Monday, November 30, 2020

HINDISTANIN KOVID -19 SERÜVENİ

 

Kovid- 19 tüm dünyada hızını arttırarak yayılıyor.bugün ülkemizde nerede ise 30.000 hasta ve 174 ölümüz var. Bu salgını nasıl önleyecebileceğimizi bilmiyoruz. Aşıların etkili olup olmayacağını da bilmiyoruz. Bu yazımda ise size Hindistan'ın Kovid 19 macerasından söz etmek istiyorum.

Bugünlerde Hindistan'da şehirlerden kırsala büyük bir göç yaşanıyor. Geriye doğru büyük oranlarda fiziki ve sembolik adımlar atılmaktadır.

Son 10 yılda Hindistan'da yaklaşık 150 milyon insan kırsal keşiden şehirlere akın ettiler. Bu akınlar sonunca Yeni Delhi dünyanın ikinci Mumbai'yi dünyanın altıncı büyük metropolü haline getirdiler. İnşaat İşçileri,güvenlik görevlileri,şoförler,tezgahtarlar,hastane ve otel çalışanları bu şehirleri doldurdu.

Çay tüccarlığından başbakanlığa gelen Narendra Modi savunmasız işçilerin şartlarını iyi bildiğine inanıyorum. Ancak bu insanların son aylarda yaşadığı acılar Kovid-19 salgını ile daha da artmıştır. Hindistan’ın ABD’yi geçerek dünyanın en çok vaka sahibi ülkesi olma yolunda ilerlemesine yol açan Modi’nin politikalarıdır.

. Şu anda Hindistan’da toplam 9.270.000 vaka ve 135.000 ölü, hastaneleri ve sağlık sistemini kırılma noktasına getirmiştir. Yeni vakalar azalmasa da dini bayramlar sezonunda artması olasıdır. Ülke genelinde kısıtlamalar ve tecritler daha evvelden kaldırıldı. Yapılan araştırmalarda gerçek hasta veya vaka sayısının 65 milyonun üstünde olabileceği düşünülmektedir.

Modi geçen mart ayında 1milyar 350 milyon Hindistan vatandaşını tecride zorladığında ülkedeki vaka sayısı bin kişinin altındaydı. Erzak toplamakta olan insanlar 4 saat içinde panik başladı. Bu mantıksız ve kaba eylemin tek sorumlusu tabii Modi’dir

Hint Ekonomisi çökerken, yüz milyondan fazla iş yok oldu. Mayıs ayına kadar kısıtlamanın bir çözüm olmadığını gören ülke, tecridi kademeli olarak hafifletir hafifletmez vakalarda hızlı bir artış başladı. Milyonlarca işsiz insan otobüslerle, trenlerle ve yaya olarak ülkeye yayılarak virüsü yaydı. Sadece Bihar eyaletine iki milyondan fazla insan geri döndü.

Kovid-19’un yayılışı kaçınılmazdı ancak ülkedeki etkisi ekonomik ve sağlık sistemi zaten sıkıntılar içinde olan,toplumda refah,kast ve coğrafi eşitsizlikleri ortaya çıkardı.Modi hükümeti kısıtlamaya çok erken uygulayarak ekonomiyi altüst etti.Eğer olay daha iyi bir planlama ile hastalığın önüne geçilebilir ve ekonomiye verdiği hasarın etkisi azaltılabilirdi.Sağlık sistemi ayakta kalabilir ve işsizlik ortaya çıkmazdı .Diğer taraftan Modi hükümeti istediği gibi kullandığı ‘’ Başbakanlık Bakım Fonu’nun şeffaf olmaması da tartışmalara konu oldu.

Ancak Hindistan'da olaylara bakış açısı biraz karışık. Sağlık hizmetleri ülke bazında değil Eyaletler bazında ele alınmaktadır. Bu sistem Modi’nin gerçekleri gölgelemesine yardım etti.

Aylar sonra pek çok insan maske takmaktan ve sosyal mesafe uygulamalarında bıktı. Bunun dışında sosyal medyada gerçek olmayan pek çok iddia dolaşmaktadır. Bu iddialara göre,Kovid-19 Müslümanları taşıdığı veya vejetaryen diyetin hastalığı önlediği gibi yanlış bilgilerdir. Ülkede sağlık hizmetleri büyük bir sorun. Kentlerdeki kalabalık gecekondu mahalleri hastalığın hızla yayılması için çok uygun bir zemin oluşturuyor. Hindistan aynı zamanda dünyanın en az Kovid-19 testi yapan ülkedir.

Dini Bayramlar ve festivaller ,durumu daha da kötüleştirdi. Bazı uzmanlar, hükümetin dindarları yatıştırmak için sağlık problemlerini önemsemeyeceğini iddia ederken. Ekonomik sıkıntı içindeki küçük tüccarlarında para kazanmak için salgını önemsemektedirler. Örneğin Kerala’daki bir festival yüzünden vakalar 5 kat artmıştır. Yaklaşan kış mevsimi ise durumu kötüleştirecektir.

. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Hindistan'da iyileşme oranları yüksek seviyede. Bunun nedeni de Hindistan’ın genç nüfusu ve bazı bölgelerdeki agresif test ve takibin sonucudur.

Ancak bu salgında yaşananlar, zaten otoriter bir yönetim ile yönetilen ülkenin başına gelen son acı. 2014 yılında cesur ekonomik vaatler ve sıradan insan imajı Modi’yi iktidara taşıdı. Ancak onu iktidarda tutan kimlik politikalarıdır. 2019 yılındaki bölücü kampanya sonrasında büyük bir çoğunlukla başbakan oldu.

Modi’nin Hindistan Halk Partisi ( BJP),camilere hakaret eden ve öğrencileri döven Hindu milliyetçilerini cesaretlendirdi.Şubat ayında Delhi de Müslümanlara karşı çıkan ayaklanmalarda 53 kişi öldürüldü.Diğer yandan Modi’nin tartışmalı vatandaşlık yasası,Müslüman olmayan Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’dan gelen yasa dışı göçmenlere af sağlaması ülkede protestolara yol açtı.

Basın susturuldu ve yerel gazeteciler,olumsuz haberler yaptıkları suçlamasıyla tutuklandılar. Bu durum salgın süresince daha da arttı,pek çok gazeteci yalnızca işlerini yaptıkları için,Hindistan’ın Kovid-19’la mücadelesine dair yanlış bilgi yaymakla suçlanarak tutuklandı.

Hindistan’ın işgal ettiği Keşmir ise tecritlere alışık. Bölge, ağustos 2019 yılından bu yana güvenlik sebep gösterilerek medya ve internet kesintisiyle beraber tecrit altında tutuluyor.

Ayrıca yabancı fonlu tüm STK’lara karşı tuhaf bir mücadele yürütülmektedir.Uluslararası Af Örgütü’nün Hindistan şubesi dahil on beş bin kapatma yaşandı. Eğer bu hayır kurumları çalışıyor olsaydı, koronovirüsle mücadelede en önde halka yardım edeceklerdi.

Pandemi ülkede dikkatleri başka yönlere çekerken, Modi son zamanlarda Hindistan’ın zaten karmakarışık olan bürokrasinde reform yapmak ve çiftçilik, eğitim ve çalışma yasalarını modernleştirme amacı ile bir kısmı popüler olan onlarca kanunu aceleyle geçirmekle meşgul. Onu eleştirenler ise sertlik politikasına yürekten inanan gruplardır.

Salgının Hindistan ekonomisini daralttığı ortadadır. Halk Modi’nin vaatlerinin sonucunu beklemektedir. Uzmanlar, Ülke ekonomisinin bu yıl %9 küçüleceğini tahmin ediyor.

Ancak yükselen vaka sayısı ve milyonlarca aç işçi, hükümetin odak noktasının çok uzun zamandır uyum değil bölünme olduğu ülkedeki derin rahatsızlığı yansıtıyor. Ekonomik küçülmenin faturasının ülkedeki azınlıklara çıkacağını herkes görüyor.

Kovid-19 Hindistan da bir kabus yaşatıyor. Hükümetinde buna karşı bir şu an çözümü yok.Dünyanın en zengin ülkelerinin bile çözemediği bu salgını sorunlarla dolu olan Hindistananın çözmesi uzun vadede bile mümkün görünmüyor.