Alpı’nın
oğluu Meyyafarikin’de yapılan muhteşem bir düğün ile evlendiler.Nisanoğulların’dan
Vezir Cemal üd devle ve Eğil hakimi Izzeddindevle de bu düğüne hazır bulunmuşlar
ve birçok değerli hediyeler götürmüşlerdir.Artukoğulları iki kardeşse hilat
vermişler,onlar da Amid’deki Inaloğullaro beyliğinin Mardin Artuklularına tabii
olduğunu tekrarlamışlardı.Ayrıca Amid kadısı Nasıh ed din 1165 yılında Hısn
Keyfa ‘ya gidereke,Kara Arslan ile İnaloğulları
arasında bir anlaşma yapmaya başarılı olmuştur.
Muhtemelen 1179
yılında Nisanoğlu Cemal üd devle Ebul
kasım Ali öldü.Yerine vezir olan Bahaeddevle Mesud aynı zamanda Inanoğullaro emirliğini de
idaresi altında bulunduruyordu.
Hısn ı keyfa
Artukluları emirliğinin başına,Fahreddin
Kara Arslan’ın ölümünden sonra
oğlu,Nureddin Muhammed geçmişti.Nureddin
Muhammed ,salahaddin Eyyubiye tabii olmuş ve ona karşı bütün vazifelerini
yerine getirmişti.Ancak Nureddinin de
bir isteği vardo,bu ad Amid şehrine sahip olmakdı.Salahaddin de adı geçen şehri
alıp,ona vermeği vaad etmiştir.Ayrıca Inaloğulları ve Amid halkını baskı
altında tutan vezir ailesi Nisanoğulları’nın da davranışları şikayetlere yol
açmaktaydı.Neticede,Salahaddin,verdiği sözü yerine getirmek için beraberinde
Nureddin olduğu halde Amid üzerine yürüdü ( Nisan 1183 ) ve şehri
kuşattı.Salahaddin bu hususda Halife Nasır il dinillah ‘dan da izin almıştı.iki
Müttefik Amid’in etrafına mancınıklar yerleştirerek,şehrin müstahkem
surlarını döğmeğe başladılar.Ayrıca
atılan oklarla mektublar göndererek ,şehir halkında teslim olmalarını istedi.Bu
arada muhtelif yerlerde lağımlar açılmış
ve surlar birkaç yerden delinmişti.Nisanoğlu Mesud şehir halkının
intikamından ve surların daha fazla dayanamayacağından korkarak,Salahaddin’in
veziri meşhur Kadı Fazıl’a teslim olmak için bir elçi gönderdi.Kadı Fazıl’ın
aracılığı ile ailesi,kardeşi ve taraftarları için aman aldı.Nisanoğlu’na üç gün
müsaade verildi,bu müddet içinde servetini toplayıp gidecekti.Ancak bu üçgün
ona yetmedi.Toplayabildiği hazine ile Anadolu Selçuklu Sultanı I Kılıç
Arslan’In yanına gitti.Salahaddin 29 Nisan 1183’de Amid’e girdi.Şehirde
Nisanoğlunun götürdüklerinden
başka,büyük bir servet ve kütübhane kalmıştı.Bu kütübhanede 1.040.000
kitab bulunmakta idi.Salahaddin bu kutubhaneyi Kadı Fazıl’a hediye etti,şehr,
de Nureddin’e verdi.Artık çok yaşlanmış olan Inaloğlu Mahmud’a da çok hürmet
etti ve maaş bağladı.Şehir Artukluların eline geçti.Inaloğulları beyliği bitti.
Inaloğulları zamanında
Amid ekonomik ve kültürel olarak ilerlemiş,ayrıca şehir imar edilmiştir.Emir İl
aldı’nın zamanında yana Ulu Camiin tekrar yapıldığını biliyoruz.Bu Emir’İn sur
üzerinde bir kitabesi vardır.Ayrıca Emir Mahmud’un da sur üzerinde ve Ulu camii
de kitabeler vardı.Inaloğulları zamanında Amid’de dokuma sanayi çok gelişmişti
ve bu şehirde ,halı,kumaş ve çadır bezleri üretii,yordu.1122 yılında bakır
madenleri işletilir.
No comments:
Post a Comment